BİR DELİNİN AŞK HİKAYESİ

1) Öpmeyecek Misin Artık ?

Muhteşem bir aşk hikayesiyle baş başa bırakıyorum sizleri. Allaha emanet ..

GİRİŞ

Dişlerini fırçalamış , parfümünü sıkmış , saçlarının önünü joleyle hafif yukarı kaldırmıştı.
Altına en sevdiği kotunu, üstüne Leyla'sının en sevdiği siyah kazağını geçirdi.
Her seferinde sanki ilk defa buluşacakmış gibi heyecanlanıyor, Leylasını her gördüğünde sanki yeniden doğuyordu.
Böyle sevdalı bir adam belki masallarda olurdu.
Öyle bir severdi ki Leylasını,
Tüm hücreleri bu sevgiden nasibini alır , tüm tüyleri dikenlenir , tüm hissiyatı Leylaya yönelirdi.

Leyla varken Dünya durur,

Leyla varken  kalbi durur,

Leyla varken herşey anlamını yitirir,

Sadece Leyla .

Hatta kendisini bile unuttuğu  olurdu.
Dokunmaya ,koklamaya kıyamazdı . Arkadaşlarıyla tanıştırırken bile iki adım geride tutmuştu Leylayı. Her gözden , hatta kendinden bile sakınır ,kıskanırdı.
Hiç bir göz değmesin isterdi.
Köyde ki caminin hoparlöründen bile korkusuzca ilan etmişti  Leylaya olan aşkını.
Leylanın babasından sayısız kez dayak yemiş, kendi babası İmam Efendiden defalarca nasihat dinlemiş , en yakınlarından olan Deli Akiften bile kaç kere serzeniş işitmişti.
Lakin vazgeçemezdi.
Bütün dünya  alem bilmeli ki Leyla Yunusundu .
Leylaya hiç bir kem göz dokunmasın diye sürekli ilan eder ve peşinen bildirirdi.

Aşkın en güzel, en temiz hali düşmüştü  yüreğine. 
25 yaşına kadar sadece iki şey süslemişti hayallerini.
Birincisi özel harekat polisi olup ,vatana millete hizmet, ki bu hayali gerçek olmuş eğitimini birincilikle tamamlamış ve vazifesine başlamıştı.
Diğeri ise Leylasıyla evlendiği günün  hayaliydi . Bunu da gerçekleştirmek için bütün engelleri aşacaktı.

Elinde bir buket papatyayla geldi Leylanın kapısını. 
Bugün Leylayla  göl kenarında ki restorana gideceklerdi. 

Heyecanla zile dokundu Yunus.
Neredeyse yarım saattir kapının arkasında Yunusunu bekleyen Leyla heyecanla ve süzülerek açtı kapıyı.
Göz göze geldiler.
Yunus baldan tatlı gözlere baktı dikkatlice .
Dünya durdu .
Kalbi durdu.
Tüm insanlık kayboldu.
Kestane rengi saçlarını lüle lüle yapıp  omzundan salan genç kız yine Yunusun aklını başından aldı.

"Oyy benim gönlümün incisi,
Oyy kaşına , gözüne, nazına,sözüne , Allahına kurban olduğum ."

Elleri titreyerek kapının eşiğine  gelip ,elindeki çiçeği  Leylasına uzattı.
Gözleri hala Leylanın gözlerindeydi.
Leyla da bu iltafatlar karşısında  hem utanmış  hem sevinmiş hem ne yapacağını bilemez halde elindeki çicekle sağa sola sallanmaya başlamıştı.
Yunusun gözleri Leylanın dudaklarına kaydı. Neredeyse bordo renk sayılabilecek dikkat çekici koyu renk bir ruj sürmüştü.
Yunusun kalbi çarpıntı yaptı.
Daha hiç bir göz değmemesine rağmen kıskançlık damarı kabardı.

" Leylaaammm . Senin o boyaya ihtiyacın mı var gülüm? Sen zaten bu kainatta ki en güzel şeysin, benim çiçeğim. Hadi o ruju sil , Leylam . Sonra çıkalım olur mu ?"

Leyla dudaklarını büzerek " Hayııır " dedi uzatarak . Bu hareketi Yunusu temelli sersemletti.
" Hatrım için Leylam . Hadi sen Yunusunu kırmazsın değil mi ? Sen böyle çıkarsan ben hiç rahat edemem Leylam .Mazallah sana bir göz değecek olur ben katil olurum . Yapma Leylam ."
Kız korkuyla açtı gözlerini.  Zaten bu ruju bilerek sürmüştü. Yunusun bu aşkla karışık ,kıskanç ve kendisini incitmeden gösterdiği öfkeli hallerini görmek için . Yunusun her tepkisine ayrı bir hayranlık duyardı.
" Katil olurum da ne demek Yunus . Ben sensiz ne yaparım .Sonra seni içeri atarlar . Bende başka bir adamla evlenirim .Sonra...."
Yunus kalp krizi geçirecek  kıvama gelmişti . Başka bir adamdan sonrasını dinleyemeden sözünü kesti .
" Hadi aşkım benim hadi git sil şu ruju . Yoksa ben şu kapıda kriz geçireceğim . Başka adam deme bana bir daha . Dünyadaki bütün adamlarla birlikte kendimi ateşe mi vereyim ceylanım ? De haydi . Bu Angara bebesini üzdüğün yeter . "
Leyla başıyla onaylayıp koşarak içeri gitti .
Leyla lavoboya koşunca,birlikte kaldığı teyzesi geldi kapıya kadar . Yunusu çok severdi.

" Ooo hoşgeldin deli aşık. "

Yunus samimiyetle gülümseyip öpmek  için teyzenin eline uzadı .

" Hoşbulduk teyzecim . Nasılsınız?"

" Sağol evladım . 2 saat vaktiniz var Yunus.  Geç olmadan getir Leylayı. "

"Tamam teyzecim .Hiç merak etmeyin .Geç kalmayız inşallah ."

Leyla rujunu silmişti .
El ele tutuşup  ayrıldılar kapıdan .

###

Yemekten  sonra göl kenarında ki banklardan birine oturdular.Hava yeni kararmış ,rüzgar hafiften esmeye başlamıştı. Yunus ceketini Leylanın omzuna attı.
Rüzgardan savrulan kumral ipeksi saçlarına, usulca dokunup Leylanın kulağının arkasında topladı.
Bu kızın saçlarına dokunmak bile yüreğinin alevlenmesine sebep oluyordu Yunusun.
Tüm vücudunu  yanında oturan Leylaya çevirdi.
Eliyle yüzünü  kendine çevirip gözlerine baktı aşkla.
Elinin tersiyle yanaklarını okşadı. Sanki incitmekten korkar gibi nazik ve dikkatliydi.
Leyla sokuldu  Yunusa.
Yunus derin bir nefes çekip gözlerini kapadı.

" Yapma Leylam .Az öteye git sevdiceğim . Kalbime inecek yoksa "dedi .
Leyla elini Yunusun kalbine bastırdı. Çok hızlı attığına o da şahit olmuştu .

" Senden uzağa gidemem ki Yunus. Sana sokulmak istiyorum .Neden müsaade etmiyorsun . "

Parmaklarını Yunusun önce yüzünde sonra dudaklarında gezdirdi. Yunus gözlerini açtı.
"Benden uzağa gitme .Hep yanımda ol . Olur mu ay ışığım ?"

" Öpmeyecek misin artık beni ? "

Yunus Leylanın nefesini yüzünde hissederken , koca bedenini heyecandan düşmemek için zor tutuyordu .

" Leylam evlenince öpeceğim seni .Kurban olduğum .
Sen benim en temiz yanımsın . Düşüncelerimde bile dokunmadım ben sana Leylam .
Yemin ettim Leylam.Ben kendime bir söz verdim .Evleninceye kadar dokunmayacağım sana .
Ve bir ömür boyu sana benden başka kimsenin dokunmasına  müsaade etmeyeceğim. "