21. Bölüm

25.6K 822 32
                                    

Bir insanın küskünlüğü geçer kızgınlığı geçer ancak kırgınlığı geçmez... kalp her şeyi unutur derler seviyorsa ya beynin sana yapılanları hatırlatmaz mı  acılar nasıl geçer
Savaş yanında uyuyan kadın baktı o kadar güzel o kadar mahsun uyuyordu ki kalbi sancıdı tekrar onu kaybetme olasılığı geldi aklına asla asla izin vermem dedi ne sensiz ne oğlum olmadan yaşayam diye mırıldandı o sırda gözlerin açan ateş önce uyuyan annesine bakıp tebessüm etti sonra babasına bakarak gülümsedi aynı şekilde savaş karşılık verdi gülerek "babasın aslanı uyandın mı" ateş babasına sarılarak " acıktım" dedi savaş gülerek " hatı kalk bakalım anneyi uyandırmadan çıkalım bişeyler yiyelim anne yorgun uyusun  " dedi ateş kafasın sallayıp yatakta  doğruldu savaş elinden tutup kapıya ilerlediğinde ateş babasını çekiştirerek durdurdu savaş ne oldu der gibi baktı " üzüm ıkamadık" dedi  savaş gülerek oğlun kucağına aldı oğlunu banyoya götürdü tam yüzün yıkayacaktı ki geri çekildi ateş " men yapayım büyüküm men" dedi savaş gülerek kucağında tutuğu oğlun yüzün yıkamasını  izledi ne çok şey kaçırmıştı oğlu ile ilgili mesela en sevdiği şeyi bile bilmiyor yada bir şeye alerjisi var mı en yakın arkadaşı kim hiç bir şey bilmiyor kendi kendine lanet eti ama artık hiç bişey kaçırmayacaktı oğlu ile ilgili hiç birşey ihmal etmeyecekti hata aklından planlar yaptı bu gün ateş ile alış veriş yapacak eve gelincede onu ilk kez banyo yaptıracaktı... birlikte aşağı inen ikili kahvaltı sofrasında oturanlara günaydın dedi ateş hemen emreye koştu " emyeeee seni kocayman özjledim" dedi emre koların açarak "bende seni çok özledim küçük kurbağa" ateş gülerek " men kuybağa deyilim " dedi emre ateşi öperken onları izleyen savaş kaşlarını çattı oğlun kıskandı o benim benim dedi içinden "ateş yanım gel kahvaltın et" dedi ateş yüzün asarak
" emye sey yediy " dedi savaş kaşlarını çatarak " ateş yanıma gel"dedi bağırarak ateş gözleri dolu dolu olarak yanına geçti savaşın emre abi desede savaş umursamdan ateşin tabanı dolduruyor ateş kafası eğik şekilde ağlıyor fırat ağa cık cık diyor ayşe hanım " ateş " dedi ateş ses vermedi savaşa  çatık kaşlarla baktı
" ana karışma " dedi savaş yemek yemeye başladı ateş ise hiç hareket etmiyor kafasını bile kaldırmıyor  savaş yan tarafa bakarak "hadi aslanım yemeğini  ye" dedi ateş omuzların silkti savaş ya sabır dedi içinden çatala taktığı salamı ateşe uzattı ateş inatla yemek istemiyor savaş kızarak " ateş aç azını " diye bağırdı ateş ağlamaya başladı emre " gel kurbağacığım  ağlama birlikte çikolatalı ekmek yiyelim " dedi ateş gözlerini elin tersi ile sildi babasın yanındaki sandalyeden kalktı emreye doğru ilerlediği sırada savaş bağırdı " otur yerine ateş senin baban benim sözüm dinle" dedi ateş ağlayan gözleri ile inatla savaşı dinleneden emreye doğru ilerledi savaş hızla yerinden kalkıp ateşi kolundan tutup yanına doğru çekiştirdi ateş inatla gitmek istemiyor o sırda fırat ağa " yeter savaş küçücük çoçuktan ne istiyon " dedi savaş " karışmayın o benim oğlum" dedi fırat ağa " savaş kimse aksini söylemiyor sabahtan beri ağlattığını senin evladın haklısın" dedi savaş ağlayan koca mavi gözleri kızarmış çoçuğa baktı koların açıp iyice sarıldı kucağına alıp çıktı salondan çalışma odasına girdiğinde koltuğa oturdu kucağındaki ateşle " özür dilerim babacığım özür dilerim" diyip öpüyor ateş babasına sıkıca sarıldı ağlayarak "koykuyom annemi istiyom dideceğim" dedi savaş gözlerin yumdu derince soludu " annen odada uyuyor ama hani açtın yemek yiyelim olmaz mı ?" dedi ateş kafasını iki yana saladı "annem " diye ağladı savaş yatak odasına ateş kucağında girdi kapın sesine uyanan huzur yatakta doğruldu  ateşin kızarmış gözlerine bakarak savaşın kucağındaki oğluna uzandı "annesin baltanesi ne oldu" ateş iyice huzura sokularak " evimize didelim aytık" dedi savaş sinirle " artık eviniz burası " dedi huzur oğluna sarıldı " annem ne oldu hadi söyle bakım" dedi ateş burun çeke çeke anlatı " babam istemiyo meni seymiyo kızıyo " dedi huzur kaşlarını çatarak savaşa baktı savaş ateşe yaklaştı annesin kucağında oturan oğlun yaklaşmak için diz çoktu göz yaşlarını parmakları ile sildi "ağlama aslanım ben seni canımdan çok seviyorum sana ölürüm ben bazen babalar sinirlenebilir ama bu seni sevmediğim anlamına gelmez ben bu dünyada