Şip-gu

673 71 10
                                    

Çıldıracağım ya sen nasıl benim sevgilime pansuman yaparsın?

Sanırım içimden söylemedim ve felix duydu.

"Sakin ya tenefüste gideriz yanına benim de Changbin'le bir şekilde barışmam lazım Hyunjin'e sarıldığımdan beri benimle konuşmuyor. "

" SEN HYUNJIN'E Mİ SARILDIN HEMDE BENİM  HYUNJIN'İME?"

"Oğlum dersteyiz, KENDİNE GEL!" Kendime geldim ve kafamı sırama gömdüm. Teneffüs zili çaldığında revire ışınladım. Hyunjin'in yanına oturup yanağının altındaki morluğa dokundum.

"A-ah" Küçük bir inleme çıkmıştı ağzından.

"O kadar acıyor, bacağın nasıl?"  Bacağında sargı vardı.

"Öpersen geçer." Yanağını gösterdi.

"Hyunjin zorlama istersen O-KUL-DA-YIZ "

"Sen cidden tersinden kalkmışsın Minnie." Ona yaklaşıp yanağını öptüm.

"Antrenmana katılacak mısın?"

"Bacağım çok ağrıyor, bir hafta katılamayabilirim."

"Ben antrenmana gideceğim, çıkışta seni almaya gelirim yürümek için kendini zorlama."

"Tamam Minnie seni beklerim." Elini bıraktım ve antrenmana gittim. Beyzbola başlamıştım. Gerçekten çok eğlenceliydi.
.
.
.
Beyzbol antremanından çıktım ve Hyunjin'in yanına gitmeden önce dinlenmeye başladım. Yorulduğum için oturduğum bankta gözlerimi kapattım ve kafamı arkaya doğru yatırdım. Yaklaşık beş dakika sonra kucağımda bir ağırlık hissetmemle gözlerimi açtım. Eunji olduğunu biliyordum. Gözlerimi açtığım gibi Hyunjin beni öpmeye başladı. Şaşkın olduğumdan karşılık veremedim.

"Bence pozisyonda bir terslik var, senin benim kucağımda olman gerekirdi." Ayağa kalkıp beni kucağına aldı ve banka oturdu. Bacaklarımı ona doladım.

"Senin bacağın çok ağrımıyor muydu?"

"Sen öpünce geçmişti aslında." Kafamı omzuna gömdüm.

"Yaa, utanma." Kollarını belime sardı.

"Eve mi gitsek?" Kafam onun omzundayken kafamı salladım. Hâlâ ona sarılıyken beni o şekilde kaldırdı ve yere bıraktı. Sonra elimi tuttu, yürümeye başladık.

"Amerikaya gidecek misin? diğer elini de tuttum. Gitmesen olmaz ? İlk yazımızı tek başıma geçirmek istemiyorum."

"Sen istiyorsan? Babamlara sorup iptal edebilirim."
Ona sımsıkı sarıldım. Hayatımın en mutlu anlarından biriydi. Belime ellerini koyup beni aşağı indirdi.

"Hiçbir zaman böyle kalmama izin vermiyorsun, kokunu içime çekiyorum Hyunjin."

"Hep birlikte olacağız. Her zaman kokumu içine çekebilirsin." Kafamı sallayıp ona döndüm. O çok mükemmeldi. Hayat bulduğum yerdi Hyunjin.

"Eve gidince birlikte uyuyalım ? Çok yorulmuşsundur. Masaj yaparım. Sen de bandajımı tekrar takarsın, açıldı."

"Nasıl istersen."

^ DÖNEM SONU ^

Okuldan çıkmıştım ve buluşacağımız kafeye yürüyordum. Yolda abimleri gördüm. Hyunjin yaklaşık altı metre uzaktaki bir kafede otururken konuşmaktan fazlasını yapamazdım. Abim konuşmaya başladı,

"Görüşmeyeli, ne yapıyorsun? İyi misin? Seni merak ettim ama gelmedim. Belki bana hala kızgınsındır diye."
Onu görünce duygulandım. Abimi yaklaşık dört aydır görmüyordum. Ona yaklaştım ve sarıldım. O da bana sarıldı.

"Artık Johnny ile ilişkimizi kestik. Biricik Hyung'unun izin vereceğini düşünüyorum artık."

"O artık Hyung'um değil sevgilim."

"Hmm şey peki, bana da bir sorsaydın keşke?"  Hyunjin kafeden çıkıp buraya koştu. Kollarımdan beni tuttu.

"İyisin değil mi?" Abim boğazını temizledi.

"Hyunjin sen sevgilisi olsan bile ben abisiyim."

"Özür dilerim abarttım sanırım ama bunu sormadan yapamayacağım. Bana lütfen yanındakinin Johnny olmadığını söyle."

"Yanımdaki Woo, Jungwoo. Evlenmeye karar verdik bunun için gelmiştik.( evet Luwoo ) Sizi arkadaşlarınızla bırakalım. Düğünümüz üç gün sonra Belçika'da yapılacak."  İkimiz, ikisine de sarıldık ve el ele Hyungların yanına gittik. İçeri girdiğimizde bir adet Jeongin çığlığı duydum. Hyunjin'in elini bırakıp koşarak yanına gittim.

"N'oldu canım iyi misin?" Jeongin gülerek bana baktı ve ellerini çırpmaya başladı.

"Sonunda shipim gerçek oldu. Ya siz çok tatlısınız. Ben sizi yerim."

"Ben seni yerim. Boş yapma Jeongin ben senden daha mutluyum."  Hyunjin sağ elini belime koydu.

"Demek canım Seungmin, demek sen Jeongin'i yersin. Ya siz ne napıyorsunuz?"  Bu sefer iki elini de belime doladı. Kıskanması çok tatlıydı, onun saçlarına elimi götürdüm. Elimi saçlarının arasında gezdirdim. Sonra saçını okşadım.

"Tamam Hyunjin telaş olma. Ben sana aidim." Kafasını bana daha çok yaklaştırdı.

"Hmm, affettim o zaman."

Gençlik yıllarımız bu şekilde geçiyordu. Ama bunun ilerisi de vardı..

Sonraki bölüm final ...

💜Vote verirseniz mutlu olurum

I'M ALİVE † Hyunmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin