"SAÇ BANDANASI"
Canlı hissetmek istiyorum
Sarp: Evime ses kayıt cihazı mı yerleştirdin lan?
Anonim: Henüz o kadarını yapmadım. Ayaz'ın sesi dışarıya kadar geliyor.
Etrafta salak salak gezen Ayaz'a aldırış etmeden pencereye yanaştım. Apartman dairesinde 1.katta oturuyorduk babamla. Bu yüzden evimiz yere yakındı.
Etrafa bakındım ama kimse yoktu.
"Neye bakıyorsun?" Diye soran Ayaz da yanıma gelmiş pencereden dışarıya bakıyordu. Elimi pencerenin kenarına koydum.
Birden tokayı bileğimden çekip aldı. Şaşırmıştım.
"Kimin bu? Hangi kızın?"
"Sana ne?" Dediğimde tokayı inceliyordu. Tokayı kokladığında olduğum yerde kalakaldım.
"Bu koku," diye fısıldadı. "Çok güzelmiş."
Derin bir nefes verdim.
"Sanki tanıdık geldi ama çıkaramadım."
"Önemli bir şey değil" elindeki tokayı aldım ve geri bileğime taktım.
Bu bilekliğin de yanımda olması gerekiyordu artık. Bana onu hatırlatıyordu. Hiç sevmediği kahverengi dalgalı saçlarını anımsıyordum.
&
Saat baya geç olmuştu. Anonimden mesaj almamıştım. Almamam daha iyiydi. Ayaz da gitmişti. Şimdi tek başıma salonunun tekli koltuğunda bitmiş bir şekilde oturuyordum.
Neden tekrardan zihnime girmişti ki? Neden unutmak istediğim anılar tekrar zihnimde dolanır olmuştu?
Gözlerimi kapattım.
Birkaç saniye sürmeden geri açtım.
Elimdeki telefonun kilidini açtıktan sonra babamı aramaya karar verdim. Ne yaptığı umurumda bile değildi ama babamdı işte.
Birkaç defa çaldı. Tam açmayacağını düşünüyordum ki onun o yorgun sesini duyunca birkaç kere gözlerimi kırpıştırdım.
"Gelmiyor musun?" Diye sordum.
"Hayır, Alevle birlikteyim. Çalışıyoruz."
Dişlerimi sıktım. Bu kadın hayatım boyunca kara bulut gibi üstüme çökmüştü. Annem gittiğinden beri vardı orospu.
İklim... O bana biraz olsun sıkıntılarımı unutturmuştu. Onu özlüyor muydum?
Fazlasıyla!
Keşke burada olsaydı ve elimi tutarak bana her şeyin düzeleceğini fısıldasaydı. Düzelmeyeceğini bilmiyor değildim ama en azından o yanımdayken en olmayacak hayallerin bile gerçek olabileceğine inanıyordum.
Ayaz, İklim'in kokusunu bile hatırlamamıştı. Benim ezbere bildiğim kokuyu o bilmiyordu. Sevgili olmuşlardı. En azından kokusunu hatırlaması gerekirdi değil mi?
"Sarp?" Dedi babam olacak adam.
"Metresinle iyi çalışmalar."
Telefonu yüzüne kapattım. En azından biraz keyiflenmiştim. Levent Bey bile biliyordu, sürtüğünün metres olduğunu ve para için her şeyi yapabileceğini. Büyük ihtimalle geldiğinde tartışacaktık ama bana ne?
Oturduğum koltuktan kalktım. Güçsüz adımlarla odama yürüdüm. Etraftaki eşyaların arasından yatağıma uzandım. Gözlerim kapanırken çoktan bir anıya kucak açmıştım.
•••
Onunlaydım. Odamdaydı. Tiksindiğini belli eden bir ifadeyle odamı inceliyordu.
"Çok dağınıksın" dedi. Gülümsedim. Nedense hoşuma gitmişti.
Eşyalarımın arasında yürürken yerdeki kitapları aldı. Yüzünde benden nefret ettiğine dair bir ifade vardı.
"Kitaplar yere atılmaz! Bunu sana öğretmediler mi?"
"Biliyorum ama kurallar çiğnenmek için değil mi?"
"Bu bir kural değil Sarp! Saygı."
"Bi daha Sarp desene" diyiverdim. Sonra dediğim şeyin farkına vararak yüzümü yere eğdim.
O senin en yakın arkadaşının sevgilisi!
Yapma Sarp!
"Sarp" diye fısıldadı. Şaşkınca başımı kaldırdım. Göz göze geldik. Gülüyordu.
Neye gülüyordu ki bu?
Ellerini arkasına saklamıştı
"Noluyor?" Dedim
Ellerini arkasından çekti. Elinde pembe bir çocuk saç bandanası bir de fotoğraf vardı. Fotoğrafı bana çevirdi.
Bebekken başıma takılmış bandana bu odada ne geziyordu?
"Neden etrafta küçük dağları ben yarattım havasında gezdiğin şimdi belli oldu. Küçükken babanın prensesiymişsin sanırım ondan bu kadar havalısın. Kelebekli değneğin de var mıydı?" Attığı kahkahalar yüzümde utanç duygusu oluşturması gerekirken yalnızca saf bir gülümseme oluşturdu.
Onu seviyordum. Bu baya belliydi ama belli olmaması gerekiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forget It // Texting (TAMAMLANDI)
Teen FictionGizli numara: Yaptığın her şeyden haberim var. Gizli numara: Şu anda yatağında yattığını, babana sövdüğünü bile biliyorum. Gizli numara: Boşuna dışarıyı izleme. Gizli numara: Ben senin aklının içine bile sızdım. Gizli numara: Her şeyden kaçabilirs...