İyi okumalar❣🌙⭐Gözlerimi sızlamasını umursamadan açarken, karanlık odamı turladı gözlerim ilk.
Yerimde doğrulup kuruyan boğazım yüzünden zorlukla yutkundum. Annemin baş ucuma bıraktığı ılık sudan yudumlarken, baş ucumdaki lambayı yakarak telefonumdan saate baktım. Saat on biri geçmişti ve ben okuldan geldiğimden beri çorba içip uyumuştum.
Suyu elimden bırakıp bildirim çubuğunu indirdiğimde tekrar yutkunamamamın sebebi üç kere gelen cevapsız çağrıydı. Gözlerimi kapatıp rüya olmasını dilerken, kafamı yatağımın başına dayayarak yanımdaki pencereden dışarı baktım.
Sorumsuzun tekiydim. Aşık olan bendim ama sanki Taehyung'muş gibi davranıyordum. Dolan gözlerim aralık perdemden tek bir yıldızın bile olmadığı gökyüzünde gezindi.
Sanki içine yıldızları doldurmuşsun gibi..
Sesi kulaklarımda yankılanırken yanağıma akan damlayı, kendime olan sinirimden hırsla sildim. Kim bilir ne düşünmüştü... Yoongi Hyung'un dediği gibi onu oyaladığımı düşünecekti. Yorganımı açıp, dizlerimin üzerine durup penceremi araladım. İçeri giren serin havayla yorganıma tekrar gömülürken yatağımdan düşen telefonumu umursamadım. Sanki sessizde olmak onun suçuymuş gibi.
Sızlayan boğazımı umursamadan bir kaç kez daha yutkundum.
Sadece seviyordum, onu da beceremiyordum. Sessiz bir hıçkırık dudaklarımın aralanmasına neden olurken, kollarımı daha da sıkılaştırdım bacaklarımın birleşmesini sağlayarak.
Yüzü gözümün önüne geldiğinde başımı sırtımı dayadığım duvara yaslarak gökyüzüne kaydı bakışlarım. Sokak lambası sanki bir yıldız gibi görünmeye çabalıyor, tek bir yıldız olmayan gökyüzüne inatla sarı ışığını sokağa yayıyordu.
Sanki içine yıldızları doldurmuşsun gibi...
Onu izlerken parlayan her bir hücremi görür gibi, gözlerimi yıldıza benzetmişti. Kendinden haberi var mıydı ki.. Her bir duygusunun aklıma kazınmasını sağlayan, gülerken en derinlerine kadar gülen güzel gözlerinden haberi var mıydı?Aklımda dolanıp duran sesi, gözlerimin telefonumu bulmasını sağlamıştı. Burnumu çekip, uzanarak elime aldım. Yatağımda ters bir şekilde uzanıp, yastığımı pencereden dışarıyı görecek şekilde ayarlayarak, yorganı rastgele üzerime aldım.Tekrar gelen aramalara bakarken dakika aralarıyla aramalarını görerek dudaklarımı ısırdım.
Arasaydım, açabilir miydi bilmiyordum. Boşu boşuna saat vermemişti ya.. Taehyung'un sorunları olduğunun farkındaydım. Ona güven vermeden de bunlardan haberdar olamazdım. Hayatına müdahale edecek bir kişi olmamıştım daha onun için.
Mesaj atıp, atmamak arasında gelip giderken telefonum titreşti. Karanlık odamda boş boş gezinen gözlerim telefona döndüğünde, kalbimin üç saniye için durduğuna emindim.
O'ydu. Yıldızım.
Telefon şaşkınlığımın etkisinden açılmayarak, yerle bir olduğunda hızla aldım ama çok geçti. Kapanmış, cevapsız çağrı bildirimi ekranda belirmişti. Hızla numaraya tekrar basıp aradığımda bir kaç çalışın ardından sesi kulaklarıma dolmuştu.
- Jungkook...
Elim yorganımı kavrarken sesiyle alt dudağım sert ısırışımın etkisi yüzünden sızlayarak kıvrıldı.
- Taehyung...ben uyuyordum. Telefonda sessizde kalınca duymadım.
Bir sessizlik olduğunda, bir kaç hışırtının ardından tekrar sesi duyuldu. " Sorun değil, nasılsın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy In Love II
FanficNasıl anlatayım bilmiyorum ki... Sadece gözlerine bakayım istiyorum, o gülümsesin ben izleyeyim. Ben izlerken daha da düşeyim ona, o ise halime bakıp daha çok gülümsesin. Anladın mı ne hissettiğimi..♥️ • Boy in love'ın ikinci kitabıdır. İlk kitapla...