Yurttan Atılıyorum

2.8K 132 89
                                    

Evet, her şey o gün başladı. Bazen keşke o yaştaki bir ergenin yapacağı gibi sikimin derdine düşmeseymişim diyorum. Ama küçüktüm işte. Ve bakıcım gerçekten güzeldi. Ben de yakışıklıydım. Bence yani...

Beni suçlayamazsınız. Ergenin tekiydim ve yıllardır her gece birsürü erkekle aynı odada kalan birinin yapacağı gibi kadına yatalım mı diye teklif ettim. Kabul etmesi onun suçuydu. Belki de değildi. Ben olsam ben de kabul ederdim.

Güvenliği aşırı derecede fazla olan bir yurtta olması gerektiği gibi basıldık. Ben yurttan atıldım. Kadın da pedofiliden içeri girdi.

Param, kalacak yerim ve üstümdekiler dışında hiçbir kıyafetim yoktu. Kendim için yapabileceğim en iyi şey intihar etmekti. Ancak o akşamı kordon kenarında bir bankta geçirip sonrasına bir sonraki gün bakmaya karar verdim.

Sabaha doğru uyandığımda kordonda yürüyüşe çıkmış insanların alaycı bakışlarıyla karşılaştım. Burada uyuyamazdım. Kendime daha güvenli bir yer bulmam gerekiyordu. Üşümemek için üstüme örttüğüm kot ceketi alıp belime bağladım ve yola çıktım. Sabah gözüyle sokakta yatacak yer aramak berbat bir fikirdir. Ne olur ne olmaz diye bu bilgiyi aklınızın bir köşesinde tutmalısınız.

Saatlerce yürüdükten sonra küçük bir ara sokak buldum. Büyük kartonlar ve iki adet çöp konteynırı vardı. Kartonları uyumak için kullanabilirdim. Büyük ihtimal aşırı pistiler ancak artık bir evsiz olduğum için fazla seçeneğim yoktu. Çöp konteynırlarıyla da yolun ağzını kapatıp gizlenebilirdim. Bu yer mükemmeldi.

Gecenin 3'ünde uyandırıldığımda o kadar da mükemmel değildi gerçi. Bir ayağın başımı dürttüğünü hissettim.

"Kalk lan!" dedi boğuk bir ses. Gözlerimi ovuşturup yerimde doğruldum. "Siz kimsiniz?" diyebildim.

"Asıl sen kimsin? Mekanımızı nereden buldun?" dedi başımı dürten çocuk. Benim yaşlarımda duruyordu ve şirin bir suratı vardı. Fıstık yeşili bir bere takıyordu. Bu tipiyle belalı biri olmasına imkan yoktu.

Tam da bunu düşündüğüm anda ayağını karnıma geçirdi.

"Kimsin oğlum? Bas git buradan!"

"Şey... İsmim yok."

"Nasıl ismin yok?"

"Yok işte."

Yurtta bana seslenecekleri zaman genelde hakaret veya küfür kullanırlardı. Arkadaşım olmadığı için bir lakabım da yoktu. Sadece, birisi küfür ediyorsa büyük ihtimal bana seslendiğini bilirdim.

"Siz kimsiniz?" diye sordum. "Ben yatacak bir yerim olmadığı için sabah burayı bulmuştum ve güvenli gözükmüştü. Ancak sizin yerinizse gidebilirim."

"Bence de git." dedi diğer çocuk. En başından beri karşımdaki duvara sırtını yaslamış bir şekilde biçimsiz perçemleriyle oynuyordu. "Birazdan müşteri gelecek. Burada olmaman gerek."

"Müşteri mi? Böyle bir yerde ne satıyorsunuz ki?"

Yeşil bereli çocuk pis pis sırıttı. "Böyle bir yerde ne satılabiliyorsa onu." diyerek cebinden haplarla dolu ufak bir paket çıkardı.

"Ağrı kesici?" dedim.

"Siktir git artık." diye bağırdı perçemli olan. Tam kalktım gidiyordum ki omzumda bir el hissettim.

"Kalacak bir yerin yok mu cidden?" dedi yeşil bereli. Kafamı hayır anlamında salladım.

"Yetiştirme yurdundan yeni atıldım."

"Vay. Neden attılar?"

"Hizmetlilerden biriyle yattığım için."

Yine aynı pis sırıtışı yaptı. "Bak şimdi sevmeye başladım seni. İstersen bizimle bir süre takılabilirsin. Polis olaylarından falan korkmuyorsan. Hiç yakalanmadık gerçi."

"Yılan, emin misin?" diye sordu diğeri.

"Adın Yılan mı?" diye sordum.

"Gerçek ismini bilmeyen tek sen değilsin. Bizim çetedekiler bana Yılan der." Perçemliyi gösterdi. "Bu da Zen."

"Zen mi?"

"Uyuşturucu etkisindeyken pırlantacıyı soymaya çalışıp bir tane tek taş yüzükle çıkmıştı. O zamandan beri Zen diyoruz."

"Senin ismin neden Yılan?"

Tehlikeli bir isme benziyordu. Çevresindekileri zehirlediği için mi? Sinsi ve korkusuz olduğu için mi? Ya da kıvrak ve zeki olduğu için?

"Yeşil rengi sevdiğim için."

Bunu düşünememiştim.

"Sana ne isim bulsak acaba?" dedi Yılan. "Şöyle güzel ve kolay bir şey."

"Gri." dedi Zen.

"Güzel de, ne alaka?" diye sordu Yılan.

"Onu bulduğumuz sokağın adı."

"Ah.. İyi o zaman."

Yılan bana elini uzattı. "Aramıza hoşgeldin Gri. Teslimatımız bitince seni diğerleriyle de tanışman için sığınağımıza götürürüz."

Uzattığı elini sıktım. "Teşekkür ederim."

Sunshine Boy (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin