Jungkook'tan
"Bana bak baba! Ben o salakla asla nişanlanmam anlıyor musun? Asla."
Babam kaşını çattı ve ayağa kalktı. "Sana fikrini soran olmadı Jungkook."Sinirle gülümsedim ve Jimin'e döndüm. "Bu adam ne diyor?"
Babam kaşını çattı. "Saygılı ol Jungkook. Babanım ben senin."
Jimin dudağını yaladı ve babama baktı. "Jinkyong amca Jungkook Syung'u sevmiyor ki."
Babam göz devirdi ve yüzüme baktı. "Sevip sevmemesi beni ilgilendirmez."
Suga elindeki elmayı dişledi. "Ama bizi ilgilendirir amcacığım. Çünkü çocuğu vereceğiz."
Dişimi sıktım. "Baba. Asla nişanlanmam. Ben daha 19 yaşındayım farkında mısın bunun?"
Suga başını salladı ve elmasından bir ısırık daha aldı. "Farkında mısın amca?"
Babam başını salladı. "Farkındayım."
Suga arkasına yaslandı. "He tamam."
Sinirle Suga'ya baktığımda ağzına fermuar çekti. Babam sandalyesine geri oturdu ve önündeki dosyalara bakmaya başladı. "Çok işim var Jungkook. Arkadaşlarını al ve git çünkü kararım kesin. Akşam Syung'un ailesi ile yemek yiyoruz."
Sinirle güldüm ve saçlarımı çektim. "Neyin kararı baba? Ben nişanlanıyorum sen değil. Ayrıca benim şu an sevgilim var."
Babam gülümsedi ve gözlerime baktı. Tanrı şahidim olsun ki şu an üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyordum. "Syung gibi güzel akıllı ve zengin bir kız dururken o Taylandlı ve beş para etmez kızla mı çıkıyorsun?"
Dişimi sıkıp babama doğru yürümeye başladım. "Ne dedin sen?"
Namjoon birden önüme geçti ve beni biraz ittirdi. Ben öfke ile soluk alıp verirken V yanlış bir şey yapmayayım diye kolumdan tutuyordu. Namjoon babama baktı ve önünde saygı ile eğildi. "Efendim sizi anlıyorum fakat Jungkook Syung'u hiçbir şekilde sevmiyor ve Jungkook daha 19 yaşında. Sizce de nişanlanmak için erken değil mi?"
Babam kaşını çatıp Namjoon'a baktı. "Nişanlanıyor. Evlenmiyor. Hiç de erken değil. Ayrıca eskiden Syung diye yanıp tutuşuyordu."
Suga gülümsedi ve elmasından bir ısırık aldı. "Türkiyeli yazar Namık Kemal'in bir sözü vardır bilir misiniz?"
Hepimiz şaşkınca Suga'ya bakarken babam kaşını çattı. Ben o sözün ne olduğunu bilmezken babam sanırım biliyordu.
Ayrıca Suga Türk yazarları nerden tanıyordu?
"At yalanını sikeyim inananı."
Şaşkınca V'ye baktım. Babam kaşını çatıp V'ye bakınca V dudağını ısırdı ve babamın önünde saygı ile eğildi.
"Özür dilerim efendim."Babam sinirle yüzüme baktı. "O Taylandlı kızla sürtmek yerine gidip akşam için hazırlık yap."
Vücudum sinirden ateş gibi yanarken sinirle bağırdım ve babama doğru yürümeye başladım. Namjoon önünde durmasa cidden üstüne atlayacaktım."Düzgün konuş onun hakkında." diye bağırdım. Sesim şirketi inletirken nefes nefeseydim.
Babam kaşını çattı. "Syung'un ne sürtüklüğünü gördün?"
Suga elmasından bir ısırık aldı. "Benle yattı."
Suga bunu çok rahat bir şekilde söylemişti. Cidden gülmemek için kendimi zor tuttum. Ayrıca bu mal çocuk yanında elma poşeti taşıyordu.
Hepimiz ağzı açık Suga'ya bakarken Suga hepimize baktı. "Ne yalan mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imkansız
Fanfiction❝Gerçek aşk söz konusu olduğunda hiçbir şey imkansız değildir.❞ ©2018 | roenvia