İyi okumalar..💜Sırt çantamı kontrol edip fermuarını çekerek yatağımın üzerine bıraktım. Aynaya dönüp saçlarımı karıştırıp, yeni kuruttuğumdan kabardığı için yatıştırmaya giriştim. Bütün hafta Taehyung'la gezi için her şeyi düzenlemiş, cuma günü için izin işlerini halledip hafta sonuna katılacağımız etkinliğin detaylarına kadar hazırlanmıştık.
Kapımın açılmasıyla o yana dönüp annemin ılık içmem için hazırladığı su şişesini çantama bana danışmadan tıkıştırmasını izledim.
- Jungkook hasta olup gelme, gerçekten bakmam sana.
Kafamı sallayıp onaylarken gelip saçlarıma şekil verirken dolaba dayanarak beni izlemeye koyuldu. Gitmemem için son çare babama devretmişti konuyu. Eh, babamı ikna etmek daha kolay olmuştu.
Bir kere aşık adamın halinden anlıyordu...
- Fotoğraf çekilip bana atın.
- Kiminle? Jimin fotoğraf çekinmeyi sevmez, Yoongi Hyung da zaten biliyorsun umursamaz bile.
- Taehyung'dan bahsediyorum. Her gün gördüğüm çocukların fotoğrafını ne yapayım?
- Beni de her gün görüyorsun?
- Tek Taehyung'u çekip atman garip olur. Seni keserim ben sonra.
Ona dönen büyümüş gözlerime karşın kahkaha atıp koluma vurdu. Kafamı iki yana sallayıp saçlarıma döndüğümde kollarını bağlayarak beni izlemeye devam etti.
En sonunda yatıştırdığım saçlarımla ona dönüp onay beklediğimde kafasını sallayıp gülümsemişti.
- Geldiğinde biraz derslerine yoğunlaş, sınavların, hastalığın üst üste gelince çok boşladın. Kendini fazla yormadan tekrarlarını yap sonra program ayarlarız ona göre çalışırsın.
- Tamam güzellik. Çıkıyorum ben, seni ararım yolda sürekli arayıp durma olur mu?
- Keyfimden aramıyorum, içim rahat etsin diye arıyorum. Gözüme uyku girmiyor sonra.
Arkasından sarılıp odamdan çıkarak kapıya kadar kendimle birlikte ilerlettiğimde gülerek bana dönüp sarılmıştı. Nasihat kısmına geçeceğini bildiğimden ayakkabılarımı yavaşca giyerken onu dinlemeye koyuldum.
- Üstünü iyi ört, gece yatarken kafana kapşonunu çek ya da bere tak. Sürekli ortaya kendini atıp, her işi yapıp yorulma. Taehyung'a dalıp geç saatlere kadar uykusuz kalma.
- Bitti mi?
- Şu an aklıma bunlar geldi. Geri kalanını mesaj atarım.
Yanaklarına öpücük kondurup çıkarken, endişeli bakışlarına karşılık göz kırptım.
Müziklerimi karıştırıp herhangi birini açarken gelen bildirimle mesajlara girdim.
Jimin
Geliyorsun değil mi?Jungkook
Evet, az kaldı.Jimin
Hızlı ol, sevgilinin yanı her an dolabilir.Hızlı adımlarla zaten yakın olan okula ilerlerken kulaklığı çantama tepip telefonumu cebime tıkıştırdım.
Bayan Lee günlük kıyafetlerini giyinmiş, otobüslerin önünde beklerken ona selam verip, ismimi almasının ardından otobüse ilerlemiştim.
Jimin arkadan üç sıra önde oturmuş bana el salladığında yanına ilerledim.
- Yetişemeyeceksin diye korktum. Nerede kaldın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy In Love II
Fiksi PenggemarNasıl anlatayım bilmiyorum ki... Sadece gözlerine bakayım istiyorum, o gülümsesin ben izleyeyim. Ben izlerken daha da düşeyim ona, o ise halime bakıp daha çok gülümsesin. Anladın mı ne hissettiğimi..♥️ • Boy in love'ın ikinci kitabıdır. İlk kitapla...