Yazar notu: Beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın!
Hatırlatma:
B:-Bana Hiromitsuyla alakalı herşeyi anlat!
T:-Ne alaka ya?!- birden sinirlendi.
B:-Çok alaka.
T:-Ama ne alaka?
B:-Çok alaka işte!
T:-Aça!
B:-Off, tamam.-Mecbur kalıp aklımdakileri söyledim.
B:-Babalarımızın saraya götürüldüğü o gün...
B:-...Hiromitsu neden senin yanında yoktu? Yoksa, Hiromitsu aslında abin değil miydi?!
T:-Ne saçmalıyorsun sen? tabii ki de abim. Ama ben onun hiçbir zaman kardeşi olmadım.-Zaten ağlamamak için kendini zor tutan Takashinin sesi titredi.
T:-Bana hep kötü davranırdı. Ben ona abi dediğimde bana bu kelimeden iğreniyormuşçasına bakardı... ve o gün arkadaşlarıyla oyun oynamaya gitmişti. Ona "Abi, beni de götür!" Dediğimde "Arkadaşlarım seni sevmiyor. Senin yüzünden onlardan olamam." Dedi. Kendimi bir odaya kapatıp canım çıkarcasına ağlamıştım. Biliyorsun, çocukken çok arkadaşım yoktu. Olan birkaç taneyle de sık sık görüşmezdim. Üstüne üstlük abimin de beni sevmemesi... Ahh, çok ağır geliyordu bana... neyse, konumuzdan şaşmayalım. Ben evde annem ve babamla birlikte kaldım. Akşam bir asker gelip, babamı götürdü. Sonrasını biliyorsun zaten...
B:-Annene beni günlerce evinde misafir ettiği için teşekkür edememiştim. Teşekkür ederim.
T:-(gülümser)
B:-Birşey daha soracağım; Bizim babalarımızı durup dururken suçlayamazlar. Mutlaka onları birileri ispiyonlamalı...
T:-Öğreneciğiz dedim ya Aça! Herşeyi, herşeyi öğreneceğiz.
B:-Ha, bir de -Takashi bana baktı- Eve kaç gün kimse gelmemişti, Hiromitsu günlerce mi arkadaşlarıyla takıldı yani?
T:-Aaa! Sana öğreneceğiz dedim ya.
B:-Bilmiyor musun? -Gözlerim büyüdü- Kaç gün boyunca onun yokluğunu hiç mi hissetmediniz?...
Takashi elindekileri masanın üzerine bıraktı. Pencereye doğru ilerledi. Ellerini arkasında birleştirip dışarıyı seyretmeye başladı.
T:-Anneme bunu sormuştum, cevabı ise "Bilmiyorum"-du. Annem onun için nedense hiç endişelenmiyordu...
Ona doğru yaklaşmaya başladım. Pencerenin yansımasından yüzünü görecek şekilde yanında durdum.
B:-Madem yollarımız kesiştirilmiş, o zaman birbirimize herşeyi sorup, öğrenmeliyiz. O kadını kurtardığımız gün, neden oradaydın?
T:-Seni takip etmiştim...
B-(Ona doğru döndüm) Neden?
T-(Bana döndü) Karşılaştığımız ilk günü hatırlıyor musun? O günden 3 gün önce kutucuğu açmıştım. O günden beri seni takip etmeye başladım. Ve o kadın... o kadınla senin gibi tesadüfen karşılaştım. Kadın demişken, sen o adamı yumruklarken neden ağlıyordun? Üstelik, yumrukların hiç yorulmuyordu. Sanki en büyük düşmanınmış gibi...
B-Annem, bana birşey olmasın diye, tecavüze uğramasına izin vermişti. O an annemi hatırladım. Sanki karşımda o adam varmışçasına tüm hırsımı ondan çıkardım...-Sesim titredi. Takashinin gözleri büyüdü. Yüzünü üzgün bir ifade kapladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Samurai: Katana in the Blood
Historical FictionSamuray bir Türk kızının Japon İmparatorluğunda yaşadığı maceralar. © Tüm hakları Sakuranın düştüğü toprağın altına saklıdır...