i cant believe

12.6K 912 623
                                    


Bir şey dicem

Ben bu not kısmını yazmak için resmen bölüm yaziyorum jdbdndh

Yorum atiyorsunuz ya ben dayanamiyorum iste

Cok hosuma giden bir yorum gördüm beklemedigim için şaşırdım haliyle

Begenen kişiler çıkınca cok mutlu oldum gerçekten çünkü cokta beğenileceginu düşünmeden yaziyordum

Cok tesekkur ederim önce beni dunyaya getiren anneme felan diyormusum hdbdn

Hepinizi bol bol öpüyorum...

---

"Söyledi ancak ben inanmıyorum." Baekhyun duymamış olmasını dileyerek Jongin'e baktı. Anlamamış olması için dua ediyordu çünkü Jongin'den korkuyordu!

"Chanyeol'un seni sevdiğine inanmıyor musun?" Merakla sordu. Gözleri neredeyse dışarı çıkacaktı. Baekhyun nereden bu konuya geldiklerini bilmiyordu ama bir anda ağzından kaçırmıştı bu gerçeği.

"Öyle değil, sadece bilemiyorum..." deyip omuzlarını düşürdü. Kısık bir sesle konuşuyordu gürültülü kantinde biri duyacak gibi. "Lütfen bu konuşmamız aramızda kalsın?"

"Bunu söylemene bile gerek yok! Sehun bile duymayacak."

Baekhyun Jongin'e güveniyordu. Her insan hata yapardı ama aynısı tekrar yapmazdı değil mi?

---

"Bu ne demek oluyor Baekhyun?" Chanyeol Baekhyun'u okul dolaplarının önünde bulduğunda kapağı kapatıp kendisine bakmasını sağladı.

Jongin...

"Seninle sex için beraber olduğumu düşünmeni sağlayan şeyi bana açıkla, hemen." Tam olarak böyle dememişti... ama onu günlerdir aramayan Chanyeol'du. En son birlikte olmuşlardı ve bir daha konuşmamışlardı.

"Ben-"

"Sen aptalsın ama ben daha aptalım..."  Ne demek istediğini anlamıştı. Chanyeol hiçbir şey dinlemek istemediğini farkettiğinde elini ses çıkacak şekilde kapağa vurup gitmişti. Baekhyun ise onun ardından gitmedi, çok kararsızdı...

---

"Çık dışarı Byun Baekhyun!?"

Dışarıdan gelen ses yüzünden öğretmen dersi durdurmuştu. Baekhyun anlamayarak cam tarafına bakıyordu. Chanyeol'un sesi miydi bu?

"Bırak beni Jongin!" Bu Chanyeol'du. Herkes cama gitmişti. Baekhyun da merakla yaklaştığında öğrenciler ona geçmesi için alan açmıştı. Sonuçta Baekhyun ve Chanyeol'u biliyorlardı.

"Seni sevmediğimi nasıl düşünürsün ha!?" Baekhyun aşağıda yukarı doğru bağıran çocukla göz göze gelmişti. Baekhyun bunu istemiyordu sadece bir anlık dediği saçma sapan bir şeydi... Chanyeol'un hisleri önemli degildi kendi hisleri ikisine de yeterdi... "Kaç kere daha söyleyeceğim seni sevdiğimi!?" Diye bağırdı. Etrafına öğrenciler gelmiş ne olduğuna bakıyorlardı.

"Hem sen ne kadar seviyorsun ki beni? Azıcık! Ben bir şey diyor muyum sana!? Niye böyle yaptın?"

Herkes fısır fısır konuşurken Baekhyun alt dudağını ısırmış aşağı bakıyordu. Park Chanyeol herkes içinde onu sevdiğini itiraf ederken kendisinin ne diyeceğini bilmiyordu.

"Azıcık sevdiğimi nereden çıkardın!?"

"Ne diyorsun!?" Diye bağırdı. Baekhyun bağırsa da Chanyeol ne dediğini anlamamıştı. Sarhoş gibi duruyordu. O sırada iki güvenlik görevlisi yanına doğru geliyordu.

"Ben öyle demek istemedim!"

"Bırakın beni," kollarından tutan adamlardan kurtuldu. "Ben kendim giderim." Deyip yukarı baktı tekrardan Baekhyun yoktu. Şimdi gerçekten gidebilirdi...

Sevdiği çocuk sevgisinden emin değildi...

Nasıl gösterebilirdi ki Chanyeol sevgisini ona? Okulun bahçesinde çıkışa gelmişti. Kimsenin ne düşündüğü umrunda değildi.

"Park Chanyeol!" Köşeye gelmişken durdu ama ona dönmedi. Baekhyun olduğunu biliyordu. Kısa genç nefes nefese kalmıştı.

"Seni duymuyorum hatta görmüyorum."

"Beni günlerce aramadın!"

"Sen de beni aramadın!" Diye yüzünü döndü Baekhyun'a. "Bu seni kullandığım anlamına gelmez. Nasıl böyle düşünürsün?"

"Chanyeol bu benim ilk ilişkim ve nasıl başladığını biliyorsun. Bir anda ağzımdan saçma bir şey çıktı ve pişmanlığını yaşıyorum."

"Gerçekten bunu nasıl düşünürsün!?" Diye tekrar sordu çünkü Chanyeol herkese aşık olduğunu söyleyecek bir adam değildi. İlk defa kullanmıştı o kelimeyi.

"Kendimi öldürmek istiyorum."

"Umrumda değilsin. Aşık olduğum gibi unutacağım seni."

"Yapma." Baekhyun'un sağ gözünden ilk damla düştüğünde Chanyeol yanaklarını şişirerek yere baktı. Bırakamazdı ama ona güvenmeyen Baekhyun ile de devam edemezdi...

"Chanyeol bana bak." Yanaklarından hızla boşalan göz yaşlarını elinin tersiyle sildi. "Ben aptalım." Dediğinde Chanyeol ona baktı. Ağlamasını görmek istemiyordu o zaman dayanamazdı.

"Ben aptalım ama sana çok aşığım. Sadece inanamıyorum b-beni sevebileceğine..."

Chanyeol'un tüm siniri gitmişti sanki. Öylece Baekhyun'un yanaklarından süzülmeye devam eden yaşlara baktı. O mükemmeldi. Nasıl onu seveceğine inanamazdı ki?

"Beni affetmezsen annene gider hamile olduğumu söylerim ya da Sohye seni öldürür, biliyorsun ona bunu söylersem seni yaşatmaz."

"Hamile misin?"

"Hayır aptal." Deyip gülümsemeyi denedi. "Sadece üzgünüm."

"Seni bir şartla affederim." Kısa olan kaşlarını kaldırdı. Ne isterse yapardı. Chanyeol'e olan duygularını geçde olsa anlamıştı. Belki daha çok şey görüp tanıması gerekiyordu ama onu seviyordu. Başını sallayarak bekledi merakla.

"Beni hep seveceğine söz verip, eşim olursan."

Chanyeol gerçekten sarhoş olmalıydı. Ya da tüm bunları planlayacak kadar ayık... çünkü şuan herkes bunu bekliyor gibi etrafını çevirmiş Chanyeol cebinden çıkardığı kutuyla diz çökmüş gülümsüyordu.

Gerçek miydi tüm bunlar?

red lips (chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin