"KyungSoo'nun bir sorunu var." Dudaklarını büzüp kendi kendine konuştuğunda kızıl saçlı arkadaşın hemen kafasını elindeki notlardan kaldırıp sana baktı.
"Ne gibi bir sorun?" Kaşlarını kaldırıp indirdiğinde masadaki şekerlemelerden birini alıp kafasına attın.
"Pisleşmeden duramıyor musun?"
"Ben sana ayan beyan bir şey demedim. Içi fesat olan sensin." Arkadaşın kahkaha atarak geriye yaslandığında gözlerini devirdin.
"Beni ciddiye alır mısın şu an? Mesele ne bilmiyorum ama Soo'nun bir sorunu var ve bana anlatmıyor. Kaç gündür doğru düzgün konuşmuyoruz da." RiJin dudaklarını büzüp geriye yaslandı. Tam o sırada kafeteryaya KyungSoo girmişti.
"Yüzü gözü de çökmüş bunun. DanBi ya da JongDae ile ilgili bir şey olmasın?" Kafanı sağa sola sallayıp oturduğun yerde doğruldun.
"Bayan Choi ile konuştum. Dae ve DanBi ile ilgili bir sorun yokmuş. O da KyungSoo'nun bir kaç gündür iyi olmadığını söyledi." RiJin kafasını yana eğip tek kaşını kaldırdı.
"Anneleri yine saçma sapan davranıp canlarını sıkmış olmasın?"
"Olabilir ama KyungSoo konuşmaktan kaçacak bir insan değil. Telefonda da normalde de konuşmuyor benimle." Üzgün bir ses tonu ile konuştuğunda RiJin kaşlarını çatıp alnına vurdu.
"Hemen seninle ilgili bir sorun olduğunu düşünüp beni sinirlendirme. Insanların farklı farklı sorunları olabilir."
"Yine neye sinirleniyorsun ateş çiçeğim?" Chanyeol masanıza oturup kollarını masaya dayadı.
"Profesör Do'nun bir sorunu varmış ona kafa patlatıyorduk." Chanyeol şaşkınlıkla doğrulup ikinize baktı.
"Siz bilmiyor musunuz?" Uzun adam şaşkın ve garip bir ses tonu ile konuşmuştu.
"Neyi?" Tedirgin bir şekilde konuştun. Şimdiden alnın boncuk boncuk olmuştu.
"Profesör, istifasını vermiş."
"NE?!" RiJin ile aynı anda verdiğiniz tepki ile Chanyeol hafifçe irkilmişti.
"Sana böyle bir şey söyledi mi?" RiJin sana dönüp konuştuğunda kafanı sağa sola salladın.
"Acilen konuşmam gerek onunla." Çantanı gelişi güzel toparlayıp ayaklandın.
"Kız bana da haber ver." RiJin endişeli bir şekilde konuştuğunda kafanı salladın ve alel acele kafeteryadan çıktın.
***
"Güzel kız! Hoş geldin." Sana kapıyı açan JongDae'ye gülümseyip kısaca sarıldın."Hoş buldum Dae. KyungSoo evde mi?" Içeri geçerken konuştuğunda JongDae kafasını sallayarak seni onayladı.
"Hyung odasında." Çantanı salondaki koltuğa bırakıp KyungSoo'nun odasına ilerledin. Okulda her yerde onu aramana rağmen bulamamış en sonunda da asistanı JooHeon'dan eve gittiğini öğrenmiştin.
Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattın.
"Gel." Kapıyı açıp içeri girdiğinde KyungSoo'yu çalışma masasında bir kaç şeyle ilgilenirken bulmuştun.
"Merhaba?" Senin sesini duymasıyla kafasını kaldırması bir olmuştu. Şaşkınlık dolu bir ifade ile sana baktı.
"Hayatım? Dersin yok muydu senin?" Kol saatini kontrol edip konuştuğunda kollarını birbirine doladın ve kaşlarını kaldırarak baktın.
"Birileri aklımı çok meşgul ettiği için bende derse verecek kafa kalmadı Profesör DO." KyungSoo gülümseyip gözlüklerini çıkardı ve ayaklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Profesör [KyungSoo OC]
FanfictionÜniversitenin son sınıfına gelmişken böyle bir hataya düşebileceğini düşünmezdin. O hata şuydu; Üniversite hocan DO KyungSoo'ya abayı yakmak. Bu hayatında yaptığın en büyük hata olabilirdi. Ya da olmaz mıydı? Içindeki duygular önce yavaşça filizl...