3. Bölüm

17.9K 710 54
                                    

na günü (Kız evi)

Konakta bugün diğer günlerin aksine yoğun bir çalışma ve telaş vardı herkes bir şeyler yapıyor oradan oraya koşuşturuyordu.

Zerda'nın ise içinde zerre heyecan yoktu günlerdir Berzan ağanın isteme günü söylemeye çalıştıklarını Şadoğlu konağında ona nasıl davranılacağını neler yaşayacağını düşünüyor düşünceler arasında boğuluyordu. Birkaç gün içinde hayatı mahvolmuştu.

Kahvaltı yapmak için mutfağa doğru ilerlerken kapı çalmış kimse açmayınca Zerda açmıştı, karşısında siyah takım elbiseli iri bir adam duruyordu soran gözlerle adama baktı;

"Buyurun kime baktınız?"

"Ben gelin hanıma bakmıştım Şadoğlu konağının kahyasıyım."

"Benim"

Adam elindeki büyük paketi Zerdaya doğru uzatıp konuşmaya başladı;

"Bunu size büyük hanımım göndermiştir gelin xanım"

" Tamam sağolasın "

Zerda şaşkın bir şekilde elindeki paketi açmaya çalışırken herkesin gözü üstündeydi ve yengesi de ona doğru geliyordu;

"O ney canım? Gelen kimdi?"
"Şey... daye rozan göndermiş "
"Aç bakalım neymiş?"

Paketi açar açmaz tüm kızlar gözleri açık bir şekilde Zerdaya ve elindekine baktı paketin içinden çok güzel ve ihtişamlı bir bindallı çıkmıştı Zerda hiçbir şey demeden odasına çıkıp bindallıyı dolabının kapağına astı ve inceledi bunu sevdiği adamla evlenirken giymeyi ne çok isterdi oysa .

Zaman çabucak geçmiş Zerda'nın hazırlanma vakti gelmişti istemeye istemeye yengesinin yardımıyla bindallısını giydi saçı ve makyajı da yapılınca artık hazırdı.

"Kuzum çok güzel oldun maşallah" dedi yengesi.

Misafirler konağı doldurup taşırırken davul zurna sesleri gelmeye başlamış yengesi Zerda'yı aşağıya indiriyor Zerda'yı görenlerin zılgıtları konağı dolduruyordu. Halaylar çekilip türküler söylenirken erkek tarafı kınayı getirdi. Rojin kaçarak ailesinin başını öne eğdiği için ona kına gecesi yapılmayacaktı.

Zerda yerini alırken Berzan ağa konağın diğer avlusunda yapılan erkek eğlencesine dahi gelmemiş bu durum Zerda'nın içini burkmuştu ne bekliyordu ki zaten istemeden sonra alışverişe dahi gelmemişti. Hala ölen karısının yasını tuttuğı apaçık ortadaydı. Bu durum Zerda'yı daha da endişelendiriyordu. İnsan istenmediğini bildiği bir yere nasıl alışırdı yuva derdi?

Kızlar türküler söyleyerek Zerda'nın etrafında dönerken  Zerda'nın kınası yakılmış daye Rozan da altınını koyup duvağı açınca ortalık zılgıt sesleri ile şenlenmişti.

Eğlence bir süre daha devam ettikten sonra misafirler dağılmaya başlamış Zerdanın annesi son misafirleri de yolcu ettikten sonra avluya döndüğünde kızının sedirde oturup ağladığını görüp hızla yanına varıp sarıp sarmaladı saçlarını okşadı evladı acı içinde kıvranırken elinden hiçbir şey gelmiyordu bir evladı mutluluktan havalara uçarken diğer evladı acı çekiyordu.

Baran konağın merdivenlerinden ağır ağır inerken annesinin ve kardeşinin bu halini görmüş içi yanmış kendi kendine kızıyordu . Abisini gören Zerda bir hışımla yerinden kalkıp ona doğru hızla ilerleyip göz yaşları içinde abisinin göğsüne vurmaya başladı.

"Allah belanı versin senin! Hayatımı mahvettin!Nefret ediyorum senden!"

"Ben ister miydim lan böyle olsun,İster miydim ? Sevdiğim kadını başkasına vereceklerdi! Üstelik karnında benim evladımı taşırken!"

Baran konağın ortasında deli gibi bağırırken söylediği son söz ile annesinden sert bir tokat yemesi bir oldu.

"Ne! Sen birde kızı hamile mi bıraktın? Ben seni böyle mi yetiştirdim ha böyle mi! "

Avluda yankılanan seslerle ev ahalisi avluya çıkmış ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

"Babam Rojini seviyorum dediğimde karşı çıkmasaydı engel olmasaydı bunların hiçbiri olmayacaktı!"

"Ulan şerefsiz! Ben karşı çıktım diye sende gittin kızı hamile mi bıraktın namussuz herif!"

Baran belindeki silahı çıkardı tetiği çekti ve zorla babasının eline verdi konaktaki herkesin yüreği ağzına gelmişti.

"Al ! Eğer ben ölünce düzelecekse her şey şuracıkta al canımı hadi! bassana tetiğe !
Ne duruyorsun hadi!"

ve konakta bir silah sesi yankılandı....

Emeğimin karşılığı olarak bölüme oy vermeyi unutmayın :)

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

BİR MARDİN HİKAYESİ (DÜZENLENIYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin