19. Bölüm

24.5K 736 51
                                    

Savaş konaktan içeri kucağında küçük çoçukla girdiğinde gördü manzara ile kaşlarını çatı aşiret toplanmış yanlarında onunla evlendirmek istedikleri kız savaş git gide sinirlerine hakim düşüp bağırdı
" ne oluyor burda" diye adeta kükredi
Savaş kucağında sesten korkup sıçrayan çoçuğa baktı buğlan gözlerine bakarak sıkıca sarıldı sanki korkma der gibi... yaşlı olan adam konuştu
" savaş ağa sen bir ağasın soyunun yürümesi gerek aldın o kız nikahına ne yüzün gören oldu o günden sonra ne cismini kuma dedik yok dedin ama yeti artık bir evladın olmalı" dedi savaş sinirle tısladı " öylemi benim evlenmem çoçuk yapmam siz karar vereceksiniz yani" dedi rüstem ağa " estafurullah ağam yanızca soyun için..." diye cümlesini tamamlıyacağı sırada savaş bağırma sesi konağı inleti " lan delirtmeyin beni ben sizin ağanızım oturup bensiz karar alıyorsunuz birde üstüne geçip karşıma konuşuyorsunuz allahıma hepinizin kafasına sıkarım alın şu kızıda çıkın evimden " dedi babası fırat ağa devreye girdi biliyordu oğlunun birazdan kuduracağını etrafı yakacağını " oğul sakin ol ağalar makul konuşmakta artık torun sevmek bizimde hakımız soyumuzun yürümesi " dedi savaşın öfkeyle bağırdı " babaaaa" diye küçük çoçuk korku ile sindi savaşın kucağına savaş kucağından indirdi çoçuğu ağaların tam karşısına geçirip babasına döndü " al sana torun doya doya sev alın size soyumun devam kanımdan canımdan bir varis " dedi ayağa kalkan fırat ağa oğlu ve küçük ateşe yaklaştı bu sırada korku ile ateş savaşın bacaklarına sarılarak baba diye ağlamaya başladı ateşin ağlamsın üstüne savaş derin derin nefes alıp verdi gözlerin yumup açarak sakinleşmeye çalışıyordu bir yandan ateşin ağlamsı daha da zorlaştırıyordu ateşi kucağına alıp " ağlama babacığım hadi gidip uyuyalım biraz" dedi ikili herkesi arkasında bırakıp konağın merdivenlerin birer birer tırmandı arkasında bıraktığı şaşkın korkmuş bir o kadar insanı umursamadan
Ayşe hanım kapıdan içeri baktı küçük çoçuk oğluna sokulmuş öyle masum uyuyordu ki oğlun dedikleri şimden tüm mardini sarmış ancak kimse bu çoçuğun nerden çıktığın bilemedi ağalar konağı tek tek terk etti fırat ağa kendini çalışma odasına kapatı gözlerin içine bakarak oğlun söyledi sözler küçük çoçuğun baba deyişi geçen iki saatin üstüne evde öyle bir sessizlik vardıki sanki fırtına ben geliyorum der gibi
Küçük ateş uyku mahmuru gözlerini ovuşturarak yanında uyuyan babasına baktı acıkmıştı ama uyanmıyordu babası bi türlü yarı aralık kapıya bakarak dışarı çıktı babası ile çıktığı merdivenler geldiğinde yutkundu o kadar dikti ki adım atmaya tereddüt eti tam adımın atacağı sırada " beni bekle" sesi duyuldu fırat ağa küçük çoçuğa yaklaşarak saçların okşadı " kimse yokken yanında merdivenlere sakın yaklaşma" dedi ateş başı ile onaylayıp fırat ağanın elin tutup basamakları bir bir indiler aşağıda oturan ayşe hanım kocasına ve yanındaki çoçuğa baka kaldı kocasın merhameti dilere destan oluşunu bir kere daha gördü yaşlı kadın ayfer" baba abimle konultun mu bu çoçuk gerçekten oğlu mu" dedi fırat ağa kızın sorusuna ne diyeceğini bilemez halde divana oturdu küçük çoçuğu yanına çekti "bilmiyorum kızım abin ortada yok merdivenlerden inmeye çalılıyordu " dedi ayfer küçük ateşe bakarak " aynı abime benziyor baba şu gözlerine felan baksana birazda seni andırıyorsanki ne birazı baya " dedi tebessümle şimdiden ateşi benimsemişlerdi ayşe hanım ateşe yaklaşıp " kuzumm anan nerde " dedi ateş buğulu gözlerle "geyecek babam dedi" diyip ağladı ayşe hanım kocasına dönüp " bey bu oğlan çoçuk yaptı diyelim niye yıllar sonra alıp geldi bu yavruyu anasın yanından " dedi fırta ağa " bilmiyorum hanım o senin oğlun olacak tek kelime etmiyor ki " diye bildi o sırada merdivenlerde görünen savaş konuştu " huzurla benim çoçuğum "dedi fırat ağa " ne diyosun sen lan o kız bu eve ayak basmadı" ayşe hanım ağzın kapatarak " fışşşş duydun mu" diye bildi ayfer şok içinde "abi yengemle burdan ayrı bi hayatınız mı var" dedi savaş çoktan merdivenlerden inmiş oğlunu kuşağına almış alayla " istediğim sorudan başlıya biliyor muyum " dedi fırat ağa sert sesi ile
