17. Bölüm

24.3K 841 30
                                    

Medyadaki savaş

Bölüm 17

İnsan en çok neye muhtaçtır en çok ne ister hayatında en çok canını ne yakar kalbi ne zaman teklemeye başlar
Savaş bacaklarına sarılan çoçuğa baktı elin kolunu nereye koyacağını bilemez halde önce huzura sonra emreye baktı huzur ise oğlun savaşa baba diye sarılmasın şokun atlamaz şekilde kızgınca emreye baktı... derin bir sessizlik herkesin elinde pimi çekilmiş bir bomba ortada kalan ise hayal kırıklıkları umutlar aşklar.
Daha fazla dayanamadı savaş
" bir bana neler olduğunu anlatsın"
diye kükredi küçük ateş ise buğulu gözlerle daha sarıldı babasın bacaklarına kafasın kaldırıp
" ne oyuy ditme" diye bildi huzur dizlerin üstüne çöküp ateşe yaklaştı
" bebeğim " diye bilmişti ne denebilir ki bu durumda ne anlatıla bilir huzur elindeki pim çekilmiş bombayı bıraktı savaşın kucağına
" baba gitmeyecek anneciğim ama sen içeri geç bizde gelelim olur mu?" dediğinde savaşın gözleri kocaman açıldı bu çoçuk ona baba diyor hala idrak edemiyordu huzur ise bu çoçuğun annesi savaş derin bir nefes aldı huzura baktı
" delireceğim allahıma delireceğim bana bir ne olduğunu açıklasın lan"
dedi huzur ateşi kucağına alıp içeri girdi savaş arkalarından gideceği sırada emre
" abi dur " dedi
Savaş emrenin elerin ittirerek
" ne duru lan ne durum karımın yanında bir çoçuk var ve bana baba diyor kafayı yiyeceğim lan ben yılarca onu aradım ben onu bulup özür dileyeceğim anı hayal etim o ise karşıma bir çoçukla çıktı lan kimin bu çoçuk" diye bağırdı o sırada huzur kapı ağzındaki ikiliye bakarak " içeri geçin ateş odasına bıraktım" dedi emre savaşa dönerek " abi bi dinle öfkelenmeden yengemi kırıp dökmeden dinle" dedi savaş emreye delice bakışlar atarak salona geçti huzur tekli koktukta oturmuş başını eleri arasına almış düşünüyordu savaş adımlarını hızlandırıp tam karşısındaki koltuğa oturdu huzur delici mavilere bakarak emreye döndü "ateşin yanına geç aşağı inmek isteye bilir bu duruma şahit olsun istemiyorum" dedi emre huzuru başını aşağı yukarı tamam anlamında sallayarak merdivenlerden çıktı huzur karşısındaki adama baktı tek kelime laf etmeden savaş ise çıldırma reddine gelmişti dişleri arasınadan tıslayarak " huzurrrr anlat kim bu çoçuk kimmm babası kim lan sen benim nikahımdayken sen benim soy adım taşırken kimden peydahladın lan bu çoçuğu ben seni deli gibi ararken " diye bağırdı huzur ise şaşkınca karşıdaki adama baktı içindeki öfkeyi kontrol edemez halde bağırdı " ne den sen" diye savaş ise aynı öfke ile cevap verdi
" ne dediğim gayet açık huzur cevap ver bana " dedi huzur histerik bir kahkaha attı
" işte sen busun savaş karaaslan bu bu kadarsın beni aradığını söylüyorsun ama daha nüfus kayıtlarına bile bakmayı akıl edemiyorsun kimden peydahladın dediğin çoçuğu babamın katilinden peydahladım şimdi çık git evimden " dedi savaş sinirle ayağa kalktı orta sehpaya tekme atıp hızlıca huzur yaklaştı çenesinden tutup
" lan delendirme beni adam gibi konuş " dedi huzur savaşın ellerini çenesinden itirmeye çalışarak
" git nüfus kaydına bakarak konuş " dedi savaş öfke ile parmağını saladı
" geberticeğim seni de o piçide" diyip merdivenlere doğru adım attı o sırada huzur korku ile savaşın koluna yapıştı " o senin senin çoçuğun birşey yapma ateşe lütfen birşey yapma" dedi savaş huzur bakarak " dua et dua et benim olsun " dedi anda huzur açtığı kocaman gözlerle öfke ile savaşa tokatı yapıltırdı ve ağlayarak bağırdı
" defol defol evimden yarın boşanma davasını açacağım ve ateşi bir daha görme diye herşeyi yapacağım " dedi savaş ise huzurun burnun dibine girerek
" emreeeee getir çoçuğu " dedi huzur anlamazca baktı emre kucağında çoçukla merdivenlerde indi savaş emrenin kucağındaki ateşi alıp kapıya doğru hızlı adımlar ile ilerledi huzur ise savaşın kolarından tutarak bağırdı
" savaş bırak oğlum ne yapıyorsun " diye savaş hiç dinlemden devam etti huzur ise ağlayarak bırak oğlum ateş yalvarırım bırak emre ise abisine bakarak bırak abi ne yapıyorsun diye bildi ateş kapıdan çıkıp arabanın arka koltuğuna ateşi bıraktı huzur ise savaşı engel olmaya çalışıyor ağlıyor yalvarıyor ancak savaş gözü dönmüş gibi arabasına bindi hızla uzaklaştı yere çöken huzur ağlayarak oğlumu götürdü emre ona birşey yapacak emre oğlumu götürdü birşey yap diye haykırdı...

Seni Bana YazmışlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin