1.5

33.7K 2.2K 1.9K
                                    

"Seni okula böyle ruh gibi otur diye mi getirdik?" Jennie'ye bakıp göz devirdim. "Hiçbir şey yapmak istemiyorum." Jennie çok açıksözlü ve her an saldırmaya müsait bir kızdı. Sevdiklerini her şekilde korurdu. Onu çok seviyordum. Rose aramızdaki tatlı ve zeki olandı. Sesi çok güzeldi. Ayrıca çok iyi niyetliydi. Jisoo ise grubumuzun özgüvenli ve güzel kızıydı. Okulun en popüler kızı olmasının yanında son derecede iyiydi. Grupta kimin sorunu olsa ilk Jisoo'ya anlatırdı. Onları seviyordum işte. Her zaman yanımda olup bana destek olmuşlardı.

Bugün beni okula zorla getirmişlerdi.
Dün Jungkook'un evime gelmesinden sonra kendime gelememiştim. Sabaha kadar düşünmüştüm ancak bir sonuca varamamıştım. Ama bir şey farketmiştim. Sanırım artık kaçamazdım. Sabahtan beri okuldaki kimse bana bir şey söylemiyordu. Dönüp yan gözle bile bakmıyorlardı.
Söylerim mi dokunmuştu acaba?

Çardakta hep beraber oturuyorduk. Rose yanımda, Jisoo ve Jennie karşımdaydı. Jennie ofladı. "Bu fizikçi bana taktı ya. Sürekli beni kaldırıyor."

Rose gözlerini devirdi. "O kadın aşırı takıntılı."

Şaşkınca dudağımı büzüp önüme baktım. Tüm gece uyumadığım için ruh gibiydim. Yüzümde makyaj falan da yoktu. Kendimi hala uykuda hissediyordum.

Jisoo elimi tuttu. "İyi misin?"

Başımı olumlu anlamda salladım ve tekrardan başımı aşağıya eğdim. Her an ayakta uyuklayabilirdim. Önümden geçen hafta kavga ettiğimiz kız grubu geçtiğinde, beni aşağılayan bakışlar atıyorlardı. Başımı kaldırıp ben de onlara kötü kötü baktığımda, öylece bakışmaya devam ettik. Yüzsüzün tekiydiler.

Hiçbir şey demeden yanımdan geçip gittiklerinde, şaşkınca arkalarından bakıyordum. Bu mucize falan olmalıydı.

"Lalisa." Başımı kaldırdığımda, Jisoo Jennie ve Rose şoktaydı. Hepsinin gözü fal taşı gibi açılmıştı. Başımı hafifçe yana döndürdüğümde benim de gözlerim açıldı. Karşımda, görmeyi kesinlikle beklemediğim biri vardı.

Jimin.

Siyah bir pantolon ve beyaz bir tişört giyip turuncu saçlarını özenle yapmıştı. Adımı nerden biliyordu? Ayrıca neden yanıma gelmişti? Bu düşünceler zihnimi talan ederken, öylece yüzüne bakmaya devam ettim.

En sonunda, "Efendim." dedim sessizce. "Bir şey mi oldu?"

Jimin hafifçe gülümsedi. "Konuşabilir miyiz?"

Kaşımı kaldırıp zorla gülümsedim ve Jisoo'ya baktım. Okulun en popüler çocuklarından biri, benimle neden konuşmak istiyordu? Hele ki Jungkook'un arkadaşı.

"Aslında... Konuşmayalım."

Jimin kaşlarını çattı. "Neden?"

Rose bacağımı cimcikliyordu. Acı ile gözlerimi kapattım. Bu uyarıydı. 'Kalk konuş' uyarısı yapmaya çalışıyordu.

Jimin'in gözlerine en içine baktım. "Yani.. istemiyorum. Gitsen iyi olur. Zaten herkesin dikkatini yeterince çektim. Daha fazla kimsenin diline sakız olmak istemiyorum."

Jimin başını sallayıp gözlerime baktı. "Tamam arka bahçeye gidelim o zaman."

"Gerek yok." dedim zorla gülümsemeye çalışırken. Konuşmak falan istemiyordum. Jimin'in yüzü ışık hızıyla düştüğünde başını salladı. "Tamam sen bilirsin."

Yanımızdan hızlı adımlarla ayrıldığında, hepimiz şaşkınca arkasından bakıyorduk. Neden benimle konuşmak istediğini anlayamamıştım.

Jennie gülümsedi. "Çirkinim diye gezinen Lalisa. Okulun en yakışıklı çocuğunu götürüyor."

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Yok öyle birşey."

Rose elini bana doğru uzattığında, elini tuttum. "Tebrik ederim. Okulun en yakışıklı grubundan birisini kaptın."

Jennie önündeki meyve suyunu yudumladı. "Helal olsun. Ben de bir yıldır Taehyung'u tavlamaya çalışıyorum ama pek yüz verdiği söylenemez. Neyse istediğimi alırım, devam."

Kaşımı çatıp Jennie'nin baktığı yere baktım. Taehyung, Jimin, Suga ve Jin karşılıklı oturmuş bir şeyler konuşuyordu. Önüme döndüm ve gözlerimi devirdim. Acaba benimle dalga mı geçmeye çalışıyorlardı? Jimin neden yanıma gelmişti ki?

Artık, Rose ve Jennie'ye de Jungkook'u sevdiğimi söylemem lazımdı. Bu böyle olmayacaktı. Ne kadar geç öğrenirlerse, bana o kadar kızarlardı.
Derin bir soluk çektim. "Kızlar benim size bir şey söylemem lazım."

Jisoo gözlerimin içine bakıyordu. Rose ellerini birbirine vurdu. "İlk benim sana ve Jisoo'ya bir şey söylemem lazım."

Başımı 'ne?' anlamında salladım. Jisoo da şaşkınca Rose'ye bakıyordu. "Ne oldu? Sen ne söyleyeceksin?"

Rose ve Jennie birbirine bakıp gülümsediğinde, Rose gözlerime bakıyordu.

"Bu kadar zamandır içimde tutuyordum. Dün ikiniz olmadığı için Jennie'ye söyledim... Şu popüler erkek grubu var ya... Ben Jungkook'tan çok hoşlanıyorum..."

imkansız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin