Boy In Love II

• Yıldızlar hep yanar..(final)

İyi okumalar☄🌙

Akşam üzerinden beri oturduğum kumların üzerinde dalgaların terliklerimden çıplak ayaklarıma değip kaçan çırpınışlarını izliyordum.

Yıldızlar tatil köyünde olduğumuzdan öyle belirgin ve o kadar yakındılar ki avuçlarıma. Sınavı atlatır atlatmaz gelmiştik buraya. Taehyung ve annesi de bizden bir gün sonra gelmişti. Buraya gelmeden uğramıştım ama Tae yol yorgunluğu yüzünden uyuyordu.

Arkada bıraktığımız onca şeyin yanında üç aydır sevgilimdi. Tamamen zıt karakterlerimizin yanında Taehyung hep alttan alandı. İnatçı kişiliğim yüzünden hep bir kabul ettirme çabam vardı.

Bir de şu vardı ki...

Benim isteğimi kabul ettiği an inen yelkenlerim, sadece ona olan tavizlerim vardı işte. 'Tamam, dediğin gibi olsun' dediği an bitiyordu herşey. Onun dediğini yaparken buluyordum kendimi.

Kıskanma noktasında tam bir tilkiyi andırıyordu. Asla farkettirmediğini sansada onu tanıyordum.

Evet, onu artık tanıyordum.

Yanımızda olan herhangi birine kayan dikkatim üzerine elimi kendininkilerin arasına alıp yanaşıyor, yanağına yaslayıp gözlerini kapatıyordu. Bu görüntüye karşı dayanamayan tarafım, onun da hoşuna gidiyor. Yanağını okşadığım an dibimde bitiyordu.

Taehyung sarılmaya bayılıyordu. Onu sardığım an kollarımın arasında belirgin bir şekilde mayışıyordu. Yorgun değildi artık ve sınavdan çıktıktan sonra bir hafta boyunca yataktan çıkmadan yatmıştı. Gözleri yorgun ve dolu bakmıyordu gözlerime. Annesi ile daha yakındı şimdi. Annesinin şirket işlerinden zaman ayırıp Taehyung'a bağlanması Taehyung için mükkemel bir değişimdi. En azından görünmez hissetmiyor ve açıkları bir çok arkadaş ve maskeleriyle kapatmıyordu.

Taehyung şimdi benimdi. Gözlerimdi, baktığım her açıda, aklımın hep bir köşesinde duran güzelimdi.

- Ne yapıyorsun?

Uykulu sesini duyunca bakışlarım dalgalardan ona kaymıştı. Ayaklanıp kumları üstümden silkeleyip yanaklarına kaydırdığım parmaklarımda kendime çekmiş dudaklarını kendiminkilerle hapsetmiştim. Ellerinin boşlukta sallandığını, şaşırdığını biliyordum ama özlemiştim. İki gündür görmüyordum ve o gelir gelmez uyumuştu.

Dudaklarından ayrıldığımda koluma çıkardığı eliyle onu sarmamı sağlamış, belime tutunarak bana sıkıca sarılmıştı. Saçlarının bitimine dudaklarımı bastırmıştım. Aynısını bana yaptığında ayrılıp alnına yaslandım.

- Ne yapabilirim ki, seni özlüyorum işte bol bol.

Gülümseyerek, omuzlarının üzerindeki battaniyeyi benim de omzularıma attı.

- Üşümüşsün ama, akşamları çok esiyor.

- Olsun, ısıtırsın beni.

Kafasını sallayıp yukarıya bankların olduğu kısma benimle adımlarken belimdeki eli ve omzumdaki başıyla eşlik ediyordu bana.

Banka oturup birbirimize yaslandığımızda konuşmaya başladı yeniden.

- Jimin ile konuştum, Jihyo ve Jinyoung'a eşlik etmek için yemeğe gitmişler ve Yoongi Hyung dolaylı yoldan artık sevgili olacaklarını söylemiş.

- Benim en yakın arkadaşımla dedikodu yapma olayını ne zaman bitireceksin acaba..hayır benim haberlerden sonradan haberdar olmam çok sinir bozucu.

Battaniyenin altından çıkardığı eliyle sağ yanağımı kendine çekerek öpmüş kıkırdayarak cevaplamıştı.

- Seninle güzel yapılmadığı için benimle yapıyor. Oh, bunu sana söylememeliydim.