1. Dönem ✏

8.3K 600 820
                                    

Kafanı kafeterya masasına koyup kara kara düşünme dakikalarına girmiştin.

Yanaklarını şişirip derince bir 'of' çektin. Nereden düşmüştün bu belaya? Niye bu kadar büyümesine izin vermiştin ki? Hem de son senende.

"Boynun ağrıyacak koymasana kafanı şöyle." Arkadaşın çantasını boş sandalyeye koyarken konuştu. Kafanı masadan kaldırıp ona baktın.

"Dersin erken mi bitti?" Elini yanağına yaslayıp konuştuğunda arkadaşın kafasını salladı.

"Fazladan 20 dakika falan tutacaktı yine ama bil bakalım ne oldu?" Kaşlarını kaldırıp indirdiğinde kıkırdadın.

"Ayağı kalkıp çene yaptın adam da dayanamayıp saldı sizi?"

"Iyi yaptım be! Ne öyle her seferinde 20 dakika fazladan konuşuyor nemrut herif." Kıkırdayıp kafanı sağa sola salladın. O sırada bakışların kafeteryanın kapısına takılmıştı.

Ileri Matematik profesörü DO KyungSoo her zamanki gibi kahvesini almak için gelmişti. Gülüşün solduğunda arkadaşın hafifçe arkasını döndü.

"Aha geldi seninki." Kaşlarını çatıp ona döndün.

"Söyleme şunu. Biri duyacak yanlış anlayacaklar sonra."

"Aman sanki okuldaki bütün öğrenciler adama yürümüyormuş gibi konuşma. 25 yaşında dahi bir profesör adam. Ne bekliyorsun?" Moral bozukluğu ile kafanı yana eğip Profesör KyungSoo'ya bakmaya devam ettin.

Herkesin ilgi odağı olmasının sebebi bu kadar genç yaşında profesör olabilmiş olmasıydı. Üstün zekalı insanlar kategorisindeydi. 13 yaşında üniversiteli olmuştu. 2 yıl master yaptıktan sonra profesör olmaya karar vermişti ve işte şimdi buradaydı. Üniversitenizin en gözde hocasıydı. Ha bir de senin aşık olduğun adamdı.

"Resmen içimde büyüdü büyüdü her yanımı sardı. Engel de olamıyorum artık." Üzgün bir ses tonu ile konuştuğunda arkadaşın iç çekmişti.

"Yani ben diyorum sana zaten son senen. Mezun olurken açıl adama." Kafanı iki yana salladın.

"Olmaz. KyungSoo mesafeli bir insan, ben mezun olsam da olmasam da onun sadece öğrencisi olurum."

"Ben de RiJin isem -ki öyleyim- sen bir açılsan neler olacak neler. Ama böyle tut o ağzını mıh gibi böyle içine içine büyüsün senin o aşkın." Kızıl saçlı arkadaşın sinirli sinirli konuştuğunda ona gözlerini devirip yerinden kalktın. Ders saatin gelmişti. Ileri Matematik dersine girecektin.

"Derse gidiyorum ben."

"Aman dersliğe giderken çok koşma aşkın ortaya falan çıkar." Kafanı geriya atıp 'üf'lediğinde RiJin kıkırdayıp kollarını kavuşturdu.

Bazen ona, içinde olduğun bu durumu anlattığın için pişman oluyordun ama olan olmuştu işte.

***

Derslikte boş sıraya oturduktan sonra not tutmak için defterini çıkardın. Derslikte neredeyse boş yer kalmamıştı. Öğrenciler genelde Profesör Do'nun dersini kaçırmazdı.

Bazı kızların derdi başka olabilirdi fakat asıl önemli olan Profesörün anlatma şekliydi. Nasıl bir yol izlediğini tam olarak çözemiyordunuz fakat etkili olduğu bir gerçekti. Dersten çıktıktan sonra en zor matematik formülünü bile kolay kolay unutmuyordunuz.

Dersliğin kapısı açılıp Profesör içeri girmişti. Bütün öğrenciler yerlerinde düzgün bir şekilde oturup gürültüyü kesti.

Do KyungSoo gözlüğünü şöyle bir düzeltip sınıfa baktı. Herkesin tam olduğunu görünce yüzüne silikte olsa bir tebessüm yerleşmişti.

Sadece Profesör [KyungSoo OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin