olaylar jimin ve jungkook'un tesadüfen yolda,
bir kitapçının önünde karşılaşmasıyla başlar.•
önündeki kitap dolu raflara bakarken iç geçirdi kestane renkli saçlara sahip olan çocuk.
kitaplar çok güzeldi.
sadece kapaklarına uzaktan bakıyor olması bile, yüreğini cezbetmişti.
omuzları düştü.
oysa şimdi kitap alacak bir parası bile yoktu; bu yüzden hep küçüklüğünden beri biriktirdiği kitapları okumuştu, neredeyse bir ay önce kadar kaldığı, o ruhsuz hastanede.
sonra bir ressamı bile kıskandıracak olan o kusursuz ellerini sandalyesinin tekerleklerine yerleştirdi.
ellerini ilerlemek için hareket ettirdiğinde ufak bedenin tekerlekli sandalye içinde sarsılması bir olmuştu.
duraksamasına neden olan kişiyi görmek için ürkekçe başını kaldırdı çocuk.
korkmuştu.
karşısındaki kişi her kimse ona hesap soracaktı, bundan emindi.
kitapçının önünde öylece durarak neden kitap dolu vitrine baktığını soracaktı. hatta diğer herkesin yaptığı gibi tekerlekli sandalyede olduğu için onunla dalga geçecek, alay edecekti.
tamamen acınacak haldeydeydi.
sonunda, "kitapları seviyor musun?" diye narin bir ses sordu.
çocuk başını utançla yere eğerken usulca kafasını salladı.
"öyle mi?" dedi. sesinde merak ve sıcaklık vardı.
"bende çok severim."
kestane saçlı çocuk titreyen ellerini kucağında çekingenlikle birleştirdi.
konuşmadı.
sadece çaresizlikle yutkundu. daha sonra aralarında kısa bir sessizlik oluştu.
genç, diz çökerek tekerlekli sandalyedeki çocukla aynı boya geldiğinde ona doğru baktı.
ürkek çocuk başını eğiyor olduğundan yüzünü tam görememişti. ama bu yanağındaki yara izini görmesini engellemedi.
ufak ama belli olan bir izdi bu.
"hangi kitabı istiyorsun?" diye sordu narin ses tonuna sahip oğlan.
"lütfen söyle. sana onu almak istiyorum."
çocuk tekerlekli sandalyesinde otururken duyduğu söze karşılık duraksadı.
ufak kalbi delicesine çarpmış ve gözleri dolmuştu. yüzünde buruk bir gülümseme oluşurken susuzluktan kurumaya yüz tutmuş dudaklarını araladı.
"mavi güller," dedi usulca.
sonra önündeki bedenin doğrulduğunu gördü. genç, aldığı cevaba karşılık gülümserken kestane saçlıya bakarak konuştu.
"pekâlâ, burada bekle. bir yere kaybolma sakın; hemen geliyorum."
ve kitapçıya girerek 'mavi güller' adlı kitabı aldı.
parasını ödeyerek dükkandan çıktığında, çocuğun kendisini bekliyor olduğunu gördü.
mahçup olmuş olmalıydı.
yanına vardı ve elindeki kitabı içtenlikle ona doğru uzattı.
"bu kitaptan bahsediyorsun değil mi?"
çocuk tekerlekli sandalyesinde oturmaya devam ederken gözlerinin önüne sunulan kitaba dehşetle baktı.
evet, bu oydu.
başını olumlu anlamda salladı ve titreyen ellerini kitabı almak için uzattı.
kapağına baktı.
sayfalarını açarak karıştırdı.
yaprakların arasından burnuna dolan kokuyla tebessüm etti.
çiçek gibi kokuyordu.
öyleydi de.
yüzünü narin ses tonuna sahip gence doğru döndü ve gülümserken, "çok teşekkür ederim, bayım." dedi.
mutlu olmuştu.
hiç olmadığı kadar mutlu olmuştu hemde.
narin sesli gülmekten kısılan gözleri eşliğinde karşısındaki zayıf bedene baktı.
işte şimdi görmüştü; o eşsiz yüzü.
kaşlarını kapatan koyu saçlarını,
susuzluktan kurumuş o ölünesi dudakları,
kirpiklerine damlamış her yağmur damlasını,
yanakları kızarmış bir vaziyette kendisine içtenlikle gülümseyen o çocuğu gördü.gökyüzündeki yıldızlar o gülümsediğinde düşüvermişti yanaklarına. bir melek misali parlıyordu adeta.
sonra kalbinin uzun zaman sonra huzurla dolduğunu hissetti genç adam.
usulca çarptı gönlü.
•
bu kitap kalbi en iyi insanları bile kıskandıracak derecede merhametli ve güzel; ruhu, tüm diğer ruhlardan eşsiz ve temiz; gülümsediğinde yıldızları gönlüme düşüren sevgili mia'ya ithafen yazılmıştır.
daha fazla dayanamadım ve işler henüz yoğun değilken yazayım dedim lakin bilirim, o gönlün nicelerine layık.
lütfen benimde senin için olan bu hediyemi kabul et ve şimdiden yaptığım ve olurda yapacağım, aciz dilimin, ellerimin kusuruna bakma.
hiç bir kitap sana olan minnetimi ve sevgimi ortaya koymaya yetmez.
dilerim, bu küçük kitabı beğenirsin. ❤
ve bunu okuyan kişiler;
dilerim sizde beğenir, belki de bir ihtimal benimsersiniz.
şimdiden desteğini eksik etmeyen herkese teşekkür ederim.
kalbinizde ufak da olsa yer etmesi dileğiyle, 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stars fall when you smile ' jikook
Short Storyölümlerini ve yaşamlarını birbirine adamış olan iki gencin hikayesi. "hâlâ acı çektiğini biliyorum, belki dindiremem ya da saramam onları ama izin ver; gülümsemeni koruyayım. çünkü sen güldüğünde, gökyüzündeki yıldızlar işte buraya, kalbimin en deri...