Look Here | Taekook ✓

♡51♡

Taehyung~

Jungkook'a yapacağım süprizden dolayı fazlaca heyecanlı bir şekilde kuaför koltuğunda oturuyordum. Şu ana kadar yaptığım süprizlerde hep bir bokluk olduğunu fark etmiştim ama bu sefer çok seveceğini düşünüyordum.

Saçımı yıkayıp fön çektiler ve aynaya baktığımda gördüğüm görüntü ile gülümsedim.

Saçlarım güzel olmuştu. Eskisi gibi. O zamanlar depresyondayım diye bu renge boyatmıştım ama şimdi aşık olduğumdan boyatıyordum.

Kırmızıya.

Parayı ödeyip çıktım ve yol boyunca neşeli bir şekilde şarkı söyledim. Titreyen telefonumla birlikte durdum ve cebimden telefonumu çıkarıp ekrana baktım.

My Kookie♡ arıyor...

Telefonumu açtım.

"Jungkook?"

"Taehyung?"

Telefonu açış şeklimizden dolayı güldüm.

"Efendim?"

"Neredesin? Seni ziyarete gelmiştim ama evde yoksun?"

"Öyle biraz hava almaya çıkmıştım. Sen nasıl oldu da bu kadar erken çıktın?"

"Ben de onunla alakalı konuşacaktım. Birkaç gün boş olacağım da. Neredesin şu anda?"

"Mm evin yakınlarındaki parkta?"

"Bekle geliyorum."

"Tamam bekliyorum. Görüşürüz."

Telefonu kapatınca heyecanla derin bir nefes aldım. Saçıma ne tepki verecekti acaba? Yüz ifadesi nasıl olacaktı?

Parkın içinde oturan çiftler vardı ben de bir banka oturdum ve Jungkook'u beklemeye başladım.

En sonunda Jungkook görüş alanıma girmişti ama anlaşılan ben onun görüş alanına girememiştim. Benim olduğum yeri geçmişti. Etrafına bakarken durdu ve telefonunu çıkardı. Telefonum çalmaya başladığında açtım ve arkadan ona yaklaşmaya başladım.

"Efendim Jungkook?"

"Ben parka geldim ama seni göremiyorum. Neredesin sevgilim?"

Ona iyice yaklaştığımda güldüm ve olduğum yerde durarak konuştum.

"Arkandayım?"

Konuşmamla birlikte arkasını dönmesi bir oldu. Ve benimle göz göze geldiği an ağzı yuvarlak haline gelip telefonunu düşürdü.

Gülerek yerdeki telefonunu aldım.

"Selam."

Transtan çıkamamış bir şekilde kocaman gözleriyle bana bakıyordu.

Yanına gelip elimi beline attım ve sorarcasına başımı yana yatırdım.

"Hayatım?"

Titrek bir nefes aldı.

"T-taehyung?"

Gülümsedim.

"Beğendin mi?"

Bana kocaman sarıldı ve kafasını omzumla boynum arasına gömerek mırıldandı.

"Çok güzel. Konuşamayacağım kadar güzel."

Bir süre öyle durduk ve ayrıldığımızda elinden tutarak onu az önce oturduğum banka götürdüm.

Başımı bacaklarına yatırdı ve saçlarımla oynamaya başladı. Hiç bir şey demiyordu ama o kadar duygulu bakıyordu ki içim titremişti.

"Neden saçımı kırmızıya boyattım biliyor musun?"