9. Bölüm

22.1K 1K 87
                                    

Bir elim yanağındayken, diğer elimi indirdim ve onun boştaki elini tutup kalbime götürdüm. "Kalbim, sana her yaklaşmamda, sana her dokunuşumda ve öpüşümde hızlanıyor. Bedenime bir haller oluyor ve kıvranıyorum. Seni istiyorum ben. Tamamen, her şeyinle. Lütfen... al beni, sahip ol bana..." Uzanıp öptüm dudaklarını tatlı bir yalvarışla, "Sen, benim sevgilimsin. Bunu bir tek ve sadece senden istiyorum. Lütfen... İlk'im ol."  

Cemil, direnci kırılmış gibi baktı bana ve omuzlarını düşürüp bana dokunan ellerini çekti, benden bir adım uzaklaşıp aramıza mesafe koydu. Uzaklaşmasıyla, az evvel büyüttüğüm umudum kırılmıştı. "Buse," dedi bitik bir sesle, "Olmaz. İlkin olmak, senin için bu kadar özel olmak istemiyorum." deyip başını iki yana salladı. "Seninle sevgili olmak bile benim için çok büyük bir adım ve uzun zamandır aldığım en büyük riskti. İlkin olamam. En özel erkek olamam senin için. Ben, gideceğim, ardıma bakmadan kaçacağım ve seni bu şekilde sahiplenmek, sana haksızlık olmuş olacak. Benim elimde onurum, şerefim, adamlığım dışında bir şey kalmadı. Başka bir şeyim yok. Bunu da kaybedersem biterim Buse." Yüz ifademden ne kadar kırıldığımı anlamış olacak ki, yaklaşıp iki kolumdan tuttu, "Seni ne kadar istediğimi biliyorsun. Seni önemsediğimi biliyorsun. Ama daha fazlası için hiçbir söz vermedim sana. N'olur, şu ifadeyi sil yüzünden." 

Silkelenip geri kaçtım ve kurtuldum kollarından. Şimdi aramızda yine yarım metrelik mesafe vardı. Alt dudağım titriyordu, gözlerim sulanmıştı ama kendime engel olamıyordum. Sözleri, yaralamıştı beni. İlkim olmayacaktı, benim için özel biri olmayacaktı, bir zaman sonra kaçıp gidecekti. 

Ama dediği gibi, bu konuda bana söz vermemişti ki... 

Ben kendim hayallere kapılmıştım.

"Tamam," dedim titreyen sesimle. "Sorun değil. Anlıyorum."

Başını iki yana salladı ve yine yaklaşıp bu kez yanaklarımı tuttu, "Buse, ne kadar kırıldığını görebiliyorum. Önemsiyorsun ve önemsemiyormuş gibi davranmaya çalışıyorsun. Canın yanıyor şu an ama sana sırf kendini iyi hisset diye tutamayacağım sözler veremem. Özür dilerim ama ilişki teklifini kabul ederek sana böyle bir umut vadettiğimi fark etmemiştim."

Elimle onun ellerini tutup çektim ama yanaklarımdan ayıramadım. "Sorun yok, dedim. İyiyim. Daha da iyi olacağım. Lütfen şimdi git."

"Buse..." diye yalvardı ama başımı iki yana salladım,

"Madem iyi olmadığımı, iyi numarası yaptığımı anladın o zaman beni yalnız bırak ki rahatça ağlayabileyim. Gözünün önünde ağlamak istemiyorum."

"Buse..."

"Git Cemil..." dedim artık gücüm tükenirken,

"Hayır!" dedi sertçe, "Gitmeyeceğim. Bu sorunu bu gece çözeceğiz."

"Sorun..." diye mırıldandım, "Bu senin için bir sorun..."

"Buse mantıklı olalım, isteklerini yerine getiremeyeceğimi biliyor olman gerekirdi."

Onun bu küstah tavrıyla, iyice sinirlendim. Ben neyi düşünüyordum, o neyi düşünüyordu..! "Ben cesur bir kız değilim..." dedim ağlamamı durduramayarak. "Ben başka kimseye... senden başkasına hiç böyle bir şey söylememiştim! Peki bunun benim için ne kadar büyük bir adım olduğunu biliyor musun? Sadece kendinden bahsediyorsun! Hep sen! Senin üzüntülerin, senin sınırların, senin kaçışların, senin hayatın!" Yanaklarımı ondan kurtarıp gözlerimi sildim. "Ya ben? Bir haftadır tanıdığım adama, ömrümde kimseye duymadığım hisler besliyorum ve onu ne zaman kaybedeceğimi, ne zaman kaçıp gideceğini bile bilmiyorum!" Bir adım daha geri gittim. "Acı çekmişsin, bunu gözlerinde görebiliyorum. Ama benim gibi yıpranmış bir kıza böyle davranamazsın... Bu bir bahane değil! Ben geçmiş acılarım yüzünden sana sınırlar koymuyorum, elimden geldiğince hoşnut etmeye çalışıyorum seni..." Başımı iki yana sallayıp yine sildim gözlerimi, "Ama sen... yapamıyorsun. Dediğinde haklıymışsın, sen ilişki adamı değilsin. Keşke seni hiç zorlamasaydım, keşke buna hiç başlamasaydık..."

Yakıp Kül Et Beni ❤️Tamamlandı❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin