Yazar notu: Beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın!..
Hatırlatma:
B:-(Düz bir ses tonuyla) Ne söyleyeceksen söyle hadi.
KH:-Seni her gece seks oyuncağım yapacağım. (güler)
T:-KİM KİMİ S*KECEKMİŞ GÖRECEKSİN ŞİMDİ!!!-Arkadan koşup Hiromitsunun yüzünü yumruklamaya başlar-
B:-TAKASHİ, ÖLDÜRMEMEYE ÇALIŞ. O BİZE LAZIM!
T:-SENİ (Yumruk) S*KMEDİĞİME (Yumruk) DUA (Yumruk) ET!
Bilinmeyen:-TAKASHİ!
Yazardan:
Takashi o tanıdık sesi hatırladı. Ağaca bağlanmış Hiromitsunun yakasını bırakıp, sağına doğru baktı ve çok özlediği o yüzü gördü...T:-Baba?..
-Oğlum!
T:- Baba, sen, nasıl...? -Takashinin sesi titremişti.
-Herşeyi, herşeyi anlatacağım. O... Aça değil mi? Siz, bulmuşsunuz! -Yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Takashiyle onun ne demek istediğini anladığımızı varsayıyorum.
T:-Baba... -Takashi ona sımsıkı sarıldı. Bende çok etkilenmiştim.
B:-Ama, babam... Sizin ruhunuzun kanatlandığını söylemişti..
-Anlatacağım, herşeyi anlatacağım. Takashi, oğlum -Takashinin kafasını yüzüne bakacak şekilde konumlandırdı- Bir süre herkesten, herşeyden kaçmam gerekti. Mecbur kaldım...
Ryoji benim kulağıma eğilip "Bence Hiromitsuyu buradan uzaklaştırmamız gerekiyor" diye fısıldadı. Hiromitsuyu ağaçtan kurtarıp bileklerini bağladık. Ryojiyle onu, Akioyla Hiroshini saraya yolladık. Gitmeden önce Ryojiye ne yapması gerektiğini söyledim. Umarım işler yolunda gider...
-Biz, tehdit edildik.
B: "Siz"?
-Ben, ve...
B: Ve kim?
-Ben, ve... ve Baban...
B: BENİM BABAM MI? Yani, yani babam ölmedi mi? -Bir anlık umutla parladı gözleri. Bir ihtimal, bir ihtimal ölmemiş olabilirdi babası...
-Üzgünüm... Çok üzgünüm... -Kafasını aşağı eğdi Keitaro, can dostunu kurtaramadığı için... Umutları bir kere daha yıkıldı kızın. Bir kere daha aktı gözündeki yaş. "Anlatın" dedi buruk sesiyle. "Kim tehdit etti, neden etti, anlatın".
-İlk olarak, itiraflardan başlayalım. Hiromitsu senin abin değil Takashi ve o bunu biliyor. -Takashi babasının yüzünü daha iyi görebilmek için geçti onun çaprazına, baktı yüzüne uzun uzun. Ağzından çıkan her kelimeye harfi harfine dikkat etti. Sevindi aslında, Hiromitsu gibi birinin kardeşi olmadığı için. Ama, yine de gülümseyemedi. Bir yalanla büyümek, ne olursa olsun, ağırdı.
-Bizim esir alındığımız günü az çok hatırlarsınız, o gün İmparatorun oğlunu öldürmekle suçlandık-
T: Biliyoruz baba. Unutmadık.
-Hatırlayın diye söyledim. Neyse işte. Bizi götürdüklerinde gizli bir yerden bizi izleyen Prensi gördük. Öldürmekle suçlandığımız Prens, bizi izliyordu...-
B: Söyleseydiniz, "Prens orada" deseydiniz işte!
-Söyledik, söylemez olurmuyuz hiç, ama, nafile. Umursamadılar bile.
T: Demek herşey planlıymış...
B: Tadını kaçırmasana Takashi! Biraz gizemi kalsın. Buyurun, sizi dinliyoruz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Samurai: Katana in the Blood
Fiksi SejarahSamuray bir Türk kızının Japon İmparatorluğunda yaşadığı maceralar. © Tüm hakları Sakuranın düştüğü toprağın altına saklıdır...