Ankara'nın sisli ayazında çıkıyorum yola. Soğuktan kızaran burnum, donmaktan beter olmuş ellerimi, sırf ellerinle ısıtamadığım için kot pantolonumun cebine sığınması. Ayazdan değil de sırf senin özleminle seyrek atan kalbimin ritmini, belki gelirsinlerle teselli bulması.Sigaramın, sırf sen aklıma geldiğinde içtiğim için bana olan sitemi...
Yolumu uzatıyorum.Sırf biraz daha fazla üşüyeyim diye sana yürümekten yorulmuş ayaklarımın hatırına sana koşuyorum.
Biliyorum...
Bu yol çıkmayacak sana. Gönüllerimizin binlerce sokaklarda denk gelmediği gibi arka sokaklarda kaybolacağız. Belki başka bedenlerde kaybolacağız. Aramaya başladığımız an beynimizin düşünmekten yorgun olduğu, bittikçe baştan başlayan şarkıların soğukluğu...
Kaybolacağız işte. Belki de bir gün karşılaşıp " Bu sima bana bir yerden tanıdık geliyor ama hatırlayamadım." Diyeceğiz. Sonra tanımamazlıktan gelip yolumuza devam edeceğiz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pâyidar
RomanceDüşünmek, düşünmek ve daha fazla düşünmek... Saçlarımın beyazlamasına neden olan dertlerimin bana kattığı tek katkı, günden güne içimde biriken hastalığın gülüşleri. Bir insanın saçları neden beyazlar ? Hangi kırılgan düşüncelerle avutabilir saçlar...