34

444 30 0
                                    

Junkook

Hyungla birlikte sabah 8 gibi kalkmıştık. Üstümü giyip aşağı indim.

"Jungkook hadi bebeğim! Geç kalırsak kızabilirler. "

Arkası dönük bir şekilde mutfakta bir şey atıştırıyordu. Arkasından sarıldım.

"Hyung seni öpebilir miyim? "

"Bunu neden sordun? Sormana gerek yok. "

"Hyung şirkette seninle ilgilenmeyeceğim. "

Güldü.Bana dönüp yüzünü görmemi sağladı.

"Öyle mi bay Jungkook? "

Kafamı salladım.

"Trip atıyorsun! "

Omuz silktim.

Ellerimi boynuna doladım. Onun elleri hemen belimi bulmuş ve beni kendine çekmişti.

"Şirin duruyorsun. Kızlar sana bakıcak. "

"Asıl sana bakcaklar. Herkes seni tanıyor. "

Kafasını biraz sola yatırdı.

"Benim gözüm seni görüyor sadece Jungkook. "

Kızarmıştım.

"Kızarınca daha şirin oluyorsun. "

Dudağıma yanaştı. Gözlerimi kapamıştım. O beni öpmemişti.

"Seninle vakit geçirmek istiyorum. İş nereden çıktı? "

"Ya hyung! Gidelim. "

Geri çekilmiştim ama o belimdeki elleri sayesinde beni  geri çekmişti ve öpmüştü.

Sert bir öpücüktü ve dişlerini kullanıyordu. Tutkuluydu. Dilini devreye sokunca bir adım geri gitmemi ve belimi masaya çarpmamı sağlamıştı. Beni masaya oturtmuştu.Ellerimle saçlarıyla oynuyordum. O elini tişörtümün içine sokmuş ve belimi okşuyordu.Nefes almak için geri çekilmiştik.

"Hyung gitmemiz lazım. "

Saçları karışmış ve dudakları kızarmıştı.

"Cidden... "

İç çekti ve cümlesine devam etti.

"Gidelim."

Sırıtmadan edememiştim. Etkileniyordu.

*****

Şirkete gelmiştik ve benim yaşlarımda olan bir çocuk bizi şirkette gezdiriyordu.

"Adın ne? "

Sormak istediğim soruyu sormuştu.

"Yugyeom."

"Yugyeom?! "

Bana bakmıştı. Tanrım... Çok değişmişti.

"Jungkook, yüzüne pek bakamamıştım sen misin cidden!? "

Yanıma gelmiş ve kollarını sarmıştı. Yoongi hyungun bakışlarını aldırmadan bende sarılmıştım.

"Aptal! Hiç yazmıyorsun. "

"Sana kızgındım. "

"Okumalıydım Jungkook üzgünüm. "

Geri çekilmiştik. Kulağıma yaklaştı.

"Yoongi ile aranda ne var? "

Fısıldadım.

"Sevgilim."

Şaşkın bir yüz ifadesine bürünmüştü.

"Gidelim hadi. "

Mızmızlanıyordu veya kıskanıyordu.

*****

Sonunda bizim olan ofise girmiştik.

Kocaman bir odaydı. Odayı ayıran bir cam vardı. Odalarımız yan yanaydı.

"Hoseok nerde? Hiç görmedim. "

"Boşver Jungkook onunla işim olmayacak. "

Kendi odama gitmiş ve dönen koltuğa oturup dönmüştüm. Yoongi ise ofisin tabletinden bir şeye bakıyordu.

Başımın döndüğünü hissettiğim için durdum.

"Neye bakıyorsun hyung? "

"İş varmı diye bakıyordum ama programda 2 saat mola olduğu yazıyor. "

"Aşağıdaki parka inelim hyung! "

"Tamam Jungkook gidelim. "

Aşağı inmiştik. Bazı kızlar Yoongi'ye baktığı için sinirlensemde şuanlık iyiydim.

"El ele tutuşabilir miyiz? "

Sormuştum çünkü homofobiklerden korkuyordum.

Elimi tuttu.

"İnsanları umursama. Ben umursamıyorum. "

Yüzüne döndüm. Gülümsüyordu. Gülümsediğini gördüğüm için bende gülümsemiştim.

"Sevgili misiniz? "

Arkamızdan geliyordu ses. Yoongi devam ediyordu yürümeye. Ben arkamı döndüğümde o'da dönmüştü.

"Derdin ne Hoseok? "

"Derdim yok. Ayrılıp bir daha olmayacağınızı düşünmüştüm. "

"Yanlış düşünmüşsün. "

Yoongi bileğimden tutup yürüttü.

"Canım acıyor hyung. "

Dinlemedi.

"Hyung canım acıyor! "

Gözü dönmüştü. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Ne yapıyordu?

"Ö-özür dilerim Jungkook. Ben... "

Elini saçından geçirdi.

"Sinirlendim."

Bölüm sonu

Love of Thieves/Yoonkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin