Look Here | Taekook ✓

♡41♡

Jungkook'un şirketine doğru yola çıkmıştım. Tanınmamak için şapka ve maske takmıştım. En sonunda şirkete vardığımda mutlulukla ellerimi çırptım ve arabadan indim.

Sevgilim bugün yoğun olduğu için sabah dışında hiç görüşememiştik ve onu çok özlemiştim.

Arabadan inip şirkete geçtim. Güvenliğe kendimi tanıtıp ne için geldiğimi söylediğimde güvenlik bana eşlik edeceğini söyledi.

Üst kata çıkarken kendi kendime gülüyordum.

Vay be Tae sen neymişsin öyle? Bir sözünle kendini şirkete aldırdın. Demek insanlar tanıyor seni.

*Salak, sabah Jungkookla konuştunuz ya. O demiştir akşama sevgilim gelecek onu içeri alın diye.*

Tamam yaa ne bozuyosun? Şurada iki ego kasalım dedik. Tamam herkes benim videolarımı izlemiyor!

En sonunda dans odasına geldiğimizde elimi heyecanla atan kalbimin üstüne koydum ve güvenliğe teşekkür ettim.

Ahh Tanrım! 50 yaşına da gelsem Jungkook'u göreceğim için heyecanlı olacağım galiba.

Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Ve....

Üstü terden sırılsıklam olmuş sevgilimle aynadan gözgöze geldik. Ağzı O şeklini alınca güldüm.

Jungkook terli haliyle çok sevimli görünüyordu!! Normal bir insan belki bu görüntüyü sevmezdi. Yüzü şişmiş, yanakları kızarmış, t-shirt'ü sırılsıklam olmuştu ama bana o kadar içten ve doğal gelmişti ki yanaklarını sıkmak istemiştim. Ve bunu yapmak adına ona doğru ilerledim. Jungkook anında hareket etti.

"TAE! HAYATIM NOLUR ÇIK. ŞU TİPİMLE BENİ GÖRDÜĞÜNE İNANAMIYORUM! TERDEN KOKUŞMUŞ BİR HALDE DEĞİL DE TERLİYKEN ÇOK SEKSİ VE YÜZÜMDE MAKYAJIMIN OLDUĞU BİR ANDA GÖRMELİYDİN."

Kahkaha atıp panikle konuşan sevgilimin yanına ulaştım. Ellerini hızlı hızlı hareket ettiriyordu ve ben de bunu engelleyip ellerini tuttum.

"Merak etme Jungkook. Şu anda çok güzelsin."

"Nasıl güzel olabilirim? Yüzümde makyajım yok. Bir sürü kusurum var."

Bir elimi yüzüne götürdüm ve yanağına koydum.

"Sen kusurlarınla çok güzelsin. Böyle kusursuzsun. Bu yüzden benden hiçbir halini saklama lütfen. Seni beğenmememe imkan yok."

Jungkook tavşan dişlerini göstererek bana sevimli bir gülümseme sundu.

"Yine de bir an önce banyo yapsam daha iyi olacak."

Koşar adımlarla yanımdan uzaklaştı ve büyük odanın bir köşesinde duran banyoya girdi.

Bu sevimli haline karşılık tekrardan kahkaha attım ve odayı incelemeye başladım. Odanın dört bir yanındaki aynalarda sürekli kendini görmek farklı hissettiriyordu.

Kenarda duran sandalyelerden birine oturup Jungkook'u beklemeye başladım. Bu esnada telefonumu çıkarıp odayı çektim. Sonuçta ilk defa bir dans odasına giriyordum.

Jungkook ıslak saçları ve eşofmanlarıyla çıktığında anında ona odaklandım. Tek elini şaçlarına götürüp karıştırdığında bir anlığına nefesim kesildi.

Kesinlikle şu an sevimli durmuyordu! Bir anlığına konuşmamı unutturacak kadar seksi duruyordu.

Yanıma gelip elini uzattığında bön bön yüzüne ve eline baktım. Jungkook kaşlarını indirip kaldırdı.

"Hadi sana şirketi gezdireyim. Taee! Sevgilimm!"

En sonunda düşünme yetimi kazanıp algıladığımda elini tutabildim. Ah! Gerizekalı Tae!