2.3

29.8K 1.9K 3.9K
                                    

"Sonra Taehyung bana pamuk şeker aldı. İnanabiliyor musunuz? Taehyung aldı." Nefesimi dışarıya verdim. Jennie yarım saattir aynı şeyi anlatmakla meşguldü. Tam anlamamıştım ama sanırım V ile buluşmuşlardı.

Jennie gülümsedi. "Beni dinle Lalisa."

Kollarımı birbirine bağlayıp sırtımı banka yasladım ve Jennie'nin yüzüne baktım. "Tamam dinliyorum."

Bir tarafımda Rose diğer tarafımda Jisoo vardı. Jennie ayaktaydı. Jennie gülümseyip saçlarını geriye attı. "İşte beraber gezdik, eğlendik, dolaştık. Daha sonra Taehyung'un evine gittik. Devamını anlatmak istemiyorum."

Gözlerim açıldı. Rose ve Jisoo da ağzı açık Jennie'ye bakıyordu. "Yani yatmadık saçmalamayın."

Nefesimi dışarıya verip derin bir oh çektim. Taehyung şerefsiz türünden bir çocuk olduğu için Jennie ile takılmasını istemiyordum ama Jennie onu gerçekten çok seviyordu.

Rose gülümsedi. "Jungkook da az kalsın Japonya'ya gidiyordu. Gitmemesi için ikna ettim."

Tabii.

Jennie gülümsedi. "Yaa çok tatlısınız. Neden gitmek istiyordu ki?"

Rose dudağını büzdü. "Bilmiyorum ki bu günlerde biraz tuhaf. Konuşmuyor. Spora gitmiyor. Üzgün gibi."

Jennie kaşlarını kaldırdı. "Neden acaba?"

Rose başını iki yana salladı. "Bilmiyorum."

Ciğerlerimi yakacak kadar derin bir soluk çektim. İçimden keşfe böyle olmasaydı diyip duruyordum... Ama iyi tarafından bakmak lazım. Jungkook Japonya'ya gitmiyordu. Yine boş dersteydik. Bu günlerde dersler hep boş geçiyordu. Matematik hocası raporluydu, İngilizce öğretmeni de etkinlik gibi bir şeyle uğraşıyordu.

Jisoo okulun bahçesinde göz gezdirdi. "Dün Jin bana mesaj attı. Nerdeyse sabaha kadar konuştuk."

Gözlerim açıldı. "Oha."

Jennie ellerini beline koyup, kaşlarını çattı. "Ve sen bunu yeni mi söylüyorsun?"

Jisoo gözlerini devirdi. "Bir susmuyorsun ki anlatayım."

Gülmemek için yanaklarımı sıktım.
Jennie dudağını büzdü. "Hadi anlat."

Jisoo başını salladı. "Dün kedilerim ile attığım bir hikayeye cevap verdi. Ordan konu açıldı. Öyle böyle derken biz baya baya 4,5 saat konuştuk."

Rose gülümsedi. "Eee şimdi?"

Jisoo kaşını kaldırdı. "Bilmiyorum çok yakışıklı çocuk tamam ama..."

Jennie'nin gözleri açıldı. "Jisoo sen mal mısın? Okulun en yakışıklı çocuğu seni seviyor."

Rose şirince gülümsedi. "Ben de Jungkook'a sürpriz yapmak istiyorum."

Jisoo gözlerime bakarken Jennie Rose'ye bakarak gülümsedi. "Nasıl bir şey düşünüyorsun?"

Rose gülümsedi. "Böyle baş başa kalacağımız bir yerde. Romantik bir şey olmasını istiyorum."

Kafamda Rose ve Jungkook yan yana canlandığında bile canımdan can kopuyor gibiydi.

Rose birdenbire bağırdı. "Oha bunlar derste değil miydi?" Okulun kapısına baktığımda Jungkook, Jimin ve Taehyung buraya doğru geliyordu. Jungkook'u görmek nefes alışverişlerimi çoktan darmadağın etmişti.

Jennie telaşla saçlarını düzeltti. "Güzel miyim?"

Başımı olumlu anlamda salladım.

Üstümde şu an siyah yüksek bel kot pantolon ve beyaz bir bluz vardı. Sarı saçlarımı düzleştirmiştim

imkansız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin