good morning

23K 1.2K 1.3K
                                    

Gecen bölüm
Okunma 86
Oy 24
Yorum 18

--
Baekhyun sabah uyandığında gece sıkı sıkı tuttuğu eller yoktu. Yanı boştu ve beklediği gibi istediği miktardaki para sehpanın üstünde duruyordu.

Bu durumdan hiç memnun değildi. Yatakta doğrularak titreyen alt dudağını ısırmıştı. Sanki sevgilisiyle birlikte olmuş gibi hissederken sonunda sadece parayla karşılaşmak iğrenç bir duyguydu.

Göz yaşı akıtırken aklında bin türlü senaryo kurmuştu. Tek doğru ise bunun için buradayken ağlamaması gerektiğiydi. Ama istediği; Chanyeol ile beraber uyanmaktı...

Elinin tersiyle yanaklarını silerek üstündeki çarşafı beline doladı. Bu sırada kapı açılınca korkarak gözleri büyümüştü.

Kim!? Hizmetçi mi? Babası ya da hayır, hayır kesin annesi!? Beni nasıl böyle bırakıp gidersin Chanyeol!?

"Sonunda uyandın mı?"

Chanyeol!?

"Niye öyle bakıyorsun?"

Aman tanrım. Chanyeol burada.

Baekhyun başını olumsuz olarak sallayıp gözlerini kırpmıştı. Normalde böyle durumlarda parayı veren kişi arkasına bakmadan giderdi.

Doğru ya! Burası Chanyeol'un evi... Benim gitmem gerekiyordu.

Baekhyun kendi kendine bir şeyler düşünüp başını sallarken Chanyeol onun garip hareketlerini takip ediyordu.

"Bir sorun mu var?"

"Gittin sandım..."

"Sen uyanmayınca markete gitmek zorunda kaldım. Belki bu sırada kalkarsın diye parayı bırakmıştım." Diye parmağıyla paranın olduğu kısmı işaret etti.

"Evet, teşekkür ederim. En kısa zamanda ödeyeceğim."

"Altıma yatarak bana hediye mi vermiş oluyorsun? Bunu zaten ödedin." Baekhyun onun çok doğru konuştuğunu farketmişti. Dediği şey saçmalık gibi geliyordu. Neyseki kendini daha fazla rezil etmeden gidecekti şimdi.

"Haklısın." Deyip çarşafı göğsüne kadar çekerken gözlerini kaçırdı. "Peki sen dün geceden memnun kaldın mı?"

Chanyeol sessiz kalmıştı. Bu yüzden Baekhyun tepkisine bakmak için ona döndü.

"Bir an önce, o yataktan kalkıp parayı yatırmalısın."

"Peki, birazdan çıkıyorum." Chanyeol'un gitmesini beklediğini anlamıştı ancak yatak çok rahattı! Gün boyunca tüm sorunları bir kenara atıp burada uyumak istiyordu.

"Aslında-" Chanyeol konuşmaya başladığı an çalan kapı susmasına sebep olmuştu. Lafının devamını getirmeyerek odadan çıktığında Baekhyun da yataktan kalkıp üstünü giyindi. Masanın üzerindeki parayı istemeyerek alıp cebine koyarken bundan gerçekten rahatsız olmuştu.

Yinede Chanyeol ile geçirdiği gece tarifsizdi...

--

"Byun Baekhyun!?" Baekhyun merdivenlerden inerek Chanyeol'un yanına varacaktı ancak karşısında ki tanımadığı bir çocuk yüzünden olduğu yerde kalmıştı.

"Benim adım Kim Jongin." Diye tanıttı kendini. Baekhyun'un bakışlarından dolayı açıklama gereği duymuştu. "Sen neden buradasın!?"

"B-ben şeyden dolayı-"

Chanyeol ile para karşılığında sevişmek için uğramıştım. Ama sana bunu söyleyemem Jongin.

"Bana ders çalıştırdı. Özel ders aldım ondan."

"Şaka mı yapıyorsun!?" Chanyeol onun gereksiz tepkilerine göz devirerek masaya birkaç tabak koydu. Baekhyun gergin hissettiği için sesli bir şekilde yutkunmuştu.

"Evet, o yüzden..."

"İnanamıyorum. Bunu bana haber vermeliydin. Byun Baekhyun'u ne kadar sevdiğimi herkes bilir!" Chanyeol yine gözlerini devirdikten sonra küçük bir kahkaha atmıştı. Herkesin çok sevdiği o Baekhyun kendisiyle yatmıştı.

"Baekhyun, bana da ders ver."

"Emin ol bunu istemezsin Jongin."

"Neden? Baekhyun gayet başarılı bir öğrenci. Seni seviyorum Baekhyun. Bana da ders ver!"

"Baekhyun başarılı olabilir ama öğretemiyor. Hem öğrenecek daha çok şeyi var." İmalı bir şekilde konuşurken Jongin hayran hayran küçüğü süzüyordu. Sehun onu öldürebilirdi ancak Byun Baekhyun'a onun bile hayran olduğunu biliyordu.

"Sana bir şey öğretemedim mi Chanyeol?"

"Anlamadığım yerler oldu dersem tekrar anlatacak mısın?" Tek kaşını kaldırarak sordu.

"Hayır, sana sadece bir kere anlatacağımı söylemiştim. Beni iyi dinlemen gerekirdi." Chanyeol ikinci cümleyi düşünürken kaşlarını çattı. Geceyi hiç bu kadar güzel geçirmemişti.

"Baekhyun! Bana da ders ver! Ve Sehun'a!"

"Baekhyun gidiyor Jongin. Bırak onu." Chanyeol elindeki bardakları masaya bırakırken ağzında geveledi. Baekhyun da başını sallayarak onayladı ve sırtındaki çantasını düzeltti.

"Pekala, hoşçakalın. Memnun oldum Jongin..."

"Ders vermeyecek misin!?" Arkasını dönmüş ilerlerken başını olumsuz olarak sallamıştı. Chanyeol de arkasından giderek onu geçireceğini söylerken Jongin üzgün bir şekilde yanındaki sandalyeye düşmüştü.

Güzeller güzeli Baekhyun... Sehun doğmamış olsaydı seninle sevgili olabilirdik!

---

"Pekala..." Baekhyun ayakkabılarını giyerken Chanyeol kapının kulpunu tutmuş bekliyordu. Küçük olan gidiyordu ve bu onunla son konuşması olabilirdi.

"Kendine iyi bak Chanyeol?"

"Baekhyun." Kapının kulpunu bırakarak önünde bekleyen küçüğe bir adım atıp ellerini yavaşça beline yerleştirdi. Baekhyun tepkisiz bir şekilde konuşmasının devamını bekliyordu. Ellerini elbette beline koyabilirdi...

"Bence seni böyle göndermem normal değil." Chanyeol ellerini belinden kalçalarına indirirken söyledi. Ellerini elbette kalçasına koyması sorundu.

Tuttuğu yerleri sıkarak kendine çekti. Terbiyesizlik olabilirdi ancak Baekhyun'a dokunmayı istiyordu. Küçüğün iznini almadan dokunmuştu ona.

"Chanyeol-"

"Tanrı aşkına siz hangi derse çalıştınız!?"

Kim Jongin bu kez yıkımın en büyüğünü yaşıyordu. Byun Baekhyun neden aptal arkadaşı Park Chanyeol ile yakındı ki...

(Çünkü neden olmasin Jongin hbdjdnd)

Kendinize iyi bakın

Hoşçakalın

red lips (chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin