8

177 26 14
                                    

kitapçının bulunduğu caddeye vardığımda orada bekleyen seni görüyorum.

erken gelmiştin.

bu, yüzümde tebessüme neden olurken yanına varıyorum.

beni gördüğünde sandalyeni çeviriyorsun. elinde küçük bir paket var. kaşlarımı hafifçe çatarken, "bu senin için," diyorsun. artık utanmıyorsun fazlasıyla, sanırım bana alışıyorsun.

şöylece sarılmış paketi elime alıyorum. gözlerimiz kısa süreliğine buluşuyor ve sen ardından kahvelerini benden çekerek konuşuyorsun.

"ellerim titriyor bu yüzden güzelce paketleyemedim, üzgünüm."

kalbimde sıcak esintiler oluşurken bu kadar düşünceli ve masum olmana gülümsüyorum.

önünde diz çökerken ellerimi dizine yerleştiriyorum.

"sorun değil," diyorum. "bence oldukça özenle sarılmış. bu güzel hediyen için teşekkür ederim."

sonra paketi yavaş adımlarla açıyorum. avucuma bir kolye düşüveriyor.

açık renk ipinin ucunda cam rengi yıldız barındıran bir kolye.

kulaklarım sevinçten uğulduyor, yanaklarım delicesine atan kalbimin rengini alıyor.

tam konuşacakken sesin doluyor kulaklarıma.

"o gün, beni anladığın ve yanımda olduğun için minnettarım.." diyerek söze başlıyorsun. "benim için özel bir yere sahip oldu. bu yüzden ipin ucuna yıldız taktım. unutmak istemeyip unutmayacağım şeyler bana nedense yıldızı anımsatıyor. aynı bu kolyenin ucundaki yıldızla, seni hiçbir zaman unutmayacağım gibi."

gözlerim doluyor.

bu güzel sözlerinin üzerine ağlamamak elde değil.

kolyeyi boynuma takarken ardı ardına sana teşekkürlerimi fısıldıyorum.

yüzüne bakarken, içimden, seni gördüğüm güne minnetlerimi sunuyorum.

tanrım, teşekkür ederim..

sonrasında tutamadığım gözyaşlarım bir bir akıyor. görüntüm bulanıklaşırken başımı dizlerine dayıyorum.

ilk defa bu kadar içten ağladığımı biliyorum. gözyaşlarım sevincin verdiği hüzünle akıyor yanaklarımdan.

henüz yüzüne bakamıyorum.

sonra başımın üstünde ufacık bir baskı hissediyorum. bu baskı ardından kendini huzura bırakıyor.

o sıra anlıyorum.

elin saçlarımda geziniyor.

ağır hareketlerle başımı okşuyorsun.

ve ressamı dahi kendine aşık eden parmaklarını saç tellerimin arasında geziniyor.

o gün, dizlerini ıslatasıya kadar ağlıyorum.

dilerim, bunun için beni affedebilirsin.

🌟

stars fall when you smile ' jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin