Şip-sa

740 76 0
                                    

Şu an tekrar farkına vardım da ben Kim Seungmin , o olmadan yaşayamazdım. Hayallerinin peşinden bir gün yurtdışına giderse sanırım hayatta kalamazdım. Onun olmadığı iki gün bile zorlanırken dönemin sonunda gerçekten giderse odamdan bile çıkamazdım çünkü ben Kim Seungmin, Hwang Hyunjin olmadan dört ay düşünemiyorum. Düşünüyorum ama geceleyin ağlamaya başlıyor ve durduramıyorum. Çok acınası bir haldeyim bunu biliyorum fakat onun bana yaklaşması ve artık homofobik olmaması beni umutlandırıyor.
.
.
.
Sowon'un yanına gittik. Hyung'larla birlikteydi, o adam da gitmişti. Hyunjin onlara gitmesini , bu sefer doğum gününü iptal ettiğini söyledi. Sowon'un iki yanına oturduk. Hyunjin konuşmaya başladı,

"Artık onların yanında kalman için bir sebep yok . Zaten vekalet babamın üstüne sen annemle kalmak istediğinden kalıyordun. Artık bizim yanımızdasın tamam ? Ama bana ne olduğunu sakin bir şekilde anlat, söz veriyorum sinirlenmeyeceğim ama sen anlatmazsan başka bir olayda haklı çıkamayız. " Sowon olanları Hyunjin'e anlatmaya başladığında endişeleri göz yaşlarına dönmek üzereyken Hyunjin ona sarıldı.

"Ağlama demedim mi ama niye böyle yapıyorsun, sana daha iyi gelecekse babamları çağırayım?" Sowon ondan ayrılmak için kendini geri çekti. Ama Hyunjin bu kadar şeyi kaldıramamış olacak ki ona daha çok sarıldı ve bir kaç damla gözyaşı döktü. Sowon daha fazla zorlamadı.

"Seninde üzülmen beni daha çok üzer, sadece biraz yalnız kalmak istiyorum.Hyunjin elinin tersiyle gözyaşlarını sildi.

"Odanın anahtarının yerini biliyorsun değil mi ?" Sowon kafasını salladı.

"Seungmin, abim her ne kadar istemesede yanında durmaya çalışır mısın?" Kafamı salladım.

"Abinin artık istemediğinden şüpheliyim Sowon." Bunu Sowon'a doğru fısıldamıştım. Ama Hyunjin'de bunu duymuştu. Kafasını yukarı kaldırdı.

"Haklısın Min."

Ona yaklaştım, ellerimi beline sardım. O da bana yaklaşıp kollarını boynumda birleştirdi. O böyle yapınca çok yakınlaşmıştık. Ağlarken aldığı nefesler boynuma düşüyordu. Kafasını omzuma koyup ağlamaya başladı. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, dizilerdeki klişe soruyu sormaktan başka çarem yoktu.

yi misin Hyung?"

"Sadece, herşey üst üste geldi. Biraz daha böyle kalabilir miyiz?"

"Nasıl istersen."  Elimi onun saçlarına doğru götürdüm, sonra cesaret edemeyip geri çektim. Bu sırada onun kokusunu içime çektim. Bir süre bu pozisyonda kaldıktan sonra onu benden yavaşça ayırıp gözünün altındaki yaşları sildim. Daha sonra Sowon'un yanına gittiğimi ve bir şey söyleyip geri geleceğimi belirttim. Odasına girip,

"Sana akşam birşey anlatmam lazım." dedikten sonra geri döndüm. Babamları arayıp doğum gününün iptal olduğunu, geç gelmemelerini söyledim.

.Akşam.

Sowon'un yanına gidip olan herşeyi ve Hyunjin'i anlattım. Tepkisi çok abartılı olmamıştı. Ona Hyunjin'in artık homofobik olmadığını ve bana daha çok yaklaştığını benim umutlandığımı söyledim. Eğer böyle hissediyorsam onun yanında durmaya devam etmem gerektiğini ters bir şey olursa ona danışmamı söyledi. Tam psikoloğumla tatlış şeyler konuşurken ( evet sowon benim aylık psikoloğumdu, ben de onun ) odaya Hyunjin daldı ve ne konuştuğumuzu sordu, ben bir şey demedim, Sowon ise onu üzecek bir ses tonuyla,

"Sana herşeyi anlatmak zorunda mıyım?" dedi. Hyunjin sinirlenmişti herhalde

"Sowon, saçmalama istersen."

Hyunjin'in yanına gidip kollarından tutup bahçeye çıkardım. Zaten bunca şeyden sonra üzgün düşmüştü Sowon'un bunu demesi pek hoş olmamıştı.

"Çok mu özel bir şey konuştunuz, bana anlatamaz mısın?"

"Sana mı, bilemedim, anlatsam mı ki ?" Aegyo yapmaya yakın bir şekilde demişti şunları,

"Yaa seungmiiin hiç mi söylemeyeceksiiin?" O bunu böyle söylerken ben rahat duramazdım. Bir kısmını söylesem bir şey olmazdı.

"Hyung, hoşlandığım biri var." Yüz ifadesi nasıl desem, ölü görmüş gibiydi. Yüzü beyazlanmıştı.

"Kim peki bu şanslı kişi ?"

"Bu, senin de tanıdığın birisi hyung."

"Bu o velet yani Jeongin mi Seungmin-ah?" Onun olduğunu söyleyemezdim, Jeongin zaten birinden hoşlanıyordu.

"Bu kadarını anlatamam, özür dilerim."  Trip atar gibi söylemişti tekrardan,

"Ben de öyle düşünmüştüm zaten, sen bir tek Sowon'a anlat sanki hep o yanındaydı." Odasına doğru gitmişti.

"Ya Hwang Hyunjin sen trip mi atıyorsun?" Bunun için çok erken değil mi? Ben şu anda emin olma aşamasına gelirsiniz ya tam olarak öyleyim. Bu sefer olacağını hayal ettim. Her şeyin içine sıçmasaydım istediğim olucaktı. Ama sıçtım işte.

I'M ALİVE † Hyunmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin