4.3

24K 1.5K 2.7K
                                    

Jimin'den

"Rose yoruldum."

Rose göz devirip ayağa kalktı. "Tamam devam etmeyelim o zaman."

Başımı salladım ve peçete ile alnımdan akan teri sildim. "Akşam devam ederiz."

Rose başını olumlu anlamda salladı ve kendini koltuğa bıraktı. "Çok yorgunum."

"Ama okula gitmemiz lazım."

Rose dudağını büzdü. "Of ya. Kesin yetiştiremeyeceğiz Jimin. 1 gün kaldı. Dünden beri bu proje ile uğraşıyoruz. Baksana şu halimize. Ki daha yarısına bile gelemedik."

Oflayıp başımı salladım. 2 gündür Rose'nin dönem ödevi ile uğraşıyorduk. Rose böyle şeylerde iyi olmadığı için bende ona yardım ediyordum.

Dün geceden beri sabaha kadar kesintisiz bu projeyi yapmaya çalışmıştık ve gözlerim artık yanıyordu.

Bu o kadar zor bir şeydi ki bir parçayı ters veya 1 cm bile olsa yanlış koyarsak bütün proje dağılıyordu.
O yüzden dünden beri ikimizde çok gergindik ve adrenalinden ölüyorduk.
"Ben okula gitmek istemiyorum Jimin."

Kendimi koltuğa bıraktım. "Söyle ne istersin. Ne yapalım?"

Rose gözlerini kıstı ve sinsice bana baktı. "Yüzelim."

Gülümsedim ve gözlerine baktım."Siktir."

Rose gülerek ayağa kalktı ve elimden tuttu. "Ciddiyim hadi."

Gülümseyip ayağa kalktım. O kadar içten gülüyordum ki gözlerim kısıldığı için etrafı göremiyordum.

"Sen ne giyeceksin?"

Rose göz kırptı. "Altımda var bi şeyler."

Sinsice güldüm ve yanağından bir makas aldım. Beraber arka bahçeye geldik. Rose havuzun önünde dururken pantolonumu ve tişörtümü çıkardım. Rose de üstünü çıkarken dudağımı dişledim. Vücudu harikaydı.
Rose siyah iç çamaşırları ile kaldığında vücuduna bakmamak için kendimi zorladım ve gözlerine baktım. "Tamam girelim o zaman."

"Tamam biraz daha bak. Sonra yüzeriz."

Rose göz devirdiğinde gülümsedim ve havuzun önünde durup birden atladım. Rose'nin üzerine sular sıçradığında gülmeye başladım.

"Of Jimin." diye çığırdığında kaşımı çattım. "Ne? Yoksa kaslarıma yeterince bakamadın mı?"

Rose gözlerini kısıp yüzüme baktı. Kaşımı çattım. "E hadi gelsene."

Kollarını birbirine bağlayıp başka tarafa baktı. "Gelmeyeceğim."

Gözlerim açıldı. "Voah, trip mi atacaksın?"

Rose göz devirdi ve "Odun." diyip havuza atladı. Gülümsedim. Onu sinir etmek hoşuma gidiyordu. Rose cidden iyi yüzüyordu. Deniz kızı gibiydi.
Birden kafasını sudan çıkarıp saçlarını geriye attı ve yüzüme baktı. Ona yaklaşmaya başladığımda ise kaçmaya başladı.

"Gel buraya." diyip gülmeye başladım.

Rose kaçarken bende peşinden yüzüyordum. Birden çığırdı. "Ya Jimin ben böyle şeylerde çok geriliyorum. Kovalama."

Onu dinlemeden peşinden yüzdüm. Rose en köşeye geldiğinde ise onu iki kolumun arasında sıkıştırdım ve gözlerine baktım. Nefes nefese yüzüme bakarken içimdeki onu öpme arzusunu bastıramadım ve hızla dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Lalisa'dan

"İşte böyle. 2 kilo vermişim de biraz."

Kaşımı kaldırdım. O kadar elma yemesine rağmen nasıl olur da 2 kilo verebilirdi ki? "Hayatta inanmam." dedi Jin kahvesini yudumlarken.

imkansız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin