Sadece Profesör [KyungSoo OC]

📖 Yaz Okulu-2 📖

-Son Özel Bölüm.-

Yılbaşı Kutlaması.

***

"YANDI MI YEMEK FIRINDA YEMEK VARDI?!" RiJin koştur koştur ıslak saçlarıyla mutfağa girdiğinde elinde fırından yeni çıkardığın tepsiyle ona dönmüştün. Kızıl saçlı arkadaşın derin bir nefes alıp elini göğüsüne yasladı.

"Ben halledeceğim demiştim ya zaten. Neden bu kadar telaş yaptın?" Tepsiyi bir kenara bırakıp fırın eldivenlerini çıkardın. Yeni yıl için akşam yemeğini RiJin'lerde yeme kararı almıştınız. Daha doğrusu kızıl arkadaşın sizi buna mecbur bırakmıştı. Gelmezseniz geceleyin ansızın evinizi basmakla tehdit emişti.

"Ya bir an senin yardıma geldiğini unuttum çiçeğim. Aklım başımdan gitti öyle bir çıktım ki banyodan saçımı bile durulamamış olabilirim." RiJin'e gözlerini devirip sandalyelerden birine oturdun. Akşam için bir sürü lezzetli yemek yapmıştınız.

"Bezelye kavuracaksın ha unutma." RiJin dolaptan meyve suyu çıkarırken konuştu. Evet, onca yemek yapmanıza rağmen her ihtimale karşı belki JongDae onları yemek istemez diye bezelye de kavuracaktın.

"Aa evet. Biraz dinleneyim de hallederim. Bizimkiler ne zaman gelecek?" RiJin dudaklarını büzüp omuz silktikten sonra bir bardak meyve suyunu önüne bıraktı.

"Afedersin hepsi yarım akıllılık yapıp -benim melek Haneul'um hariç- hediye almayı son güne bıraktığı için artık gece yarısından on dakika önce bile gelebilirler." Arkadaşına hak vererek kafanı salladın. Dahi kocan ve çocukların dahil hepsi hediye alma işini son güne bırakmıştı.

"Bir de JongDae hariç. JongDae herkesin hediyesini almış."

"Doğru JongDae aşkım herkeslerden daha akıllı gerçekten. Haneul'um desen daha 4 yaşında bir bebik. Diğer hepsinin aklı 5 karış havada." RiJin konuşurken kendini öyle bir sallamıştı ki havlusu mutfağın öbür ucuna düşmüştü.

"Çiçeğim?" Arkadaşın ıslak saçlarını şöyle bir geriye atarken konuştu.

"Hmm?"

"Şöyle bir bakıyorum da erken yaşta çok büyük bir sorumluluğun altına girdin. Yani ben de evlendim ama bilirsin işte seninki daha farklı yani..." RiJin söyleyeceklerini toparlayamadığında gülümsedin. Söylemek istediğini kırmadan incitmeden nasıl söyleyebileceğini düşünüyor olmalıydı.

"JongDae'yi mi kastediyorsun?"

"Kötü anlamda demiyorum tabii ki biliyorsun. Sadece hiç bir şey bilmeden büyük bir sorumluluk aldın. Hiç mi yorulmuyorsun?" RiJin şefkatli bir ses tonu ile konuşup elini tuttu.

"Itiraf edeyim başlarda çok zordu. Yani sadece JongDae açısından değil DanBi açısından da zordu. Birine anne oldum öbürüne yenge oldum. Nasıl davranmam gerektiğini bilemedim. Incitmeden kırmadan nasıl yapabilirim diye. Yoruldum ama her şey yoluna girdi. Hem ikisi için hem KyungSoo ve kendim için mutlu bir aile olduk yani sonunda." Tatlı bir gülümsemeyle omuz silkerek konuşmanı bitirdiğinde RiJin yüksek tondan bağırmaya başladı.

"AY SONUNDA BU GÜNLERİ GÖRDÜM YAHUU! O benim hocam aman olmaz, tehlikeli olur, nasıl yaparım? Bıkbıkbık bak gördün mü nasıl oluyormuş çiçeğim?" RiJin'in laf sokma huyundan vazgeçmemiş olması ayda bir kere olsun sana vuruyordu ve yine o zamanlardan birindeydiniz.

"Hak veriyorum sana cidden. O zamanlar bayağı korkakmışım. Neyseki çabuk kendime geldim de peşine düştüm aşkımın." Bezelyeyi kavurmak için ayaklanırken konuştuğunda RiJin bayılma taklitleri yapmaya başlamıştı.