Sadece Profesör [KyungSoo OC]

11. Dönem 📚

"Chanyeol sana inanamıyorum gerçekten." RiJin karşısındaki kırmızı saçlı sevgilisine bakarken sol elini yanağına yaslamıştı. Karşındaki ikiliye bakıp kıkırdadın.

"Niye iyi olmamış mı?" Chanyeol dudaklarını büzerek yeni boyadığı saçlarını karıştırdığında RiJin ellerini masaya vurmuştu.

"Yahu deli misin sen be adam? Aklımı başımdan aldın! Harika olmuşsun niye böyle bir şey yaptın ya?!" RiJin isyan edercesine konuşup ayaklandığında Chanyeol kahkaha atmıştı.

"Aşkım saçlarımız aynı renk oldu da kötü mü oldu?" RiJin gelen farkındalıkla kaşlarını kaldırıp kendi saçına dokundu.

"Ay sen ondan mı boyadın saçını kızıla?" Erimiş bir hâl alıp akışkan çikolata gibi sandalyeye yığılan arkadaşına bakıp kahkaha attın.

"Iyice leyla oldun Jin."

"Oldum galiba." Arkadaşın sana bakıp konuştuğunda Chanyeol kıkırdayarak onun şakağına bir öpücük kondurdu.

"Ben derse gidiyorum şimdi. Çıkışta hep birlikte yemek yiyelim." Ikiniz de Chanyeol'un bu teklifine kafanızı sallayıp onayladınız.

"Ee menekşem, sizin ilişkiniz nasıl gidiyor bakalım?" RiJin hafifçe öne eğilip kaşlarını kaldırıp indirerek konuştuğunda gözlerini devirip kıkırdadın.

"Iyiyiz. KyungSoo çok ilgili davranıyor. Okuldan sonra buluşuyoruz, sık sık arayıp mesaj atıyor." RiJin kıkırdayıp senin burnuna dokundu.

"Okul bitene kadar böyle gizli saklı mı gideceksiniz peki? Profesörün aklında bir şeyler yok mu?"

"Zaten mezun olmama az bir zaman kaldı. Bence o zamana kadar bu şekilde idare edebiliriz. Okuldan kimsenin bilmesine gerek yok." RiJin tek kaşını kaldırıp arkanda bir yere bakmaya başladı.

"Kelebeğim bence şu Ingilizce hocası bilse çok mükemmel olurdu." Kaşlarını kaldırıp arkanı döndün ve RiJin'in baktığı manzaraya odaklandın.

Ingilizce öğretmeni MinAh kantinden kahve alan KyungSoo'nun yanında tebessümle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. KyungSoo kahvesini dudağına götürüp içerken gözlüklerinin üstünden kadına baktı.

"MinAh hoca KyungSoo'nun peşini bırakmayacak gibi." RiJin dişlerinin arasından konuştuğunda derin bir nefes alıp kaşlarını çattın. O sırada KyungSoo'nun bakışları sizin masanızı bulmuştu.

Gözlüğünü düzeltip bakışlarını sana odakladı ve kaşla göz arasında göz kırptı. MinAh ise hâlâ bir şeyler anlatmaya devam ediyordu. Hiç tepki vermeyip önüne döndün. RiJin kıkırdayıp kızıl saçını geriye attı.

"Aha yüzü düştü, kaşları çatıldı veeee MinAh hocayı geçiştirip çıkışa doğru ilerlemeye başladı." KyungSoo masanızın bir kaç adım uzağından yürüyüp giderken hiç oralı olmamış önüne bakmaya devam etmiştin.

***
"Hayatım bu kadar yemeği nerene yiyorsun?" Chanyeol şaşkınlıkla konuştuğunda RiJin tek kaşını kaldırıp sevgilisine baktı.

"Yiyip içtiğim gözüne mi batıyor Chanyeol?" Aldığı cevapla dumura uğramış olan kızıl kafalı adama bakıp kıkırdadın.

"Saçmalama RiJin-ah. Sadece şaşırıyorum o kadar." RiJin gözlerini devirip arkasına yaslandığında Chanyeol'un omzunu pat patladın.

"Yıllardır arkadaşız fakat ben çoktan şaşırmayı bıraktım enişte." Chanyeol duyduğu hitapla canlanmış yüzünü kocaman bir gülümseme kaplamıştı.

"Aha benim eniştem de geldi." RiJin kızıl saçını geriye atıp kıkırdadığında kaşlarını çattın.

"Geç kalmadım değil mi?" KyungSoo yanındaki sandalyeye oturup konuştuğunda şaşkınlıkla kafanı ona çevirdin.