İstanbul...
Selen istanbula geldiğinden beri Babasının kıskancındaydı.Babası sürekli yanında geziyordu.Selen'i bir an olsun yalnız bırakmamak için elinden geleni yapıyordu.Selen bukadar ilgiden memnundu ama Babasının da bir hayatı vardı ve bunu engellediği için üzüntü duyuyordu.
Selim ise bir haftalık süreçte her türlü yolu denemesine rağmen Selen'e giden koruma ordusunu bir türlü geçemiyordu.Hatta dün gece yaptığı kaçak girişimde güzel bir de dayak yemişti.Selen'e ulaşamamak onu görememek Selim'i çılgına çeviriyordu.Ama Selim vazgeçecekmiydi Asla!
Son günlerde sürekli farklı planlarla eve giriyordu.
Arbasında otururken yanına yakşalan motosikletle bakışları yan tarafına kaydı.Gülümseyerek camı açtığında motorun üzdrinde ki gençlerden birisi konuştu;"Abi herşey hazır.Başla dediğin anda ortalığı ayağa kaldıracağız."
Selim tekrar gülümseyip;
"Beş dakika bekleyin sonra başlayın "dedi.
Emri alan gençler yalının önüne motorlarını durdurup motorları bozulmuş gibi yapmaya başladılar.Korumaların dikkatini çekmeyi başaran gençler bir süre sonra büyük bir kavgaya tutuştular.Ön kapıda ki korumalar ve daha sonra iç kapıdakilerde kavgayı ayırmak için sokağa çıktıklarında Selim de planını uygulamaya koyup hızla bahçe duvarına dün gece getirmiş oldupu merdiveni dayadı.Hızla merdiveni tırmanıp aşşağıya atladı.Atlarken canı acımıştı ama önemli değildi.İşin ucunda sevdiği kadın vardı ve sevdiğine giden her yol mübahtı.
Bahçeyi hızla ama sessiz olarak adımlayıp Selen'in balkonunun altında durdu.Çocuklar hala dışarıda kavga ediyorlardı.Bekledi Selim az sonra seslere Adnan beyde çıkacaktı.
Öyle de oldu Adnan bey dışarıdan gelen yoğun sesi duyup dışarı çıktı.Selim ise Adnan bey'in çıkmasının ardından hırsız sessizliğinde evin içine süzüldü.Adımlarını çok sessiz tutarak ikinci kata çıkıp Selen'in odasının önünde durdu.Bu sattte uyumuş olacağını düşündüğü için yavaşça içeri girdi.Tahminlerinde haklı çıkmıştı sevdiği mışıl mışıl uyuyordu.Yavaş ve sessiz adımlarla yatağın yanına yaklaşıp bir süre sevdiği kadını izledi.Nasıl da güzeldi.Işığı,ışıkları sönmüştü ama yine de güzeldi.Yine de güzellerdi yan yana.
Selim yatağın yanına dizlerinin üzerine çöküp Selen'in saç uçlarına dokundu.Dokunduğu ipeksi saçlara burnunu dayadı.Bahar kokusunu içine çekti...çekti...sonu yoktu Selen'e asla doyamazdı.Uzun süre izledi sevdiğini her nefes alış verişinde kalkan göğsünü rüyasında gördüğü güzel olduğunu belli eden gülümsemesini izledi.
Kaybettiklerine bir kez daha yandı.Çok değil birkaç ay önce bu güzellik kendi kollarımda uyurken şimdi yanına bile yaklaşamıyordu.Gözlerini göremiyor kokusunu duyumsayamıyordu.Çok ağır geliyordu.Bukadar uzak tutulmak Selen tarafından bu denli silinmek çok ağırına gidiyordu.Gözlerinden bir damla yaş Selen'in saç uçlarına akarken bu sefer Selim dudaklarını Selen'in alnına değdirdi.Ceketinin cebinden çıkardığı papatya tanesini Selen'in yastığının yanı başına koydu tıpkı diğer geceler olduğu gibi.Yokluğunda kokusunu hatırlamak istediğinde papatyalara sarılmıştı.En güzel papatyalar hayırlatıyordu sevdiğini.
Papatya gibi kırılgan yine papatya gibi asi ve inatçıydı.Saç uçlarını tekrar okşayıp dudaklarını oynattı Selim.Sessizce fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI BAL(Tamamlandı)
General Fiction♥️ Aşka kapılarını kapatan bir adam, bir ahu güzele kafayı takarsa ne olur. Bir avukat olarak onunla aşk anlaşması yapar mı dersiniz ?