Olaylar Çok Fazla Karışıyor

540 59 51
                                    

Toz pembe bir rüyadan uyandığımda burnuma müthiş bir koku dolmuştu. Uzandığım yatakta kıpırdanıp yorganı üzerimden attım. Ayağa kalkarak baksırımı çekiştire çekiştire yatak odasından çıktım.

"Günaydın." dedi Görkem sevecen bir gülümsemeyle. Gözlerinin kan çanağına döndüğünü görmesem gerçekten mutlu olduğuna inanabilirdim.

"Günaydın." dedim esnerken. "Ne yapıyorsun?"

"Pizza."

"Sabah sabah mı?"

"Eğer akşam beş sabahtan sayılıyorsa, evet."

Duvardaki saate baktım. "O kadar uyumuş muyum ya?" diye mırıldandım. "Madem neden günaydın diyorsun ki?"

Başını sevimli bir şekilde yana eğdi. "Uyanan insanlara günaydın demek gibi bir huyum var."

"Peki." dedim sondaki i harfini uzatarak. "Neden beni uyandırmadın?"

"Uyanman mı gerekiyordu?"

"Yoo."

Başını iki yana sallayıp gülümsedi ve civciv şeklinde bir aletten çıkan zil sesiyle tezgaha döndü. Civcivin kafasına basarak sesi durdurdu ve fırını kapattı.

"Üzerini giyin istersen. Yemek yiyelim." dedi. Sanki kayıp annemi bulmuş gibiydim.

"Aç değilim." dedim kısık bir sesle.

"Buraya geldiğinden beri çok kilo verdin. Yemelisin."

Gülümsedim. "Peki, anne."

Kanepenin üzerinde temiz kıyafetler vardı. Hareket etmeden kıyafetlerle bakıştığımı farketmiş olacak ki "Niye öyle duruyorsun? Giy diye koydum." dedi.

Bir şey demeden giyindim. Masaya oturduğumda gözlerinin dolduğunu gördüm.

"İyi misin?" diye sordum sessizce.

Elinin tersiyle gözlerini sildi. "Kusura bakma. Hep oraya otururdu da."

"Ah." dedim yüzümü buruşturarak. "Kalkayım mı?"

Güldü. "Yok be. İstediğin yere oturabilirsin."

"Sağol." diyerek pizzadan bir dilim aldım.

Bir süre konuşmadan yemek yedik. Sessizliği bozan o oldu.

"Bu gece ne izlesek?" dedi düşünceli bir sesle.

"Farketmez. Bildiğim bir film olmadığı için öneremem."

"Korku filmi açsak korkar mısın?"

"Şu hayatta korkabileceğim bir şey kaldığını sanmıyorum."

"IT izleyelim madem."

"İt mi?" dedim kaşlarımı çatarak. "Köpeklerle ilgili mi?"

Kahkaha attı. "Bu hallerini seviyorum."

Bir bok anlamamıştım.

Açtığı film de korkunç değildi. Sadece çok fazla aniden çıkan sahneler vardı. Ve çok fazla iğrençlik. Yeterli miktarda insan öldürünce mideniz her şeyi kaldırmaya başlıyordu.

"Ben sıkıldım." dedim korkunç olması gereken sahnelerde. Görkem'e baktığımda çaktırmadan gözlerini kapattığını gördüm. "Korktun mu yoksa?" dedim alaycı bir sesle.

"Korkmadıysan manyaksın amına koyayım." derken sesi titredi.

Bence korkması gereken asıl kişi bendim. Filmdeki palyaçodan daha fazla insan öldürdüğüm bir gerçekti.

"E madem niye izleyelim dedin?" diye çıkıştım.

"Ne bileyim tek başıma izlemek istemiyordum. Ama yanında biri varken bile korkunçmuş."

Battaniyenin altında biraz kıpırdandım. "Bence filmi siktir edelim ve sen bana şarkı söyle. Nasıl fikir?"

Gözleri kocaman açıldı. "Şarkı mı?"

Sorduğu soru sayesinde aklım başıma geldi. O, tanışmamızı tesadüf sanıyordu.

"Güzel bir sesin var gibi." dedim kekeleyerek. "Şarkı söylüyorsundur diye tahmin etmiştim."

"Bazen dertli olduğumda kendi kendime söylerim. Ama hiç biri için şarkı söylemedim."

"Tamam madem. Boşver." derken sesim kısıldı.

Filmi durdurdu. "Dertlendim lan içsek mi?"

"Farketmez."

Kanepeden zıplayıp birkaç dakika sonra iki bira ve cipslerle geri döndü. "Bunlar bitince daha dolapta var kardeşim."

"Kardeşim mi?"

Ofladı. "Kusura bakma. İnsanın çok arkadaşı olmayınca bulduğu herkesle samimiyet kurmaya çalışıyor."

Güldüm. "Önemli değil." Ama üzülmüştüm. Hem onun için hem kendim için. "Ne okuyordun?" diye sordum. "Sordum mu hatırlamıyorum ama bazen bir şeyleri unutabiliyorum."

"Psikoloji."

"Ooo. Psikolog mu olacaksın?"

"Umarım." Gözleri yine dolmuştu. "Bu arada, benim yanımda sarhoş olmasan iyi edersin."

"Neden ki?"

"Ben sarhoş olunca kendimi kaybediyorum da biraz. Kendini savunabilmen için."

"Beni dövemezsin merak etme." dedim gülerek.

"Öyle değil ya." Kızarmıştı.

"Nasıl?"

Yüzüme ciddi bir ifadeyle baktı. Sonra da gözlerini kaçırdı. "Azıyorum işte ya sus."

İçten bir kahkaha attım. "Sikilmişliğim var merak etme."

"Niye bu kadar açıksözlüyüz birbirimize karşı?"

"Bilmem ki." İç çektim. "Kaybedecek hiçbir şeyimiz olmadığı içindir. Bu arada beni uyardığına göre benimle yatma ihtimalin var sanırım?"

Ben az önce ne demiştim?

"Travma geçiren biri önüne geleni sikebilir. Hele benim gibi biri." Kıpkırmızı olmuştu ve elleri titriyordu. "Sus artık ya. Zaten bu yüzden gitti."

"Özür dilerim." diyerek biramdan kalanları tek dikişte içtim. Biraz öyle oturduktan sonra kapı çaldı.

"Ben bakarım." diyerek yerinden kalktı.

İçerden gelen sesleri takmayarak kanepeye yayıldım. Birkaç saniye sonra sesler yakınlaşmaya başladı.

"Evime istediğin gibi giremezsin!" diye bağırdı Görkem.

Tanıdık bir ses de ona karşılık olarak bağırdı. "Sus amınakoyayım! Burayı bulana kadar kaç polise götümü verdim  haberin var mı?"

Titreyerek yerimden kalktığım anda yüzüme yediğim yumruk yüzünden yere düştüm.

"Yılan? Nasıl buldun beni?" dedim dehşet içinde.

"Selam orospu çocuğu." dedi parmaklarını kütürdeterek. "Arkadaşlarımın ölümünü benden gizlediğin için senin olmayan sülaleni sikeceğim."

vampiryazar Yılan'ı bekliyordun en son galiba wjsbwnsb

Sunshine Boy (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin