~13~

53 4 33
                                    

Hatırlatma:

Hızla arkasını dönüp sırtımı duvarla birleştirdi. Tek eliyle duvarı tutarken bana sinirli bakışlar atıyordu.

T: Dünü çok ağır ödeyeceksin Aça...

Dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdiği an arkadan bir ses geldi...

R: AÇA!

Hemen beni bıraktı Takashi. Ryoji gelip tam önümüzde durdu. Bir bana, bir de Takashiye baktı. Lütfen bizi görmemiş olsun... Lütfen bizi görmemiş olsun...

R: Aça, hemen benimle gel. Çok önemli.

B: Şimdi olmasa mı-

R: Hemen dedim!

B: Peki, geliyorum.

Ryoji hızlı adımlarla uzaklaşırken, hafifçe öptüm Takashinin dudağından. Kulağına doğru:

B: Ben gelince konuşuruz, olur mu? -Diye fısıldadım gülümseyerek, ama yine de şüphelerim vardı ona karşı. Doğruluğu bilinmeyen şüpheler...

T: Git hadi. Ryoji kızmasın. - Dedi, ciddiliğini bir gram bile bozmadan. " Onun gönlünü almak zor olacak. "

Kafamı aşağı yukarı sallayıp oradan uzaklaştım. Kralın odasının önünde durduğumda muhafızlardan biri " Aça hanım huzurunuza teşrif buyurdular! " Diye bağırdı ve kapıyı açtı. İçeride Akio ve Hiroshi de vardı.

A: Aça!

Heyecanla yerinden kalkıp bana doğru koştu. Ona sıkıca sarıldım.

B: Aman da aman bizim küçük prensimiz daha büyümemiş mi?

A: Ben asla büyümeyeceğim! (Gülümser)

R: Bu çocuk da baya garip. Millete küçük dersin, " Ben büyüğüm! " der, buna küçük diyorsun, " Asla büyümeyeceğim! " Diyor.

Hepimiz güldükten sonra Hiroshi hiç cool halini bozmadan ayağa kalktı.

H: Hoşgeldin. - Deyip gülümseyerek sarıldı bana.

Ben Ryojiye bakıp:

B: Bu çocuk çok büyüdü, acilen küçültülmesi lazım. - Dedim. Odayı yine kahkahalar sararken Ryoji:

R: Gel otur hadi. Bir şeyler yiyelim. - Dedi. Onun demesiyle hemen masanın arkasına geçtim.

B: Ee, bu ziyafet ne için?

R: Hiç. Öyle kendi aramızda küçük bir şey işte. Biraz da konuşuruz hem.

Tahmin etmiştim zaten...

Akio 2 yıl aç bırakılmış bir aslan edasıyla yemekleri silip süpürüyordu. Ki, 2 yıl aç bırakılmış bir aslanın şimdiye ölmesi gerekirdi. Konu alakasız yerlere gidiyor. Neyse...

Hiroshi " bEn hAvAlIyIm MoRuQ " Dermişçesine davranırken, yalnızca kendine göre havalı olduğunun farkında değildi. Ahh, hala mı çapkın..?

Ben ve Ryoji yemeğe dokunmadık bile. Malum, sabah tıka basa doymuştuk. Yemeğin üzerinden de çok geçmemişti.

B: Ee, ne hakkında konuşuyoruz?

R: Biraz sonra valilerle tekrardan görüşeceğim. Onlarla anlaşmakta zorluk çekeceğimi düşündüğüm konularda sizden fikir almak istiyorum.

B: Danışmanın Takashinin de burada olması gerekmez mi?

A: Doğru söylüyor.

Sinir dolu gözlerini bana dikip:

Samurai: Katana in the BloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin