Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Diğer karavandan içeri girer girmez tozdan öleceğimi sandım. Orda diğer yavşak adamın aksine sıcakkanlı bir kadınla karşılaştım ismi Pelinmiş. Otuz yaşlarında gösteriyordu çok hafif bir allık sürmüştü .Bana set için kıyafet ayarlarken bir yandan sohbet ettik. Lafı Barış'a getirdim öğrendiğime göre birkaç haftadır buradaymış . Setteki tüm çalışanlar ona yavşıyormuş. Bunu anlatırken hafifçe sinirlendiğini gördüm. Nedenini sorduğumda ise;
"Ben açıkçası iş ve aşkın karıştırılmasını hiç sevmem." demişti.
Bana verdiği kıyafetleri alıp deneme kabinine girdim. Verdiği kıyafetler tam oturmuştu. Teşekkür edip yanından ayrıldım.Şahsi eşyalarımı yandaki karavana bırakabileceğimi söylemişti.Karavana girdim. Arkasını dönmüş biri olduğunu gördüm. Gidip dolapları incelemeye başladım. İsmimi bulduğumda arkası dönük kişinin yanıma geldiğini fark ettim. Bu Barıştı.
"Anahtarların bende. Ömer(yönetmen) Hoca sana vermem için vermişti."
Yüzüne bakmadan anahtarları alıp dolabı açtım.
"Bak bana sinirli olduğunu biliyorum. Lütfen anlatmama izin ver"
"Anlatılacak birşey yok Barış sen benimle bağlarını kopardığında anlatılacak şeyler bitti."
Dolabıma eşyalarımı koyup kitledim.Tam paravanin kapısına elimi atmistimki barış beni sıkıca tutup kendine döndürdü.
"Hemen anlatıcam. Dinlemek zorundasın."
Deyip iki elini omzuma koydu.
"Öncelikle şunu bilki kendimi senden uzaklaştırmak dünyanın en zor şeyiydi benim için,babaannem beni tehdit etti. Eğer seninle görüşürsem şirketi ihmal edeceğimi düşünüp beni İstanbul'a gitmeye ve geri dönmemeye zorladı. Dönersem beni Amerika'ya yollamakla tehdit etti. Zaman zaman kaçamaklar yaptım Amazon kızım. Sadece seni görmek için evini gözetledim .Hatırlar mısın, akşam Alilere gidiyordun önüne tinerci bir adam çıkmıştı,sana bıçağı saplıyacakken onu dövmüş ,sonra arkama bakmadan gitmiştim.Tabi sen bunu hiç bilmedin,neler çektim bir bilsen daha bunun gibi..."
Uzun bir sessizlik oldu o bana bakıyordu, bense onu dolmuş gözlerimle süzüyordum ardından kapıdan "sahne çekimi var"
dedi sanırım yavşak dediğim adam."Gi git-mem lazım"
Deyip yüzüne bakmadan çıktım.Sahnenin çekileceği yere gittim. İsmimin üzerine yazılı olduğu koltuğa oturdum sonra setten olduğunu bildiğim biri geldi.Üzerime kırmızı boyalar savuşturmaya başladı.Şimdi hatırladım çekiceğimiz sahnede ben sevdiğim adamın bıçaklanmasını görüp onu hastaneye götürüyordum.Tamda biraz önce yaşadığım/dinlediğim olayların yaşanmamış haliydi.sonra Barış gelip yanımdaki sandalyeye oturdu.Biraz önceki kadın gelip ona benden dahada fazla kırmızı boya damlattı. İşini bitirip gitti.Barışla göz göze geldik.
"Belkide ben olmasaydım sende benim gibi olacaktın, şuanki halim gibi."
O an yönetmen geldi. Allah'a içimden teşekkür edip onu dinlemeye başladım.sahneyi bize anlattı.
(Sema{Yaprak}) sevdiği adamın, (Savaş {Barış}) bıçaklandığını görüp yardımına koşar.Sahneyi oynarken daha biraz önce ağlamış olduğum için ağlamam kolay oldu. O an cidden ağlamış olmalıyım ki çekimlerden sonra yönetmen beni tebrik edip sahneyi bitirdiğini söyledi. Bende hemen kostüm odasına gidip üzerimi değiştirdim. Giyim Karavanından çıkıp şahsi eşyaların koyulduğu karavana gittim.Barış dolaplara yaslanmış beni bekliyordu.içeri girip dolabını açtım yüzüne bakmadan telefonumu alıp annemi aradım,eve varmıştı eve geçince Ararım tekrar seni deyip telefonu kapattım.Barış onu takmayacağımı anlamış olacak ki kapıya doğru yürümeye başladı.Bu sefer ben onun elinden tuttum."Barış ben çok özür dilerim. Yaşadıklarını bilmiyordum. Beni affedebilecek misin?
Barış bana hızlıca dönüp, çok sıkı bir şekilde sarıldı.
"Ben seni affettim peki sen? Beni affedicek misin?"
"Kim olsa aynısını belkide eksiğini yapardı beni bugüne kadar her koruyup kollaman için çok teşekkür ederim"
"Her zaman Amazon."
"Bir şey daha."
"Evet?"
"Nefes alamıyorum."
Beni hemen bıraktı,bense utandım.
"Akşam bir şeyler yapalım mı, çıkışta?"
"Olur ;)"
"Sen buradan nereye gideceksin?
"Eve giderim sanırım sen?"
"Bende aynen."
" O zaman numaranı ver" deyip telefonumu çıkarttım.
"0xxx xxx xx xx"
"Kaydettim Ararım seni ben."
Birbirimize gülümseyip, beraber dışarı çıktık. Otoparka gidip arabama girdim.Barışla aynı modeldi arabamız.Benimki kırmızı onunki siyahtı park yerinden çıkıp ikimizde birbirimize araba içersinden önce sen der gibi işaret yaptık.En sonunda ben gittim eve kadar şarkı dinledim. Arabamı park edip eve girdim. Annenle konuştum.Canım annem benim için bir haftalık yemek yapıp dolaba koymuştu. onları yiyip televizyonun karşısına oturdum benim için çok yorucu bir gün olmuştu. İstemeden gözlerim kapanmıştı.