O gece Şadoğlu konağına düşen ateş tüm yürekleri yakıp kavurdu. Daye Rozan bir köşede fenalık geçirirken kızı ve gelini onla ilgileniyordu. Ciwan ağa sinirle avluda bir o yana bir bu yana giderken Daye Rozan yakınmaya başladı.
Daye Rozan :
"Daha en başta dedim o kızı almayalım diye ! Ah şu ananın lafını biraz olsun dinleseydin şimdi bunlar gelmezdi başımıza! Bir sevdadır tutturdun al işte sonuçları!"Ciwan ağa:
"Tüm midyatın diline düşeceğiz itibarımız beş paralık olacak! Kızımız dedik bağarımıza bastık bize bir erkek evlat verdi diye dört bir yanda kutlamalar yaptık hepimiz hepimiz kandık o kahpeye inandık! Ölünce de yasını tuttuk meğer sevinmeliymişiz!"Fırat daha fazla dayanamayarak sesini yükseltti.
"Yeter artık! Abim ne halde görmüyor musunuz! "
Berzan'ın söyleyecek tek bir lafı yoktu herkes ne dese haklıydı. Fırat abisini kolundan tutup kaldırdığı gibi hızla arabaya götürdü küçükken hep gittikleri tepeye gidiyorlardı yol boyunca tek kelime çıkmadı ikisinin de ağzından.
Arabadan indiler Berzan elini göğsüne bastırarak yürümeye başladı
"Nefes alamıyorum,nefes alamıyorum"
Fırat telaşla abisinin yanına geldi
"Ağabey iyi misin"
Berzan eğilerek dizlerini tuttu.
"Nefes alamıyorum, nefes alamıyorum"
"Ağabey sakin ol nolur"
Fırat telaşla abisini izlerken Berzan bir anda dikildi. Bir hışımla belinden silahını çıkarıp şarjörün tamamını havaya boşalttı. Ardından elinde silahla haykırmaya devam etti.
"Neden ! Neden Allahım neden ! Ben bunları hak edecek ne yaptım ? Çok sevmekten başka ne yaptım ? Bu bana yapılır mı lan yapılır mı ? "
Öfkesi yerini acıya bırakmış göz yaşları istemsizce süzülüyordu yanaklarından ailesinin yanında ne kadar güçlü durmaya çalışsa da ciğeri hiç aönmeyecek gibi yanıyordu.
"En ağırı da ne biliyor musun Fırat? Aptal yerine konulmak! Ben Berfeyi düşüncemle bile aldatmadım lan! Düşüncemle bile aldatmadım! Onun saçının bir teline canımı verirdim lan ben! Onunla evlenebilmek için herkesi karşıma aldım ! Peki ya o ne yaptı? Gözümün içine baka baka benim yatağımdan çıkıp o adamın koynuna girmiş! İhanet etmiş lan bana!"
"Abi atlatıcaz bunun da üstesinden gelicez sana söz veriyorum ! Bütün bu acıları unutacaksın. Sana bu acıyı yaşatanlar diğer tarafta bunun hesabını misliyle verecekler Allah büyük."
"Fırat içim yanıyo Fırat . Hiç sönmeyecekmiş gibi yanıyor. Bu kadarı çok fazla çok."
"Geçecek abi. Acıyı veren Rabbim dermanını da verir. Bak Zerda var o sana tüm bu olanları unutturacak yaralarına merhem olacak sana iyi gelecek tek kişi. "
"Ben bundan sonra nasıl birini seveyim Fırat? Nasıl güveneyim? Benim yarama kimse çare bulamaz artık benim yüreğimdeki bu yangını kimse söndüremez!Ayrıca çok kırdım onu çok kötü davrandım hemde kim için ? Beni aldatan o kadın için ona karşı kötü hissetmemek için ! Düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum."
Abi kardeş biraz dertleştikten sonra konağa dönüyorlardı içindekileri haykırmak biraz da olsa iyi gelmişti Berzana.
Konağın kapısından içeriye girdiler Berzanın ilk gittiği yer oğlunun odasıydı oğlunu orada göremeyince kendi odasına gitti. Karşısında gördüğü manzara karşısında kendini tuhaf hissetmişti . Zerda ve Boran birlikte uyuyorlardı.
Sessiz sessiz yatağa girdi ikisine de uzunca baktı boranın yüzünü sevdi yavaş yavaş.
"Seni kimselere vermem oğlum sen benim kanımdan değilsen de canımdansın ."
Gözlerinden akan yaşlara engel olamıyordu hayatında ilk defa kendini bu kadar çaresiz hissediyordu.
************
Mardinde ay yerini güneşe bırakmış Zerda gözlerini açar açmaz karşısında Berzanı görünce şaşırıp kalmıştı.Dün gece öğrendikleri onda da şok etkisi yaratırken kendisine yaptıklarına rağmen Berzana çok üzülmüş içi acımıştı ama bir yandan da kendisi için bir umut ışığı doğmuştu artık imkansız değil dedi içinden . Sonra kendine kızdı adam ne halde ben neler düşünüyorum diye.
Aşşağı inip Boranın mamasını yapıp odaya geldi . Yatakta sadece ona neşeyle bakan Boran vardı . Banyodan gelen seslerle kocasının banyoda olduğunu anladı.
Borana mamasını yedirdikten sonra gazını çıkarması için masaj yaparken duştan çıkan yarı çıplak kocasını görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. İlk defa böylesine kaslı bir vücut görüyordu.
Birbirlerine tek kelime etmeden birlikte kahvaltıya indiler her sabahki günaydın faslı bugün yapılmamıştı her sabahki neşe bugün yoktu.
Ciwan ağa ile daye Rozan dün gece oğullarıyla ilgili bir karar almış söylemesi için Ciwan ağaya işaret yapıyordu.
"Berzan oğlum"
"Efendim baba?"
"Oğlum ananla düşündük ki karını da alıp birkaç gün uzaklaşsanız şöyle bizim bağ evine gitseniz hem temiz hava alırsınız"Berzan düşündü biraz uzaklaşmak kendisine iyi gelebilirdi . Zerda ise bu fikri reddedeceğinden o kadar emindi ki oralı bile olmamıştı.
"Olur baba gideriz iyi düşünmüşsün"
Sizce bağ evinde neler yaşanacak ? Düşüncelerinizi yorumlarda bekliyorumm :)
Emeğimin karşılığı olarak bölüme oy vermeyi unutmayınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR MARDİN HİKAYESİ (DÜZENLENIYOR)
General FictionBerdel ile hayatları birbirine bağlanan iki kişinin hikayesi.