Jungkook'tan
"Ben başından beri o kızı sevmemiştim zaten." J-Hope'ye bakıp göz devirmemek için kendimi zor tuttum. Tamam Lalisa'dan vazgeçmiştim evet ama şu an onun hakkında böyle konuşmalarına da izin vermezdim. Ağrıma gidiyordu.
Jimin başını öne eğmiş kahvesine bakarken gözlerinin altı kızarıktı. Mutsuz olduğu her halinden belliydi.
Lalisa Jimin'le barışmamıştı. Bu yüzden artık onu zorlamamaya karar vermiştim ama Jimin'i de böyle görmeye dayanamıyordum. Bütün bu olanlar benim yüzümdendi.Suga göz devirip kahvesini yudumladı. "Hiç de güzel değildi. Jimin onu göklere çıkardı."
Gözlerimi kısıp Suga'ya baktığımda kendimi zor tutuyordum. V göz devirdi. "Boş konuşmayın. Çok da güzel tatlı bir kızdı."
Namjoon V'ye bakarak, gözlerini devirdi. "Bence de güzel değildi."
Sesimi yükselttim. "Şimdi Jimin'den ayrıldı diye kıza yüklenip güzel değil diyorsunuz. Daha dün kızla arkadaştınız. Boş yapmayın bence."
Sesim yüksek çıktığı için herkes bir anda suratıma baktı. Jimin de dahil. Başımı öne eğip mırıldandım. "Yani Jimin'den ayrılmakla hata yaptı."
Jin nefesini dışarıya verdi. "Valla bende pek güzel bulmuyordum. Farklı bir tipi vardı."
Jimin kendini iyi hissetsin diye böyle konuşmaları kanıma dokunuyordu.
"Jisoo bunları duysa sana ne der Jin? En yakın arkadaşı Lalisa."Jin gözlerime baktığında göz devirdi.
J-hope gözlerini kısıp ellerini masaya koydu. "Sen niye kızı koruyorsun? Yaptığı ortada değil mi? Jimin'le çıkıp birden seni sevmiyorum ayakları falan. Kusura bakma daha ağır şeyleri hakediyor."Hiçbir şey demeden J-Hope'nin yüzüne baktım. Ne diyebilirdim ki?
Suga başını olumlu anlamda salladı. "Jimin gibi biriyle olduğuna dua etmiyor. Yok ben seni sevmiyorum falan. Oyuncak mıydı yani? O kadar şey olduktan sonra sevmediği yeni mi aklına gelmiş?"Kendimi zor tutuyordum. Yere bakıp nefesimi tuttum. Zaten sinirli ve stresliydim. Jin, Jimin'in omzuna dokundu. "Sana kız mı yok olum? Bırak ne hali varsa görsün çirkin."
Göz devirdim. Jimin şu an burda olmasa ne diyeceğimi biliyordum ama kendimi tuttum. Lalisa gibi bir kıza çirkin demek salaklıkan başka bir şey değildi. V aniden ayağa kalktığında kaşımı çattım. Arkamı döndüğümde okula Lalisa, Jennie, Rose ve Jisoo'nun girdiğini gördüm.V ve Jin ayağa kalkıp hızla yürümeye başladığında Lalisa ile göz göze gelmeden önüme döndüm. Jimin'in gözü Lalisa'daydı. Suga ve J-Hope hala Lalisa'yı kötülerken Namjoon tepkisizdi. Daha fazla buna dayanamayacağım için ayağa kalktım ve okulun içine doğru Lalisa'ların olduğu yere bakmadan yürümeye başladım.
Lalisa'dan
Okula girdiğimiz andan itibaren kendimi hissetmediğimi söyleyebilirim. Jungkook yüzüme bile bakmadan okula girmişti. Ağlamaktan gözlerim tamamen şişmişti. Bugün okula gelmeyecektim fakat Jisoo'nun yaklaşık 20 kere araması ve yetmeyip evime gelmesi sebebiyle gelmek zorunda kalmıştım. Jisoo koluma girmiş etrafa göz gezdirirken Jennie ve Rose önden yürüyordu.
Okul baya bir kalabalıktı ve herkes bahçedeydi. Üstümde siyah bir bluz altımda siyah bir şort vardı. Jisoo'ya baktığımda resmen parlıyordu. Siyah saçları ve üstüne giydiği beyaz günlük elbise ile muhteşem gözüküyordu. Sanırım okula girdiğimizden beri herkes dönüp Jisoo'ya bakıyordu. Gerçekten Jisoo'ya hayrandım. Tamamen hemde. İçinin güzelliği dışına yansımıştı resmen.
Rose arkasını dönüp bir an için Jisoo ve bana baktı. "Jungkook neden içeriye girdi ki şimdi?"
Ben hiçbir şey demeyince Jisoo derin bir nefes aldı. "Bilmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imkansız
Fanfiction❝Gerçek aşk söz konusu olduğunda hiçbir şey imkansız değildir.❞ ©2018 | roenvia