Bölüm şarkısı : Emre aydın- Son defa FOTOĞRAF -- BARIŞ
- BUĞLEM -
Abimle konuşmak iyi gelmişti. Ama aklımdaki sorular, iç sesim beni hiç yalnız bırakmıyordu sanki.. ooooffff.... !! Şimdi ben ne yapcam? Tüm şarkılar onunla dinlememiz için yazılmıştı sanki tüm yollar berbaber yürümemiz için, bu soğuk hava.. kar.. beraber sarılarak yürümemiz, beraber ısınmamız içindi sanki. Her şey bizim içindi de sen neden gittin? Sevmedin mi beni, tüm bunları.. Oooff Korayımm.. Şimdi böyle düşündüğümü bilsen saçmalama buğlem dersin belki duyuyorsun beni. Kim bilir.. Şimdi sen yoksun ya hayat çok da yaşanılır değil aslında geceler seni daha çok sevebilmem için artık.. Hayallerimizi tek başıma seninleymiş gibi düşünmem için... Çalışacağim sevgilim.. Bu şehri, insanları, yolları, şarkıları ayrı olsak da aynı kalpte seninle yaşadığım için sevmeye çalışacağım..
Ölüm biz gülerken senin tenine uğramamalıydı sevdiğim...
... BİR AY SONRA...
---Melis--
Tam bir aydır o gelinlik olayından beri Buğlem'i kendine döndürmek için uğraşıyorum ama ne yaptıysam olmuyor, sanki benim arkadaşım gitti yerine bir ölü geldi. O gün gelinliğiniz hazır ama kimse almaya gelmedi diye Buğlem'i aradılar ben onu hiç öyle kendinden geçmiş görmemiştim, gelinliğini paramparça etmişti sonrada toplayıp odasına kapandı tam üç gün götürdüğüm yemeklerden sadece suyu içmişti.. Oooffff... Fransızca derslerine de gitmiyor daha doğrusu evden çıkmıyor ki...Bir şeyle yapmalıyım ama ne yapacağımı bilmiyorum. Barış hoca yada barış sonuçta iki yaş büyük ilginçtir ama Buğlemle çok ilgileniyor. Bu işe de bi ara el atcam ama öncelik Buğlem.
Ona Koray'ı unut diyen yok elbette unutamaz on sene arkadaş boru mu ?? :O
---Buğlem--
Bir ayım onsuz geçti... Bomboş, yalnız... Onu çok özledim. Anılar yaşıyor içimde.. Hissetiğim tek şey onun boşluğu.. Evet küstüm, kırıldım hayata.. Ondan gayrısı sonummuş meğer. Mezarına gitmeye cesaret edemiyorum ama gitmeliyim beni özlemiştir bende onu çok özledim hırkası hep elimde yastığını da aldım kokusu aynı duruyor..
Mezarıına gitmeliyim... Aama önce onunla gittiğimiz bir yer var oraya gitmeliyim.
Mezarının başındayım işte geldim sonunda, yendim korkumu. Biraz toprağından aldım. Mezarının üstü çiçeklerle dolu ne kadar güzel ama böyle değildi hayellerimiz bu çiçekler evimizin bahçesini süslemeliydi...Şimdi elleri yerine buz gibi mermer taşı var dokundukça içimi titreten.. Yokluğunu hissettiren..
" Merhaba aşkım ben geldim. Bu soğuk yerde seni tek bıraktım özür dilerim ama artık hep gelicem söz. Ben sözümde durucam hayatm. Biliyor musun, geçen gece ne yaptıysam uyuyamadım, uyku tutmadı. O uyduruk uyku hapları da bir işe yaramadı, kalktım küçük senin eşyalarının olduğu kutuyu aldım kucağıma. Uzun bi süre sadece baktım... Bir an açmak istedim ama gülüşün, sessiz kahkaların geldi aklıma, dayanamadım. Açsaydım dayanamzdım kayberdim kendimi... Gelinliğim... Paramparça... Kalbim gibi.. Sen gittin ben bittim. İlk gittiğimiz yere gittim. Simsiyahtı duvarlar senin sevdiğin renk değildi artık. Hüzünlü bir siyaha boyanmıstı sensizlik orayı da mesken edinmişti. Çıktım koştum sana geldim Koray.. Ne çok mutluyduk seninle dimi..
Koray'ım... Ben.. Ben yapamıyorum, sensiz yaşayamıyorum. Birbirlerini hak etmeyenler yanyana ama hakedenler hep uzakta..
Biliyor musun ? Çok şanslısın aslında sevgilim.. Sadece bir defa gözlerini yumdun bu hayata oysa ben her gece senin ardından ölüyorum defalarca... Seni çok özlüyorum Koray'ım çook.. Şimdi gidiyorum ama söz gelicem. Hoşçakal.....
Fark etmemiştim ama ağlıyordum mezar taşına sarıldım sanki kokusunu duyacakmısım gibi kokladım gitmek için ayağa kalktım bana uzatılan bir peçete gördüm kim olduğunu net görmek için gözlerimi sildim.
- BARIŞ ???