❝Senden nefret ediyorum.❞
geçmiş | dört ay önce
❁
"Buradan ne zaman çıkacağım?"
Büyükbabamın dediğinden hatırladığım kadarıyla yaklaşık dört santim kalınlığındaki cam odadan dışarıya doğru bağırmaya çalıştım, aynı anda ayağımla cam duvara doğru vuruyordum.
"Hey, o camdan uzak dur Sun! Ona ne dolarlar yatırdığımı bilmiyorsun."
Büyükbaba Hiroki, yaşlılıktan gelme beyazlamış kaşlarını korkunç bir şekilde çatarak bağırdığında sesini zar zor duymuştum, bu cam odada nefes alabildiğime bile şaşırıyordum. Gerçi hepsi Büyükbaba Hiroki sayesindeydi, Psikolog olmasaydı kim bilir Vizyon ile neler yapardım.
Gerçi yalan söylemeyeyim, Vizyon kadar inatçı bir şeyi daha önce hiç tanımamıştım. Vizyon ile ilk tanıştığım gün bile beni rahat bırakmamıştı, tek yaptığı çevreme zarar vermekti. Kıskançtı, öfkeliydi ve en önemlisi pisliğin tekiydi.
O neden benim bir parçamdı ve o kişi neden bendim, tüm bu sorular yıllardır cevapsızdı.
Dudağımı büzerek sıkıntıyla kendimi yere bıraktığımda, "Vizyon gelmiyor işte büyükbaba!" ,diyerek haykırdım. Bakışlarım istemsizce birkaç adım önümdeki kağıt ve kaleme kaydığında gözlerimi devirmekten kendimi alamamıştım.
"Sana şaka gibi geliyor olabilir Hirai Sun, ancak yirmi yaşına girdin ve yirmi yıldır Vizyon ile beraber yaşıyorsun! Ve biz hâla sana onu kontrol etmeyi öğretemedik!"
Büyükbaba Hiroki elindeki kağıtları bırakarak cam odaya yaklaşmaya başladığında kaşlarım kontrolsüzce çatıldı, Vizyon ile beraber yaşamayı isteyen ben değildim ve hiç de olmamıştım.
"Edemiyorum çünkü edilmek istemiyor büyükbaba! Vizyon kadar inatçı bir şeyi daha önce hiç tanımadım, keşke hi-"
Konuşmamı yarıda kesen şey başımda hissettiğim keskin acı ve devamında gelen hafifleme hissiydi. Artık bunu hemen anlar olmuştum, Vizyon gelmişti.
Ellerimle başımı tutarken, "A-Anca sinirlen-" ,beni oturduğum yerden kaldırmaya çalışırken ona itaat etmemek için elimden geleni yapmaya çalıştım. "-diğinde gel zaten!"
Vizyon buydu işte, bana acı çektiriyordu.
Bedenim sanki birkaç insan arkamdaymış da beni iteliyormuş gibiydi, sırtımdan yüklenilen güce karşı direnmeye devam ettim ancak benim bedenimde yaşayan bir ruh benden daha güçlüydü.
Birkaç kez öne doğru ilerlediğimde görüş açıma kalem ve kağıt girmişti, Vizyon bir şey mi yazmak istiyordu? Büyükbabamın onları buraya benimle beraber koyma nedeni de buydu ya zaten, Vizyon'un bize ya da bana söylemek istediği bir şey olduğu konusunda çok ısrarcıydı.
Sadece birkaç kez yapabileceğim bir tavır olarak Vizyon'a direnmedim ve beni tahmin ettiğim gibi kağıdın önüne getirdi. Kolumu kaldırıp kalemi aldırttığında bedenim onun kontrolüne geçmiş gibiydi, çok fazla acı hissediyordum.
Kalın uçlu siyah kalemi kağıda yönelttiğinde Vizyon'un gerçekten dil bilip bilmediğini daha önce hiç merak etmediğimi fark etmiştim. Birçok dilde yazabilir miydi ya da hiçbir şey yazamaz mıydı?
Kağıda bitişik kalem hareket etmeye başladığında ona izin verdim, açıkçası şaşkınlıktan acımı bile unutmuştum.
Saniyeler geçti ve ben bir şeyler yazdım ancak Vizyon hem gelmeden hem de gitmeden önce uyanıkken verdiği acının iki katını verdiğinden, elimdeki kalemi attıktan sonra yere yığılmıştım. Acının sırtımda yoğunlaştığı anda inildemeye başladım, bu süre içerisinde büyükbabam ne yapmıştı bilmiyordum ancak müdahale etmediğinden emindim. Çünkü insanlar benden korkuyordu ve her zaman da korkmuştu.
Gözlerimi yavaşça araladığımda ağrının gittikçe azaldığını hissedebiliyordum. Vizyon, vücudumdan çıkıp etrafa müdahale ettiğinde, bana en çok nereden temas ederse o yer her zaman daha fazla acırdı. Vizyon hakkında hiçbir şeyin nedenini bilmediğim için bunun sebebi de cevapsız kalıyordu.
"Sun! İyi misin?" Büyükbaba Hiroki'nin boğuk sesini sonunda duyduğumda beni yavaşça doğrultmaya çalıştığı hissettim, ayak uydurduğumda ise oturur pozisyona geçebilmiştim. Büyükbaba Hiroki'nin bir şeyler mırıldandığını, ardından kafasını kağıdın olduğu yere çevirdiğini gördüm. Yüzündeki ifadeye bakılırsa pek parlak bir sonuç yoktu, kafamı yavaşça kağıda doğru çevirdiğimde cevabımı almış oldum.
Vizyon yazabiliyordu, hatta ana dilim olan Japonca'yı kullanarak kağıdın üzerine kocaman, "Senden nefret ediyorum!" yazmıştı.
❁
okuyan herkese teşekkür ediyorum, bu fic benim için çok değerli ehehem♡
hikâyenin gidişatıyla ilgili yorumlar yaparsanız sevinirim, aklınıza takılanları da sorabilirsiniz:'))
bu arada medyada 'cam oda' [elbette lokiciğim♡]
sun loves u♡
hikayemize destek çıkan Chenle ve Renjun'a sevgilerimi gönderiyorum jdbğwöjdbsşJSBWÖHDĞJSHXUŞWBHD
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vision 心身 taeyong
Hayran Kurgu❝garip bir hediye ile doğdum.❞ ⊰ vizyon ⊱ girl + lee taeyong | ©zdtrbl vizyon karakteri, quantic dream tarafından geliştirilen beyond/two souls adlı video oyunundan esinlenerek yazılmıştır. ─ yayım: 8.8.18 ─ bitiş: 30.08.20 for : @rissawa...