3) ÇOCUKLU BİR AHLAKSIZ

432 40 49
                                    

Merhaba kitap dostları:) Kısa ama  çok şey anlatan bir bölümle  geldim .Umarım beğenirsiniz.  Ben lafı  uzatmayı  normalde de çok sevmem .Hikayelerime bunu yansıtıyor olabilirim .
Herşey gönlünüzce olsun .Allaha emanet .
Bu arada kusurumuz olduysa affola .

###

Deli divane gezdi durdu bilmediği sokaklarda.
Yüreğine ateş düşmüştü. Sanki koca yürekli Yunusu görünmeyen bir el , alt etmişti.
Anası kimdi ?
Kimin evladıydı?
Neden bırakıp gitmişlerdi minicik bir bebeği ?
Neden istenmeyen bir evlat olmuştu?
Birkaç gün öfkeyle gezdikten sonra annesini bulma ihtimali de artık daha sevimli gelmeye başladı.
Hiç bir anne evladını bırakmak istemezdi .
Muhakkak çok fakir bir kadındı. Yunusu daha iyi yetişmesi için İmam efendiye vermişti.
Allah var babası İmam Efendiyi çok sever sayardı .
Sevgiyle büyümüştü.
Dünyada ki en iyi babaydı belkide.

Annesine karşı sevgi duymaya bile başlamıştı.
Her anne gibi onun annesi de bir melek olmalıydı.
Anneler evlatlarını çok severdi. Annelerin ayaklarının altında cennet var denilirdi.

Göl kenarında oturup güneşin batışını seyrederken ağzından yine o cümle döküldü.

" Bu haberi almam aslında çok iyi oldu . Hem annemi bulacağım. Hem de bu vesileyle zorluk çıkmadan Leylama kavuşacağım. Ali Hikmet söz verdi artık Leyla'mı alacağım. "

İçini yalancı bir sevinç kapladı. Sanki kendini olumsuzluklardan sıyırıp, olmayan mutluluğa adapte olmaya çalışır gibiydi.

###

Yunus hafta sonu köye hiç gitmedi. Babası İmam Efendi'nin kaçamak cevapları canını sıkmıştı.

Hafta içi ilk dört gün Yunus ve ekibindekiler için çok yoğun geçti.
Cuma günü gerçekleşecek Fuhuş Operasyonun planlarını yapıp baskın için hazırlıklarını tamamladılar.

4 ü yabancı uyruklu , 6 tane kadının parayla satıldığı hem de alıkonulduğu bilgisi gelmişti.
Hafta boyunca eve giren çıkanları takip etme işi Yunus'a düşmüştü .

Nihayet bekledikleri vakit geldi . Girenin çıkanın belli olmadığı, kadınların parayla satıldığı, Yunusun hafta boyunca mide bulantısı ile izlediği o eve, baskın gerçekleşti.

Timde ki her bir polis odalara dağıldılar.
Çıplak kadın ve adamları evin her yanından toplamaya başladılar. Operasyonda uyuşturucu ,silah ve yüklü miktarda parada ele geçirildi.
Yunus kadınların herbirine iğrenerek baktı.
Elinden gelse hepsini bir kaşık suda boğabilirdi.
Sonra diğer odalardan toplanan baska bir kadına ilişti gözleri.
Elinden tuttuğu 2 yaşlarında bir çocuğu olduğunu fark etti .
İyiden iyiye dellenmişti ama içinden geçenleri ona söyleme gibi bir hakkı da yoktu .

Nasıl bir anne böyle bir işi yapabilirdi?
Kim bu kadar rezil olabilirdi ?
Üstelik bu rezil , bu iğrenç , utanç dolu yerde , bu masumu nasıl tutabilirdi ?
Evden gerekenler toplandı,göz altına alınan kişilerde kıyafetlerini giydikten sonra polis araçlarına doldurulup merkeze doğru yola çıktılar.
Yunus çocuklu kadının yanına arkaya oturmus ve yol boyu içinden küfürler edip kadına iğrendigini belli eden bakışlar fırlatmıştı.
Çelimsiz çocuk olanların farkında bile olmadan Yunusa gülücükler atarken, Yunus ondan tarafa bile bakamamıştı.
Çocuğun hiçbir suçu olmadığını bilmesine rağmen ona bakmaya gücü yoktu.
Yüreği çocuk için acırken,annesine duyduğu nefret daha fazla hükmetmişti duygularına.
Kadın Yunusun öfkesinin farkına varmış ama korkudan ağzını açamamıştı.
Merkeze getirilince polisler eşliğinde birer birer indirilen tutuklular gazetecilerin de flaşlarına maruz kalmışlar ve başlarını gömleklerinin içine sokmuşlardı utançlarından.
Yunus vazifesini yapmış , yakalanan kişiler, sorumlu olan diğer polislere teslim edilmişti.
Gider ayak şu ahlaksız çocuklu kadına bir iki cümle söylemezse rahat edemeyeceğini bildiği için kadına dogru yanaştı.

Kadın da gözlerini Yunusa dikmiş ve ne diyeceğini merakla beklemeye başlamıştı.

Yunus işaret parmağını kaldırıp kadının gözlerine doğru tuttu .Gözleri nefret saçıyordu.

"Şu çocuğa çok acıdım dedi çocuğu göstererek .
Senin gibi ahlaksız bir anası olduğu için.
Allaha yemin ederim ki senin gibi ahlaksız bir kadın benim anam olsaydı , gözümü kırpmadan tek bir kurşunla işini bitirirdim."
Sonra yüzünü buruşturarak ;

"İğrençsin.Sadece pislik saçıyorsun" dedi .

Kadının gözleri doldu.Duydukları gerçek olsa da ağrına gitmişti. Kadının konuşacağını anlayan Yunus onu dinlememek için sırtını döndü.

Aslında bu hareketi onu ciddiye almadığını gösterirken hem de onu küçümseme amacını da taşıyordu.

Kadın arkasından bağırırken Yunus dış kapıya yöneldi.

" Sakın ha kimseye acımaya kalkma Polis Bey .
Unutma acırsan, acınacak duruma düşersin. Bizi Yaratan , bize acır elbet.
Bir de şunu unutma .
Kınayan , kınadığı başına gelmedikçe ölmezmiş .
Sen bizi kınadın Polis Bey .

Yunus bir kaç adım daha attı .Neredeyse kapıdan çıkmak üzereydi.Kadının her söylediğini duysa da duymazdan gelmişti.

Kadın Yunus duysun diye son cümleyi herkesin duyacağı şekilde söyledi.
Ali ve Mert de şahitlik etmişlerdi.

"SEN BiZi KINADIN POLİS BEY .ARTIK BAŞINA GELECEKLERDEN KORK.

SEN BİZİ KINADIN . KINADIĞIN GÜNAH GELİR SENİ BULUR."

Yunusun bu son sözlerden sonra takati kesildi .Olduğu yere çivi gibi çakılıp kaldı.
Bütün vücudunu sarsan bir titremeye kapıldı.

Bir fahişenin söylediklerinin elbette hiç bir önemi yoktu fakat tek bir soru aklında dolanıyordu.

Anası kimdi ?

###

BİR DELİNİN AŞK HİKAYESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin