Aşık olmak için , aşk için yazılıp çizilen onca şeyin boşluğunu yaşıyordu kahverengi saçlarını karıştırıp, elindeki dergiyi sırf bir sayfa zaten bildiği saçma sapan şeyleri okumak için almış olan Jungkook.
Yatağının üzerindeki bütün her şeyi yerlere savurup mavi nevresimli yastığına başını koyarken saçlarını sarıya boyattığını gördüğü çocuk geldi gözlerinin önüne. Tek dizini kırıp yatağa sırt üstü uzanıp ellerini başının arkasına aldı.
Gözleri tavanındaki, sokak lambasının ışığını gölgeleyen perdesinin desenlerinde gezerken düşündüğü şeyler , gözünün önüne gelen masum yüz gülümsemesini sağladı.
Ona dair her şeye gülümsüyordu ya zaten... neyse.
Gözüne takılan baş ucundaki dijital saat sabah uykusuz gezeceğinin kanıtıydı fakat umrunda bile değildi. Muhtemelen Namjoon'dan azar işitip onu izlemeye devam edecekti her gün olduğu gibi.
Titreyen telefonunu eline alıp dirseği üzerinde dikeldiğinde arayan ismi görür görmez açtı.
- Efendim Jimin?
Bu saatte aramış olması ya güzel ya da kötü bir haber içindi ama Jungkook, ondan istediği şeyi bulmuş olmasını istiyordu.
- Yeşili Koruma.
- Ne?
- Of, Taehyung'un hangi kulübü seçtiğini öğrenmemi istemedin mi, Jin'den öğrendim Yeşili Koruma Kulübü'ne almış Bay Choi onları.
- Yani yanında Jin de mi var?
- Gecenin bu saati saçma kıskançlık krizinle uğraşmam. Al bu bilgiyle ne yapıyorsan yap.
Dudaklarından küçük bir kıkırtı karşı tarafta duyulduğunda Jimin uykusuzluktan ağrıyan gözlerini devirdi.
- Ben değil sen de benimle olacaksın. Bu bilgiyi değerlendireceğiz.
- Beni karıştırma ne işim olur benim yeşille? Tavşan mıyım ben..
- İneksin.
Gece olmasına rağmen tiz sesten gelen küfürler telefonu kulağından biraz uzaklaştırmasına neden oldu. Jimin sinirlendirilmemeliydi. Onun pamuğa dönüştüğü tek şey Yoongi'nin bakışlarıydı. Bunu bilen Jungkook elindeki kozu kullanmaktan çekinmedi.
- Eğer benim için bunu yaparsan sana Yoongi'yi ayarlarım. Sen de bu şekilde ot yemekten kurtulursun.
Karşıdaki ses kesildiğinde Jungkook telefonun kapandığını sanarak kulağından uzaklaştırdı. Aniden gelen sakin cevapla yüzüne gülümseme yayılırken tekrar yatağına uzandı.
- Sana bakmıyor bile Jungkook.
- Baksın istemiyorum, görsün istiyorum. Benim onu görüşüm gibi.
- İyi de bunu sen yapamazsın. Herkes bakar ama insan sadece kendisi isterse görür.
- İstemesini sağlarım.
- Bunun aşk olduğuna emin misin? Sonra ne onu ne de kendini üzmeni istemiyorum.
- Benim ki aşk Jimin. Sadece gülümsemesini görmek istemem. Ona bakarken içime dolan huzur, sebebsiz mutluluk. Başka bir açıklaması yok. Kim Taehyung'a aşığım. Gözlerinin bakışına, parmaklarının kalem tutuşuna bile.
- Sen cidden...
Ne Jimin söyleyebilmişti ne de Jungkook gözünün önüne getirdiği yüzün etkisinden çıkıp daha fazlasını anlatabilmişti. Telefonu kulağından indirmeden önce, kendisine söyleyecek bir şeyi kalmayan arkadaşına tekrar mırıldandı.
- Seviyorum.
Umarım beğenirsiniz.
İlk kitapla arasında karakterler dışında bir benzerlik yoktur💜Jungkook'un aşkını da sevmeniz dileğiyle..♥️
Not: Lütfen hiç bir karaktere küfür, hakaret vb. yorum yapmayınız. Tepkiler elbette ki olacaktır ama yorumlarımızı bu istisnalara dikkat ederek yapalım. Şimdiden teşekkür ederim, iyi okumalar 🌙💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy In Love II
FanficNasıl anlatayım bilmiyorum ki... Sadece gözlerine bakayım istiyorum, o gülümsesin ben izleyeyim. Ben izlerken daha da düşeyim ona, o ise halime bakıp daha çok gülümsesin. Anladın mı ne hissettiğimi..♥️ • Boy in love'ın ikinci kitabıdır. İlk kitapla...