vision | 1.1

925 143 57
                                    

❝Gizemli denek.❞ 

|günümüz|

Ağzıma aldığım pirinci sinir bozucu bir yavaşlıkta çiğnemeye başladığımda karşımda oturan Büyükbaba Hiroki gözlerini kaldırdı ve tam o anda ben indirdim, Büyükbaba ile birkaç gündür konuşmuyordum. Gerçekten benden gizlediğini anladığım ancak hâla tam olarak öğrenemediğim önemli ayrıntılar olduğu için açıkçası kırılmıştım ve yeterince çökmüşken bunu öğrenmiş olmam berbat bir durumdu.

Büyükbaba Hiroki, bizi 'öldürmek' için sırada bekleyenler olduğunu söylemişti, bu durum garip ve bir o kadar ürkütücüydü. Üstelik Vizyon'nun varlığını bilen bir psikolog adayı Jung Jaehyun'u da yeni öğrenmiştim, her şey üst üste geliyordu ve altında ezilmemek için birkaç cevaba ihtiyacım vardı.

Umarım, Büyükbaba huysuzluğunu bir kenara bırakarak bana gerekli şeyleri en kısa zamanda anlatırdı.

Gözlerim gidip gelen beyaz bir ışık ile irkilip, o tarafa doğru döndüğünde, masanın üzerindeki telefonumu fark ettim. Yeterince yakınımda olduğu için uygulamadan telefonuma gelen bildirimleri ve mesajları rahatça okuyabiliyordum.

Lee Taeyong

En son iki gün önceydi, uyandığında hastanede yanındaydım ve onun da başını daha fazla belaya sokmamak için dün ve ondan önceki gece attığı mesajlara cevap vermemiş hatta görüldü bile yapmamıştım. Korkuyordum, hem de o kadar çok korkuyordum ki, ona görüldü atma düşüncesi bile beni huzursuzlaştırıyordu.

Telefon yeniden aydınlandığında Taeyong'dan ardı ardına atılan mesajları okuyabiliyordum.

neden cevap vermiyorsun?

lütfen, hirai sun

seni üzecek bir şey yaptıysam, özür dilerim

seni rahatsız etmek istememiştim,

hastaneye dönebilir misin?

Elimde tuttuğum tahta çubuklar yanlışlıkla elimden düştüğünde irkildim, Büyükbaba Hiroki bana boş boş bakıyorken sakarlığıma sövdüm ve telefonumu elime aldım. Cevap vermemek istiyordum ancak suçluluk çekmesi gereken bendim, neden özür dileyip kafamı karıştırıyordu?

Ekrana bakmaya devam ettiğimde tekrar mesajlar gelmeye başladı.

geleceksin sanmıştım,

tekrar görüşeceğimizi söylemiştin

belki inanmayacaksın ama

seni özledim, hirai sun

lütfen, cevap vermemenin sebebini söyle

Hızlanan kalp atışlarım göğsüme baskı yapıyor ve canımı yakıyordu, son zamanlarda etrafımdaki insanlara fazlasıyla kötü ve düşüncesizce davranıyordum.

"İyi misin, Hirai Sun?"

'günaydın' ve 'iyi geceler' dışında farklı olarak benimle konuşan Büyükbaba Hiroki'nin sesi beni kendime getirdiğinde, yavaşça kafamı kaldırdım. Ara ara beyazlamış kaşlarını kaldırarak ne hâlde olduğunu tahmin ettiğim yüzümü incelediğinde, neyi sorduğunu biliyordum.

vision 心身 taeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin