"Güzel kız geldi!" JongDae ayakkabılarını çıkarıp koştura koştura içeri giderken bağırmıştı.
Kıkırdayıp DanBi'nin ayakkabısını çıkarmasına yardım ettin ardından sen de ayakkabılarını çıkardın.
"Teşekküyley unnie." DanBi sana gülümseyip ayakkabılıktan iki çift terlik aldı. Biri diğerine göre oldukça minikti. Küçük olanı kendi ayağına giydi ötekini de senin önüne bıraktı.
"Ben de teşekkür ederim DanBi." Ufaklık sana gülümseyip koştura koştura giçeri gitti.
"Misafiyimiz geldi!" Derin bir nefes alıp DanBi'nin ardından içeri doğru ilerledin.
"Misafir mi? Ne misafiri?" KyungSoo şaşkın ve tedirgin bir şekilde konuştuğunda dudağını ısırdın. Gelmemeliydin işte. Böyle çat kapı gelmen hoş olmamıştı. Kim bilir profesör ne kadar sinirlenecekti.
"Güzel kız geldi!" JongDae tekrar neşe ile şakıdığında sen de gün yüzüne çıkmıştın. KyungSoo gözlükleri ve beline bağladığı yemek önlüğü ile sana baktı.
"Öğrenci?" Saygılı bir şekilde eğilip profesörü selamladın.
"Merhaba Profesör. Markette karşılaştık çok ısrar ettikleri için geri çeviremedim." DanBi kıkırdayıp bacağına sarıldığında ufaklığın saçlarını okşadın. JongDae de koluna girip omzuna yatmıştı. KyungSoo gözlüklerini düzeltip bir süre sizi izledikten sonra gülümsedi ve omuz silkti.
"Sorun değil. Bayan Choi masaya bir tabak daha koyar mısınız lütfen! Misafirimiz var."
***
Masada KyungSoo'nun karşısına oturduğunda gergin bir nefes alıp gülümsedin."Böyle aniden çıkıp geldiğim için üzgünüm profesör." Mahçup bir ses tonu ile konuştuğunda KyungSoo kafasını sağa sola salladı.
"Sorun olmadığını söyledim. Hem kardeşimin ve kızımın ne kadar ısrarcı olduğunu tahmin edebiliyorum." Yanında oturan DanBi'ye ardından senin yanındaki JongDae'ye baktı.
"JongDae güzel kız da gelsin istedi." JongDae omuz silkip pilavını kaşıklamadan önce konuşmuştu.
"Profesörün öğrencisi misin?" Bayan Choi yemek dolu tabağı önüne bırakırken sormuştu.
"Evet efendim." KyungSoo bir yandan yemeğini yerken bir yandan da göz ucu ile sana bakmıştı.
"JongDae kaybolduğunda onu, o ve arkadaşı bulmuştu." Lokmasını yutup Bayan Choi'ye hitaben konuştu. Yaşlı kadının gözleri minnettarlıkla parlamıştı.
"Çok teşekkür ederim tatlım! JongDae benim için o kadar kıymetli ki." Bayan Choi JongDae'nin saçlarını okşayarak konuşmuştu.
"Yapmamız gereken şey yardımcı olmaktı. Öylece geçip gidemezdik ki. Hem JongDae de susamıştı." JongDae kafasını tabağından kaldırıp aşağı yukarı salladı.
"Evet susamıştım. Kırmızı saçlı JongDae'ye su verdi." KyungSoo gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
"JongDae, RiJin'i mor saçla görünce yıkılacak." DanBi gözlerini kocaman açarak babasına baktı.
"Moy saç mı?" KyungSoo kafasını salladı.
"Neden ki?" Meraklı bir şekilde konuştuğunda KyungSoo sana döndü.
"JongDae bildiği ve alıştığı şeylerin değişmesini pek sevmez. Onun için yıllardır bu evin düzenini ve içindeki eşyaları değiştirmiyorum." JongDae abisinin ve senin sohbetine hiç kulak asmıyor iştahla yemeğini yemeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Profesör [KyungSoo OC]
FanfictionÜniversitenin son sınıfına gelmişken böyle bir hataya düşebileceğini düşünmezdin. O hata şuydu; Üniversite hocan DO KyungSoo'ya abayı yakmak. Bu hayatında yaptığın en büyük hata olabilirdi. Ya da olmaz mıydı? Içindeki duygular önce yavaşça filizl...