" anlat " dedi
Savaş hiç duymamış gibi ateşin saçlarını karıştı " babam niye çıktın odadan hem merdivenlerden düşersin bidaha biri olmadan merdivenler yaklaşmak yok tamam mı paşam" dedi ateş başın salayıp " ayçıktım oyndan çıktım ( eli ile fırat ağayı gösterip ) dedm ile indim hem " dedi fırat çatık kaçlar bir anda indi ayşe hanım ise " abo kuzum kıymetlim açıkmış kızlar kızlar sofrayı kurun çabuk " dedi savaş gülümseyerek " babam anam bu benim oğlum huzurla benim çoçuğumuz beş yıl önce ben bir hata yaptım o kıza ve beş yıl oğlumsuz bir hayat sürdüm " diye bildi babası herşeyi anladım der gibi başını saladı " ya şimdi ne olacak oğul şimdiden tüm mardin çalkalanıyor " dedi fırat ağa savaş oğlunh annesine uzatarak " herkes gerçeği öğrenecek baba huzur bu konağın gelini bizim çoçuğumuz olmasından daga doğal ne var herşey düzelecek karımla bu evde yaşayacağız oğlumla birlikte" dedi fırat ağa " bilirsin huzur hiç durmadı burada beş yıldır sıra kadem bastı ya inanmazlar suçlarlarsa " dedi savaş"onuda düşündüm baba DNA testi yaptırdım benim çoçuğum " dedi fırat ağa mutlu bir tebessüm sundu oğluna ancak başka bir korku düşdü yüreğine " huzur nerde düşündüğüm şeyi yapmadın demi" dedi fırat ağa savaş ise gözlerini kaçırarak "çok öfkelendim öyle şeyler söyledi ki kaptım çoçuğu çıktım " dedi fırat ağa "ula eşşek oğlu eşşek babası hariç kızdan çoçuğu kaçırdın birde gelicek mi diyorsun huzur buraya gelir torunum alır çeker gider" dedi savaş öfke ile"sıkar o biraz ateş vermem oda gidemez ve biz bir aile olacağız kararlıyım ben o gidince anladım baba o benim kaderim beş yıldır tek bir kadına dokunamıyorum o geliyor gözümün önüne kalbim acıyor şimdi birde ateş var benden gitmek için ölümü çiğnemesi gerek ölsem bile bırakmam onu "dedi fırat ağa oğlun bu deli halerine gülümsedi ayşe hanım elinden tutu çoçukla oturan ikile yaklaştı savaş tam hamle yapacaktı ancak fırat ağa önce davranıp " gel dedesin aslanı kıymetlisi gel kucağıma dedi savaşa gülerek " şimdiden pabuçumuzu dama atın fırat ağa " dedi kahkaha atarak "o benim canımın canı savaş ağa hepinizden kıymetli ayşe torunuma üst kata oda hazırlayalım yarında alışverişe çıkalım bir sürü oyuncak alalım" dedi ateş ellerin çırparak " uzaktan kumandayı ayaba ayayım mı" dedi fırat ağa gülerek " alalım paşam sen ne istersen o bundan sonra " dedi
Huzur gözleri ağlamaktan kan çanana dönmüş şekilde indi uçaktan bir yanında genco bir yanda emre " ağlam yenge ağlam abim ateşe bişey yapmaz yaptırmazda " dedi huzur " neden getirdi onu buraya ya aşiret " dedi genco" merak etme kocan o senin aşiret bişey diyemez " dedi arabalara bindiler karaaslan konağına yola koyuldular
Karaaslan konağın kapısı bir hışımla açıldı " oğlummmm " diye bağırış sesleri yankılandı

" diye cümlesini tamamlıyacağı sırada savaş bağırma sesi konağı inleti " lan delirtmeyin beni ben sizin ağanızım oturup bensiz karar alıyorsunuz birde üstüne geçip karşıma konuşuyorsunuz allahıma hepinizin kafasına sıkarım alın şu kızıda çıkın evi...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Savaş ağa

     Huzur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Huzur

Küçük ateş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Küçük ateş

Biliyorum biraz beklettim ancak çalıştığım için anca yazabiliyorum
Beğeni ve yorumlarınız bekliyorum

Seni Bana YazmışlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin