yürüyorum.
hava oldukça güzel.
belki bencilce lakin ayaklarım yine beni, tanıştığımız kitapçının önüne getiriyor.
seni tekrar görebilme umuduyla doluyor gözlerim. her yerde seni arıyorum.
sonra ufak bir ses duyuyorum.
başımı o yöne çevirirken içimden senin olmanı diliyorum.
gülümseyen yüzünle karşılaşıyorum.
bu sefer dizlerine kitabı yerleştirmeden gelmişsin.
kalbim delicesine çarpıyor.
o gün camdaki yansımandan ne kadar üzgün olduğunu gördüğüm için biliyorum; şuan üzgün olmadığını.
yoksa bana mı öyle geliyor?
bu sefer ilk sen konuşuyorsun.
dudakların hâlâ kuru.
"merhaba bayım," diyorsun.
bende bu sırada eğilerek boyumuzu eşitliyorum.
amacım, güzel yüzünü daha yakından görebilmek.
"sana da merhaba," diyorum gülümseyerek.
sabah güneşi kirpiklerine düşerken titrek bir nefes alıyorum.
kalbim delicesine oyunlar oynuyor bana.
yüzünü incelemeye devam ederken, "bu arada ben Jimin," diye tamamlıyorum sözümü.
tepkisizce yüzüme doğru bakarken kısa süre başını eğiyorsun.
yine utandın.
seni rahatlatmak adına ellerimi dizlerine koyarken, "sorun değil," diyorum. "seninki nedir?"
"ju-jungkook.."
yüzünü yavaşça kaldırırken gözlerimiz birbiriyle buluşuyor.
ilk defa bu kadar uzun bakıyoruz belki de birbirimize.
"tanıştığıma sevindim," derken kalbimin sesi kulaklarımda yankılanıyor.
kesinlikle seninle daha fazla görüşmeliyim.
"bir daha ne zaman görüşebiliriz?" diye soruyorum. "seni tekrardan görebilecek miyim?"
ellerin sandalyenin kenarından tutunurken düşünüyorsun.
kısa bir sessizlik çalıyor konuşmamızı.
sonra, "görebileceksiniz," diyorsun.
"o zaman burada seni bekleyeceğim."
mahçubiyetle gülümsüyorsun.
o gün seni evinin yakınlarına doğru götürüyorum. çünkü her defasında o güzel kollarının yorulduğunu biliyorum.
"buradan sonrasında kendim gidebilirim," diyorsun. "iyi günler, teşekkür ederim."
"pekâlâ," diyorum.
oysaki teşekkür etmene gerek yoktu.
ve önümde tekerlekli sandalyeni hareket ettirerek uzaklaşıyorsun.
sırtın nokta hâlini alasıya kadar arkandan bakıyorum.
lütfen güvenli git,
jungkook.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stars fall when you smile ' jikook
Короткий рассказölümlerini ve yaşamlarını birbirine adamış olan iki gencin hikayesi. "hâlâ acı çektiğini biliyorum, belki dindiremem ya da saramam onları ama izin ver; gülümsemeni koruyayım. çünkü sen güldüğünde, gökyüzündeki yıldızlar işte buraya, kalbimin en deri...