bi seni bi anneni canımdan çok seviyorum " dedi ateş gülümsedi savaşın boynun sarıldı savaş " huzur hazırlan ateşide hazırla çiftlik evinde kahvaltı yapalım " dedi huzur itiraz ederek " seninle bi yere gelmiyoruz" dedi savaşın kucağındaki ateşi çekiştirerek aldı savaş sinirle " huzur beni zorlama güzelim sürüyerek götürmemi istemiyorsan hazırlan( diye tısladı gülümsedi kızdın beli etmemek adına ) hem aslanım atlara biner " dedi ateş ellerin çırparak " oyey " dedi huzur sinirle savaşa baktı savaş huzura yaklaşarak " böyle yapınca daha sexsi oluyorsun" dedi huzur sinirle " çoçuğun yanında edepsizleşme ikimizde neden burda olduğumu biliyoruz " dedi o sırada odanın kapısı çaldı emrenin sesi duyuldu " yenge müsait misin genco abi aradı seni merak etmiş birde alex bey sana ulaşamıyormuş " dedi huzur kapıya adımladığı  sırada savaş kolun tutarak durdurdu " emre aşağı in " dedi ateş korku ile kükreyen babasına baktı savaş bunun üzerine derin derin nefes aldı " hadi hazırlanın çıkacağız " dedi
Huzur bu zorba adamla ne yapacağını düşündü nasıl kurtulacağını oda biliyordu artık bu eve mahkumdu bu adama mahkum ateşle yatağın üstünde oynayan adama baktı sanki bu kadar gaddar bu kadar kötülüğü  o yapmamış sanki o kırıp dökmemişti nasıl effedecekti bilemedi huzur hazırlanması bittiği sırada ikiliye döndü hadi " kenan " dedi savaş kaşlarını çatı " kenan derken " huzur ima ile " birinin canını aldın birine can verdin anlamayacak bişey yok " dedi ateş babasına gülümsedi savaş kalbinde derin bir sancı hissetti sevdiğini kendini affetmesin zorluğu imkansız oluşu bir kez daha geldi aklına ama olacak dedi affedecek ettireceğim dedi
Çiftlik evine vardıklarında hazır olan sofraya oturdular ateş yine oğluna bişeyler yediriyor huzur sevgi ile baktı önündeki manzaraya savaş salamı çatala batırdı ateşe uzattığı sırada ateş kafasın geri çekti huzur gülümseyerek "salam yemez kokusu midesini bulandırıyor" dedi savaş oğluna bakarak" sabah ondan mı yemedin " dedi ateş kası ile onayladı " men doydum" dedi savaş " tamam babacığım dışarı çıkmak ister misin" diye sordu ateş gülümseyerek "oyuy" dedi ateş gülümsedi savaş " memet " dedi otuzlu yaşlarda bi çalışan "buyur ağam" dedi "memet aslanım gezdir gözün üstünde olsun birazdan bizde geleceğiz " dedi " tamam ağam " dedi ateş adamın elinden tutarak dışarı çıktı savaş huzura bakarak " nasıl bir çoçukluk geçirdi neyi sever yada arkadaşları ile nasıl arası yani ben onla ilgili pek bişey bilmiyorum sence beni sevecek mi"diye sordu huzur gülümseyerek "savaş sakin ol sen ne kadar sert gadar sinirli... bir adam olsanda çok iyi bir baba olacaksın çünkü ateş seni seviyor ateş çok naif bir çoçuk kırılgan ama bi o kadarda sinirli inatçı istediği olması için diretir yani bazı huyları aynı sen " dedi bunun üzerine savaş gülümsedi "sevmediği insanı asla sevmez mesela alex kendini sevdirmek için yapmadığı kalmadı ama yok sen annem çalacaksın diye adama yapmadığın koymadı senin gibi kıskançta " dedi huzur savaş kaşlarını çatarak "alex kim" dedi huzur gözlerin devirdi savaş" sen bana göz mü devirdin " dedi huzur "savaş ateşi konuşuyoruz aramızdaki tek bağı özel hayatlarımız değil" dedi savaş sinirle "sikerim lan özel hayatını " dedi huzur "senle insanca bişey konuşulmaz iki dakika insan kalamıyorsun ben sana soruyor muyum dört yıldır kaç kadınla yatın diye soruyor muyum " diye bağırdı huzur savaş öfeke ile masayı dağıtı huzurun saçlarına yapıştı " gebertirim seni öldürüm benden başkası dokundu ise sana " dedi huzur acı ile inledi " canım yanıyor savaş bırak" dedi savaş ise gözü dönmüştü savaş sinirlerine hakim olamıyor bu beş yıldada hastalığı en üst seviyeye ulaşmıştı en ufacık şeyde öfke nöbetleri geçiyordu savaş huzura indirdiği darba ile  ayağa  kalktı odayı yıktı derin derin nefes aldı huzuru arkasında bıraktı çıktı odadan
Savaş atın üstünde meydan okurcasına ilerledi benden başkası olmaz olmaz diye bağırıdı huzur. İse ağlamaktan helak olmuş patlamış dudağına baktı aynadan göz yaşları sel oldu ateşin sesi duyuldu " anne baba hani at biyeceğiz neydesiniz" dedi
Huzur bir kez daha anladı savaş daha çok canını yakacaktı daha kalbi o kadar çok acıyacaktı bu daha başlangıçtı ateşi alıp gidecekti yeniden kaçacacaktı kapıya çıktı ateşin elinden çekiştirerek kapıdan çıktı

Seni Bana YazmışlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin