the answer

12.4K 818 416
                                    


Merhaba arkadaslar

Eve geldim yarın geri yurda dönüyorum gitmeden evvel bir bölüm atayim dedim

Nct dinleyin

İyi okumalar 💚

---

Herkes Baekhyun'un cevap vermesini bekliyordu. İyi ya da kötü ancak o cevabını bayılarak vermişti. Şimdi, bu iyi miydi, kötü müydü?

Bir anda değişen duyguları yüzünden yorgun düşmüş olabilirdi. Park Chanyeol sebep olmuştu hepsine.

"Sonunda, gözünü açtı." Jongin? Evet oydu. Sehun ve Chanyeol de hasta yatağının etrafında belirdi. Ne zamandır buradaydı?

"Ne oldu?" Diye sordu kendine gelirken. Elini sızlayan başına götürüp ovaladı. Gözleri tamamen açılmıştı.

"Chanyeol sana evlenme teklifi etti ve sende bayıldın."

"Chanyeol," deyip derin bir nefes aldı ve ona baktı. "Sen nasıl bir anda bana bunu sorarsın?" Diye sordu daha sonra Jongin'e başını çevirdi. "Hem Jongin, neden ona gidip 'sevdiğimden emin olmadığımı' söylersin?"

"Ağzımdan kaçtı tamam mı?" Nedense buna şaşırmamıştı. Hem olay böyle değildi sadece onu sevdiğini düşünmüyordu. Emin değildi ama düşündüğü, ondan daha iyilerine layık iken neden kendisini sevdiğini söylemesiydi... Park Chanyeol, Baekhyun'dan güzellerini bulabilirdi.

"Her neyse, iyisin." Chanyeol ağzının içinde geveleyerek kalktığı yere dönüp ceketini aldı. Baekhyun gözlerini büyütmüş bakıyordu. Tüm olaylar arasındaki geçişler çok kısaydı. Bunu takip edemiyordu. Baekhyun uzun olanla tanışana kadar hep sakin bir yaşam sürmüştü.

"Gidiyor musun?" Bunu soran Jongin'di. Baekhyun kötü hissediyordu tüm bu saçma şeyler için. O sadece ne yapacağını bilmiyordu. Chanyeol'e güvenemezken evlenme teklifi almıştı?

"Baekhyun, sadece tüm bunlara rağmen seni sevmediğimi düşünüyorsan beni bir daha arama," dedi çünkü her şeyi onu sevdiği için yapmıştı. Bunu göstermek için herkesi karşısına alarak evlenme bile teklif etmişti. O Baekhyun'u seviyordu. "Aklında ne kuruyorsun bilmiyorum ama sana iki saat veriyorum. Eğer o süre içinde beni aramazsan her şeyi unutur giderim. Beni sevmen için ya da sevdiğimi kanıtlamak için uğraşmam. Bunlar benim yapacağım şeyler değil."

Kimseyi zorla sevdiremezdi. Baekhyun'u çok seviyordu gerçekten bu yüzden tuttuğu gözyaşını odadan çıktığı an serbest bırakmıştı. Neden Baekhyun bunca şeye rağmen tek bir kelime etmemişti ona?

"Park Chanyeol'e yapmayacağı şeyler yaptırdın Baekhyun... Sujin'in seni kıskanma sebebini şimdi daha iyi anladım."

"Park Chanyeol de bana yapmayacağım şeyler yaptırıyor..." Baekhyun düşünceli bir şekilde ayağa kalkıp gözlerini devirerek hızlı bir şekilde odadan çıktı. Gerçekten ne yapıyordu?

"Chanyeol!?" Diye bağırdı kendisi kapının önünde dururken Chanyeol hastane koridorun sonundaydı. Adını duyan çocuk durarak geldiği yöne döndü. "E-evet?" Dedi Baekhyun uzaktan duyduğuna emin olmasada.

"Biz gidelim artık Jongin, Baekhyun iyi..."

"Ama ben Chanyeol ne diyecek merak ediyorum!" Sehun bileğinden tuttuğu sevgilisini zorla uzaklaştırırken Chanyeol çıktığı odaya doğru yürümeye başlamıştı tepkisizce.

"Ne dedin?"

"Gitmene gerek yok," dedi karşısındaki adama kısık bir sesle. "İki saat beklemene gerek yok." Diye yineledi ve odaya girdi. Chanyeol'un merak ettiği az önceki dediğiydi. Arkasından girerek kapıyı kapattı.

"Seni sevdiğimden emin değil misin?"

"Chanyeol düşünüyorum," dedi karşısında dururak. "Sen beni seviyorsun? Neden ben? Düşünüyorum, hiçbir özelliğim bile yok! Sana mantıklı geliyor mu beni sevmek?"

"Evet, yaptığım en doğru şey olabilir?"

Baekhyun hâlâ inanamıyordu. Kendini buna kapatmış gibi kabullenmemek için zorluyordu. Kendi ölene kadar sevebilirdi ama Chanyeol'un sevgisinden nasıl emin olacaktı?

"Baekhyun, bir süre-" Görüşmek istemediğini söyleyecekti ama sözü yarım kalmıştı.

"Seni seviyorum, tamam mı?"

"Ne?"

"Seni seviyorum ama sen benden iyilerini bulabilirsin. Bu yüzden hayatına devam etmelisin. Ben iyi değilim senin için."

"Seni istiyorum. Yanımda kalmanı, benimle olmanı, elinden tutmayı... Sadece sen Baekhyun. Senden başkası yok benim için, senin içinde başkası olmasın..."

"Benim için bir tek sensin ama olmaz Chanyeol." Diyerek başını iki yana salladı. "Ailem benim için çok önemli. Annen beni istemiyor, benim ailemde-"

"Bahane buluyorsun şuan?"

"Bahane mi?" Deyip kaşlarını kaldırdı. Bunlar büyük sorunlardı... "O zaman benimle tüm bu bahaneler üzerine gitmeye hazır mısın?"

"Evlenme teklifini hiçbir şey düşünmeden ettim. Sence bunlar umrumda mı? Her halükarda benimle evleneceksin Baekhyun."

"Daha kabul etmedim?" Dedi ama Chanyeol gülerek ona yaklaşıp dudaklarını öperek geri çekildi. Bir iki saniye sürmüştü değdirmesi.

"Et o zaman." Baekhyun bir adım geri çekilerek gözlerini kaçırdı.

"Bilemiyorum..." Chanyeol bir adım atarak üzerine gitmişti.

"Kabul etmezsen seni dağ evine kaçırırım."

"Ne yaparsın bana orada?" Baekhyun gözlerini buluşturdu ve alt dudağını yaladıktan sonra sordu. Her şeyden uzaklaşmak güzel olabilirdi belki ileride yaparlardı bunu.

"Biz güzel şeyler yapabiliriz..." dedi gözleri, Baekhyun'un dudaklarıyla gözleri arasında giderken aklı çoktan kaybolmuştu.

"Kaçırsana Chanyeol beni oraya, belki o zaman teklifini kabul etmek zorunda kalırım."

"Zorla kabul ettiremem Baekhyun..." Başı gitgide küçüğe yaklaşırken Baekhyun başını yukarı kaldırmış nefesini dudaklarına vererek konuşuyordu.

"O zaman isteyerek derdim seninle evlenmek istediğimi, bilemiyorum belki başka şeylerde isterdim senden..."

"Başka ne istiyorsun?" Diye sordu Chanyeol ama Baekhyun sadece gülümsedi. Elini uzun olanın ensesine koyarak dudaklarını dudaklarına bastırıp geri çekildi kısa bir süreliğine. "Neden bildiğin soruları soruyorsun? Ben senin ne istediğini biliyorum, sen de biliyorsun..." dedi parmakları ensesini okşarken.

"Sana kucak dansı yapmamı istersin mesela, sakso çekmemi, seni okşamamı ya da en çok istediğin şey inlemem değil mi?" Baekhyun eğer bu sözlerinden sonra sahte bir inleme ekleseydi Chanyeol ayakta boşalabilirdi. Bu kadar etkileniyordu küçükten ama Baekhyun kendi alt dudağını ısırarak sessiz kaldı.

"Sen ne istersin Baekhyun? Orgazm olan penisime oturmak istemez misin, üstünde zıplamak istemez misin? Ya da sen-"

Baekhyun sesli bir şekilde yutkunarak Chanyeol'un dudaklarından bir öpücük aldı. Sadece susturmak içindi.

"Neden sevgi dolu sözler hakkında konuşmuyoruz?" Artık çok geçti. Chanyeol onu gelin tarzı kucağına alarak şaşırttı. Gerçekten yapıyordu.

"Belki daha sonra, şimdi seni kaçırıyorum hemde uzun bir süre. İşine ve ailene veda etmek için vaktin bile yok."

"Aman Tanrım, bırak beni kaçıramazsın." Dedikten sonra bir kıkırtı bırakarak Chanyeol'un boynuna sarıldı. Bu ikisinide güldürmüştü...

Şimdi dağ evine mi gidiyorlardı?

Sadece bir şakayla başlamıştı... İlişkileri de sahte bir oyunla başlamıştı zaten, onlar farklıydı ama önemli olan hep yanyana olmaktı.

red lips (chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin