♡21♡

13.8K 880 717
                                    

(Taehyung)

En sonunda çerçevelerin yanından ayrılabildiğimde hızlıca ellerimi yıkadım ve sofraya oturdum.

"Kahve ister misin Taehyung?"

"Yok hyung içmiyorum. Süt varsa alabilir miyim?"

Çocuksu alışkanlığıma karşı Jin Hyung güldü ve dolaptan süt çıkardı. Her şey hazır olup o da sofraya oturduğunda onun başlaması ile bende yemeğe başladım.

Ve gerçekten. Bunların. Tadı. Enfesti.

Gözlerim kocaman açık ve ağzım tıka basa dolu bir şekilde konuştum.

"Jon hyong bonlor horoko. Olloron çok lozzotlomoş."

Tanrım! Salak Tae karşında Jimin ya da Hoseok yok yeni tanıştığın birine neden mideni gösterme ihtiyacında bulundun?

Ama Jin Hyung bu iğrenç gösterimi umursamadı ve o da benim gibi konuştu.

"Boğonmono sovondom Tohyong. Bondon do ol."

Biz iki aç telepati ile birbirimizi anlamaya çalışırken sonunda ağzımızdakiler azaldı ve daha net cümleler çıkmaya başladı.

"Taehyung sana sormak istediğim bir şey vardı."

Pilavımdan bir kaşık alıp ağzıma götürürken aynı anda sordum.

"Nedir hyung?"

Biraz duraksadı ve ben lokmamı çiğnerken konuştu.

"Jungkook... Bizim Jungkook hakkında ne düşünüyorsun?"

Pilav tanelerinden birinin soluk boruma kaçmasıyla öksürmeye başladım. Jin Hyung da hemen gelip sırtıma vurdu. Sütümden içip öksürüğümün geçmesini bekledim. En sonunda durulduğunda Jin Hyung karşımda endişeli bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Bu endişe sorduğu sorudan mı yoksa boğazıma pirinç kaçmasından mı kaynaklanıyordu bilmiyordum. Yutkunup cevap vermeye hazırlandım.

"Hyung ben-"

Çalan zil ile lafım bölündü ve Jin Hyung kapıyı açmak için ayağa kalktı.

Bir süre Jin Hyungu bekledim sonra gelen sesler ile birlikte gözlerim olabildiğince açıldı.

"Oh oh mis gibi kokular geliyor hyung. Sanırım yine döktürdün. Kaynanam beni seviyormuş desene."

Jin Hyung gülerek cevap verdi.

"Kaynanan seni seviyor mu ben bilmem ama öğrenmek istiyorsan git içerdekine sor annen beni seviyor mu diye."

Hızlı ayak sesleri duyduğumda kendimi tuttum. Bir öksürük krizini daha kaldıramazdım.

"TANRIIM! BU NEE! TAE BU NE GÜZEL BİRR SÜPRİZZ."

Kendimi normal davranmam için beş kere uyarıp cevap verdim.

"Merhaba Jungkook."

"Hyungg sen burada ne yapıyorsun? Ayrıca bu halde?!"

"Ne var ki halimde?"

Sorduğum soru ile birlikte gözlerimi üzerimde gezdirdim ve LANET! Saçmasapan pijama altım zombiye dönmüş yüzüm ve karman çorman olmuş saçlarımla muhteşem görünüyordum cidden!

"Çok uzun hikaye."

Yanımdaki sandalyeye oturdu ve kaşlarını çattı.

"Anlat hyung sen. Ben dinlerim."

Jin Hyung da karşımıza oturdu ve lafı ağzımdan o aldı.

"Rap Monu sahile yürüyüşe çıkartmıştım. Taehyung da oradaydı. Kahvaltıya çağırdım."

Look Here | Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin