Son Kısım
Harry ile 2’de buluşacaktık. Evet gidecektim. Çünkü yaşadığım bu hikâyenin hüzünlü bir sonla değil de, mutlu bir sonla bitmesini istiyordum. İnkâr edemezdim. Harry’e karşı hala bir şeyler hissediyordum ve bu hislerimin önüne Travis’in geçeceğini sanmıyordum. İlk aşkım olan Harry, eğer şu anda da benimle birlikte olmak istiyorsa onun için önüme gelen tüm engelleri aşar ve onunla birlikte olmak için elimden gelen her şey için çabalardım.
8. Bölüm
Üzerimi giyindikten sonra çantamı ve telefonumu alarak odamdan çıktım. Yarım saat sonra Harry ile buluşacaktım ve bu buluşma hayatımın geri kalanını tamamen değişeceği anlamına geliyordu. Derin bir nefes alarak yavaşça merdivenlerden indim. Ses yapmak istemiyordum. Kimsenin ereye gittiğimi de bilmesini istemiyordum.
Merdivenlerden indiğimde bir anda karşımda Travis belirdi. Yüzüne yerleştirdiği küçük tebessümü ile bana baktı ve elinde tuttuğu iki fincandan bir tanesini bana uzattı. ‘’Nereye gidiyorsun?’’ Dedi, elime fincanı tutuştururken. Derin bir nefes alarak gözlerimi devirdim. ‘’Hava alacağım.’’
Küçük bir kahkaha attı. ‘’Neredeyse 6 hafta sonra nişanlanıyoruz ve o kadar işin içinde sen hava almaya mı çıkıyorsun?’’ Kaşlarımı çattım. ‘’O kadar işin arasında sende kahve içiyorsun ama,’’ Dedim, elinde ki fincanı işaret ederek. Sinirli ifadesini yüzüne takındı ve başını salladı. ‘’Pekala,’’ Dedi, ortamı yatıştırarak.
Küçük bir itiraf; işte ben bu adamı bu yüzden sevmiştim. Ne zaman bir ortam gerilse sürekli eğlenceli bir şeyler bulur ya da ortamı yumuşatmaya çalışırdı.
‘’Özür dilerim.’’ Dedim, ellerimi havaya kaldırıp teslim olurmuş gibi yaparak. Küçük bir tebessüm edip başını salladı ve beni affettiğini belirtircesine kollarını kocaman açtı. İlk başta birazcık tereddüt etsem de yanına gidip beni kollarının arasına izin vermiştim. Yarım saat sonra ilk aşkım olan kişi ile buluşacaktım ve bu buluşma hayatımı değiştirecekti. Ama ben şu anda 6 hafta sonra nişanlanacağım adamın kollarının arasında beni affettiğini belirten sevgi göstergesi içindeydim.
‘’Bende özür dilerim.’’ Dedi, Travis kulağıma fısıldayıp. Derince yutkundum ve belinde ki kollarımı çekerek ondan ayrıldım. ‘’Birkaç saate kadar gelirim.’’ Başını olumlu anlamda salladı ve elimde fincanı aldı. ‘’Gelince bana tekrardan kahve yaparsın, değil mi?’’ Arkam dönük konuşuyordum çünkü deri ceketimi giyiyordum. ‘’Evet!’’ Dedi, heyecanla. Ona doğru döndüm ve gülümsedim.
‘’Görüşürüz.’’
1 SAAT SONRA
Yaklaşık yarım saattir Isaac’in yerinde Harry’nin gelmesini bekliyordum. Birkaç kez aramıştım ama ne telefonları açmıştı ne de bıraktığım sesli mesajlara cevap vermişti. Sıkılarak oturduğum yerde biraz tepiştim ve Harry’i biraz daha bekleye karar verdim.
‘’Eğer bugün benimle saat 2’de İsaac’ın yerinde buluşursan bizim için bir şansın daha olduğuna inanacağım, Faith.’’
Sesi kulaklarımda yankılanırken başımı salladım. Gerçekten tamamen yanımdaymış gibi geliyordu sesi, fazlasıyla gerçekçiydi. O kadar güzel bir sese sahipti ki, erkeklerde bulunan en güzel seslerden biri diyebilirdim. Boğuk bir o kadar da seksi olan sesi…
Dudaklarına gelince… Pembemsi ve çilek aromalı gibi bir şeydi. Sıcak, birazcık kalın ve güzel bir şekle sahip olan muhteşem dudaklar. Burnunu zaten es geçiyordum her zaman ki gibi. Onda olan burun kimsede yoktu ve eğer olacaksa da olmasın. Çünkü bu burun sadece ona özeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enchanted (Harry Styles FanFiction)
Teen Fiction''Neden beni sevmiyorsun?'' Harry'nin o büyüleyici sesi kulaklarıma doldu ve damarlarıma ilerlemeye başlayarak tüm bedenime işledi. ''Çünkü sen benim gözümde bir çocuksun ve benim bir adamın aşkına ihtiyacım var.'' Bir kaç yıl öncesinde sevgili olan...