Kısa oldu biraz özür dilerim. Akşama evde yokum ondan koyayım dedim hemen. Fazla uzatmayacağım bu bölüm. Geçe bölümün ay sayısı çok güzeldi teşekkür ederim hepinize. Multimedia'da bulunan Harry'dir arkadaşlar. Bundan sonra ki bölüm asıl ekşınlar başlıyor hazırlıklı olun. Bu bölüm bana destek olduğunu, ve her zaman yanımda olduğunu belirten @GuzErhan için. Ona da çok teşekkür ederim.
Not: Multimedia'da bulunan şarkı ile okuyun.
Yorumlarınızı ve oylarınızi eksik etmeyin ^^
Söylediği cümle beynimde birkaç kez tekrarlandığında derince yutkundum. Belimde duran kolları, belime sıkıca kavradı ve beni bedenine bastırdı. Normalde bana sarılmasından bu kadar etkilenmezdim ama şu anda olduğumuz ortamdan dolayısıyla sarılışından fazlasıyla etkilenmiştim.
Hem etkilenmiş hem de bir pot kıracağım diye korkmuştum.
Elim ayağım birbirine dolanırken hemen Harry’nin arkasında duran Travis’e baktım. O kadar masum ve olaylardan habersiz bakıyordu ki kalbimde dolup taşan bu acı sayesinde bir kez daha sızladı kalbim. Belimde ki kollar yavaşça geri çekilirken ağzımdan istemsizce bir öksürük çıktı.
Tıkandığımı belirterek elim ile ağzımı kapattım. Cidden ne yapıyorduk biz? Yaklaşık bir saat öncesinde Harry ile yukarıda öpüşmüş, onu tekrardan affettiğimi belirtmiştim. Aşağıya indiğimizde değerli nişanlım ona davetiyelerimizden bir tanesini vermişti ve yaklaşık 1 ay sonra ki nişan törenimize onu da davet etmişti. Hem de her şeyden habersiz!
Beni sadece Harry’nin bir lise arkadaşı olarak biliyordu!
Belimi kavrayan güçlü kolları ondan her ne kadar ayrılmak istediğimi belirtsem de bırakmamıştı ve kulağıma söylediği cümle beni baştan çıkartacak kadar inanılmazdı.
‘’Buna izin vermeyeceğim, Faith.’’
Güzel ve erkeksi ses tonu kulaklarımda bir kez daha yankılandı. Kadifemsi sesi o kadar müthiş ve güzeldi ki bir kızı baştan çıkarmaya yeterdi. Ve bende bu anın büyüsüne kapılmıştım. Bir zamanlar...
‘’Brookly neden değerli konuğumuz Harry’e yaptığın kurabiyelerden vermiyorsun?’’ Travis iğnelercesine konuştuğunda ona baktım. Belirsizce dönüp dolaşan gözleri bir anda benimkiler ile buluştu ve küçük bir tebessüm etti.
Ardından attığı büyük kahkahası ile 4 çift gözü üzerine toplamıştı. ‘’Brookly o kadar güzel kurabiyeler yapar ki parmaklarınızı yersiniz.’’ Tekrardan bir kahkaha attı. Abby ve Katie bana anlamsızca bakarken, bu anlamsızca bakışların aynısının Harry’de de olduğunu gördüm.
‘’Hemen geleceğim.’’ Dedim, tam çaprazımda duran Harry’e değip yanından geçerken. Amacı neydi bu herifin?! Sinirlerim çıkmaya başlamıştı. Güzel bir yemek olsun istiyordum sadece. Güzel bir akşam yemeği. En yakın arkadaşım ilk defa âşık olmuştu –bu kişi her ne kadar Harry olsa bile- güzel bir gece geçirmek istiyordum.
Düşüncelerimden sıyrılıp yapmış olduğum kurabiyeleri teker, teker yayvan tabağa koymaya başladım. Bok gibi bir hayat yaşıyordum gerçekten. Birkaç yıl öncesinde sevdiğim, değer verdiğim adam tekrardan karşıma çıkmıştı. Hele ki ben nişanlıyken!
Kurabiyeleri tabağa koyduğumda ayaklandım ve yürümeye başladım. Salonun içinden yükselen kahkahalar oldukça sinirlerimi bozmuştu. ‘’Eee Harry, Brookly ile aynı sınıfta mıydınız bari?’’ Travis’in sesi kulaklarıma dolduğunda derince yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enchanted (Harry Styles FanFiction)
Genç Kurgu''Neden beni sevmiyorsun?'' Harry'nin o büyüleyici sesi kulaklarıma doldu ve damarlarıma ilerlemeye başlayarak tüm bedenime işledi. ''Çünkü sen benim gözümde bir çocuksun ve benim bir adamın aşkına ihtiyacım var.'' Bir kaç yıl öncesinde sevgili olan...