Geç geldiği özür dilerim. Tatile çıkacağımı söylemiştim zaten ve sabırla yeni bölümü beklediğiniz için teşekkür ederim hepinize ^^ Uzun zamandır bu bölümü yazmayı, sizlerle paylaşmayı o kadar çok istiyordum ki sonunda oldu ve sizde okuyacaksınız İnşallah :D Multi'de bulunan Harry'dir. Kendisi sevgilimdir :P Neyse, Mutlimedia'da ki şarkı ile okursanız çok daha iyi olur. (Rita Ora hayranlarına gelsin ^_^) Oy vermeyi, ve yorum yapmayı unutmayın kankalar. Yorum yapın çok fazla lütfen buna ihtiyacım var.
Keyifli okumalar....‘’1 saat içinde gelecekler, Trav.’’ Evin içinde dört bir yana koşup duruyordum. Katie için o kadar çok heyecanlıydım ki her şeyin düzenli ve güzel olmasını istiyordum. Bu gece onun için çok önemliydi ve bir o kadar da benim için de önemliydi. Daha önce hiç âşık olmayan arkadaşım ilk defa âşık olmuştu.
Şanslı bir bay onun kalbini çalmıştı.
Tıpkı 3 sene yaşadığım olay gibi. İlk defa kalbimi Harry’e kaptırmıştım ve bir daha o kalbin kimseye ait olmayacağına söz vermiştim. Ama 3 yıl içinde o kadar çok şey değişmişti ki, karşıma çıkan ilk adama âşık olmuştum.
Tekrardan hayat bulmuştum Travis’in yanında.Tekrardan o duyguları hissetmeye başlamıştım. Aşkı, sevinci, üzüntüyü,mutluluğu… Onunla birlikte geçireceğim uzun bir birlikteliğe adım atmıştım ve dönmeyecektim. Tekrarda karşıma çıkıp onunla birkaç ez öpüşmem duygularımı zedelemişti.
Evet!
Lanet olası bir adamın tekiydi, Harry o zamanlar. Ama onu çok sevmiştim. Onu sevmekten hiçbir zaman vazgeçememiştim. Taki beni en yakın arkadaşıma tercih edene kadar. Benimle oynadığı düzenbaz bir oyuna kadar…
‘’Brookly, kravatımı bağlar mısın?’’ Karşımda duran takım elbiseli Travis’i görünce gözlerim kocaman açılmıştı. Giydiği siyah takım elbise ve beyaz gömleği ile elinde tuttuğu pembe, benim elbisemin renginde kravatı ile tam karşımda duruyordu. ‘’Lütfen.’’ Bana doğru uzattığı kravatı elinden aldım ve boynuna doladım. ‘’Güzel seçim.’’ Bakışlarımı kravattan çekerek gözlerinin içine baktım.
‘’Senin de kıyafetine uygun olmasını istedim.’’ Biraz bana yakınlaştı ve yanağıma küçük bir öpücük bıraktı.Dudaklarını yanağımın üzerinde hissettiğim de tüylerimin diken, diken olmuştu. İlk tanıştığımızda birkaç kez bu hareketi yapmıştı ama bu sefer yaptığı hem çekici bir hareketti hem de ona âşık olan bir kızı baştan çıkartacak türden muhteşem bir hareketti.
‘’Pekâlâ. Yaklaşık yarım saat içinde burada olurlar, ben gidip masaya bir göz atayım.’’ Travis’in kravatını bağladığıma emin olduktan sonra, kravatı başından tutup yukarı ittirdim. Kravatı gömleği ile birleşirken, ortaya muhteşem bir görüntü çıkmıştı.
Siyah takım elbisesi vücuduna tam oturmuştu ve pembe kravatı benim giydiğim pembe elbiseye mükemmel bir şekilde uyuyordu. O sırada aklıma yeğenim April gelmişti. Geçen sene nişanlanmıştı ve nişanlısı April’ın giydiği kırmızı elbiseye uygun kravat takmıştı. O zamandan beri böyle durumlarda bu her zaman benim için bir takıntı haline gelmişti.
Her ne kadar aptalca bir durum gibi gözüme gözükse de dışarıda ki insanlar bizim güzel bir çift olduğumuza inanıyordular. Travis’ten uzaklaşıp salona geldiğimde ortada duran kocaman masa gözlerimin önüne serildi. Üzerinde olan bir sürü çeşit yemek gözüme çarparken masanın yanına gittim. Her şey şu anlık için mükemmeldi.
Sadece Katie ve bu şanslı çocuk geldiğinde nasıl olacak onu bilmiyordum. Daha şanslı çocuğun adını bile bilmiyordum.Birkaç gündür tutturmuş ‘şanslı çocuk, adam.’ Deyip ortalıkta geziniyordum. Katie’ye çocuğun adını sormak aklımın ucundan bile geçmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enchanted (Harry Styles FanFiction)
Teen Fiction''Neden beni sevmiyorsun?'' Harry'nin o büyüleyici sesi kulaklarıma doldu ve damarlarıma ilerlemeye başlayarak tüm bedenime işledi. ''Çünkü sen benim gözümde bir çocuksun ve benim bir adamın aşkına ihtiyacım var.'' Bir kaç yıl öncesinde sevgili olan...