Samurai: Katana in the Blood

~14~

Hatırlatma:

B: İstersen, bu geceyi başka bir şeyle değerlendirelim, ha? - Sarayın kimsenin olmadığını bildiğim, tenha bir köşesinde olduğumuz için rahatça elimi penisine doğru götürüp oradaki şişkinliği okşadım. Kafasını bir anlık geri yaslayıp gözlerini kapatarak ağzını açtı. İnlemeye hazırlanırken birden önceki vaziyetine döndü.

T: Hayır bu gece olma(ahh)z - İçinde zor tuttuğu, konuşmasına yansıyıp işini zorlaştıran kaıln inlemesini bıraktı. Sertleştiğini hissettiğim, git gide büyüyen bu şişkinliği birden sıktığımda bir kez daha inledi yüksek sesle.

B: Şşş. - Diyerek parmağımı dudaklarına bastırdım.

T: Burdan defolup o lanet şeyi yapalım artık! - Zorluk çekerek çıkardığı sesini duyduğumda gülümsedim. Hemen elimi kavradı ve beni çekiştirerek oradan uzaklaştırdı.

Her ikisi izlenmediğini düşünerek çok rahat davranmıştı, fakat onları izleyen bir çift gözden habersizlerdi...
(Bu bölüm yazarın ağzından olacak)

Tekmelerle açılan kapıdan delilercesine öpüşen bir çift girdi içeriye ağır saray kıyafetlerini yok sayarak. Belki geri dönüşü olmayan bir yola girmiştiler, belki içinde aşk değil de zevk olan bir yola... Fakat, boynu derince emilirken vajinasında büyükçe bir el gezinen bir kız bunu o an nasıl düşünebilirdi ki? O da düşünmedi zaten..
Altta kalacak değildi "Vampir Kraliçe" ismiyle tanınmış Aça. Takashinin yakasından yakalayarak kendisiyle duvar arasına aldı onu. Takashi ona "Ne oluyor?!" dermişçesine bakarken hiçbir şey söylemeden onun boynuna bastırdı dudaklarını. Isırıklar ve ıslak öpücükler devam ettirdi bu anı. Takashinin kalın inlemeleri ve hızla yukarı çıkan iki kişi... Sonra ne oldu peki? Zırhları gelişigüzel yere atarken çıkan ses, kapının kapanışı ve öpüşme sesleri....

50 dakika sonra (ön sevişme bitişi)

Aça'nın üzerindeki son kıyafet de buruşturulup fırlatıldı Takashi tarafından. Peki, neydi bu sessizlik? İsteksizlik, korku, yoksa tatminiyetsizlik? Bilmiyordu kimse. Birbirinin gözlerine yoğunlaşmışlardı sadece. Utanıyorlar mıydı? Belki.

A: Yapacaksak yapalım artık. -Dedi, çekingen bir ses tonuyla Aça. Takashi kendine gelmişçesine titredi birden. Aça'yı -zor da olsa- kucağına almayı başarıp yavaşça yatağa yatırdı. Ona zarar vermeden üstüne çıktı ağır ağır. Dudaklarına sıcak bir öpücük kondurup kollarını sardı Aça'nın boynuna. Yavaşça içine girdiğinde Aça yorgun ama istekli bir inleme bıraktı. Gel gitler başladığında kollarını Takashi'nin beline sardı. Boynuna çarpan hızlı nefesler ve kalın inlemeler onu daha fazlasını istemeye itmişti.

A: HIZLAN! -Aça'nın demesiyle hızlandı Takashi. Pek ince sayılmayacak inlemeler çoğaldığında Takashi Aça'nın boynuna gömüldü daha da. Oraya öpücükler, bazen de ısırıklar bıraktı. Kendinden geçen ikili birbirine daha da sarılırken gülümsemeden tutamıyorlardı kendilerini. Bedenlerini, zihinlerini birbirine katarken nasıl mutlu olmazlardı ki?..

Takashi biraz daha hızlandığında inleme sesleri daha da çoğalmış, pozisyonları artık sıkıcı hale gelmişti. Aça kendini biraz geriye çekip ellerini uzaklaşmak istermişçesine Takashi'nin göğüsüne koyduğunda Takashi durdu. Aça Takashi'nin altından sıyrılıp doggy pozisyonu aldığında Takashi gülümsedi. Tekrardan iki beden bütünleştiğinde zevk doruklara ulaştı. Bir süre daha pozisyonlarını korudular. Boşalmanın kıyısında gezindiklerinde: